Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '14

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe’nin asıl rakipler belli oldu: Hakemler...

Fenerbahçe’nin asıl rakipler belli oldu: Hakemler...
 

Öyle bir ilk 10 dakika ki, Allah bilir kaç gol olurdu.

Emenike kaçırılmayacak iki fırsatı harcadı. Ardından Cener’in, sonra Alper’in golle bitecek şutlarını İvesa kurtardı. Aslında bakılırsa, o pozisyonların hepsinde İvesa vardı.

Yani?

İvesa, kurtaran; Fenerbahçe, kaçırandı!.

Ve başka, fırsat olmak çıkanlar...

İlk 10 dakikada şaşıran Elazığ, ayağına gelen ilk fırsatı Serdar‘la kaçırırken, bu kez, Volkan Demirel, kurtaran oldu.

Dakikalar 12’yi gösteriyordu.

Top, o dakikaya kadar, Volkan’ın ne eline ne de ayağına değmiş; neredeyse Fenerbahçe'nin onsekizine düşmemişti.

Fenerbahçe’nin bunaltıcı etkisi geçtikten sonra ne mi oldu?

Elazığ, dengeyi sağladı; Fenerbahçe’yi zorlamaya başladı. Atamayana atarlar misali, Fenerbahçe atacakken, Onur Ayık’ın ayağından yedi golü.

******

Maçların kahramanları olur.

Onur Ayık da, gol atmanın, etkili oynamanın dışında, hakemlerin eliyle Cristian’ın kırmızı kart görmesini sağladı için, “sahte kâr” elde etti, maçın kahramanı oldu.

İşte, “ortak yapım”ın öyküsü:

Cristian, 58. dakikada onsekize doğru gidiyordu ki, Onur Ayık, arkadan Cristian’ın ayaklarına uzanarak iki eliyle, iki bacağına sıkıca sarıldı. Top ortada kaldı, Hüseyin Göçek “Oyna” dedi, Caner akını sürdürdü, Emenike vurdu, top auta çıktı.

O arada, Onur Ayık, ayağa kalkmak isteyen Cristian’ı bırakmıyordu; Cristian’ın ayakları üzerine iyice yatıyordu. Cristian, kurtulmak, kalkmak için çırpınırken, Onur Ayık,  Cristian’dan tekme yemişçesine,  kendini sırtüstü yere bıraktı; hareketsiz kaldı!..


O durumda olan adam, Cristian, ayaklarını hiç kımıldatmayacak, itmeyecek, öyle  mi?

Hüseyin Göçek, Onur Ayık’a sarı kart göstermeye hazırlanırken, yardımcı hakem Kemal Yılmaz’dan, Cristian'a  “kırmızı kart” diye “talimat” geldi.

Art niyetler birleşince, iyi niyetliyi harcama yolu kolaylaşıyor.

Kemal Yılmaz neyi görmüştü?

Hüseyin Göçek’in, olmadığı için göremediğini. Oysa, “kırmızı kart talimatı"nı veren, avantajı göz önünde tutarak düdük çalmayan Göçek’i,  kafasındaki kurguya göre yönlendiriyordu. Böylece, kışkırtma, aldatma, "sahte kâr" peşinde koşma, iyi niyetten yoksun olmayla birleşince, amaca ulaşıldı.

İşlem tamamdı artık; “ortak yapım” gösterimde!...

*****

Artık, kesin olan bir şey var ki, o da Fenerbahçe’nin asıl rakiplerinin hakemler olduğunun daha da belirginlik kazanmış olmasıdır.

Bir de kendine rakip olmak!...

Niye mi?

Yakalanan fırsatları, hovardaca harcamak, savruk oynamak..

Sakat ve cezalıların yarattığı eksikliğin yerini bir türlü dolduramamak...

ErsunYanal, "Bu akşam tartışılacak, futbolun dışına çıkılacak bir maç oldu. Aynı Sivas maçı gibi." dedi.

Başka ne desin, sert eleştirince, "Yallah disipline..." deneceğini biliyor. 

Futbolcular da öyle.

O bakımdan içleri  kan ağlamasına karşı, temkinli konuşuyorlar. Yoksa, “doğrama”, maç sonrası da sürüp gidecek.

(Şansal Büyüka, temkinli konuşan Volkan Demirel’ ne dese beğenirsiniz:

“Keşke isim vererek konuşsaydın.”

E, onu da siz söyleyin, çünkü bütün “malzeme” sizin elinizde. Gösterin, ad vermedikleriyle ilgili görüntüleri, üzerinde yorum yaparak anımsatın!..

Ama olmaz, “tarafsızlık”a gölge düşürülür değil mi?)


O kadar, gol olması kesin pozisyonları harcadıktan sonra, hakemlerin “doğrama”ları ortadayken, Ersun Yanal’ı bu maç için eleştirmenin anlamı yok!.. Ersun Yanal’ın tercihlerini sorgulamak, tarafsız olma görüntüsü sağlamak adına, hem nalına hem mıhına vurmaktan başka bir şey olmaz.

****

İlk 10 dakika dışında, Elazığ’ın, Fenerbahçe defansını zorlayan oyunu, harcadığı fırsatlar da göz ardı edilmez.

Ya, Fenerbahçe’nin o harcadıklarına ne demeli?

Gurbette “hovardalık”, “cepler”i boşaltır!.

Son dakikalarda Fenerbahçe de, Elazığ da 3 puan alabilirdi.

Son söz:

Yeteneksiz, kafasındaki kurguyla cezayı kesen hakemlerle bu iş böyle yürürse, “özel yetkili” sıfatını kullanmak, yerinde, gerçekçi bir yakıştırmadır.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..