Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '12

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe'nin Baronları sahaya çıktı.

Fenerbahçe ezbere bildiği kendi taktiksel kurgusu içinde futbolcularının üst düzeyde performans gösterdiği karşılaşmayı bu sezondaki genel görünümü dikkate alındığında çok kolay kazandı diyebiliriz.

Bazı oyuncular diğerlerinin sürekli gölgesinde kalır. Onların ortaya çıkabilmesi için bir şey olması gerekir. Bu sezon olduğu gibi mesela…

Baroni Fenerbahçe’ye geldiğinde gösterişsiz ve belli bir bölgenin dışına çıkmayan futboluyla tepki çekmişti. Ancak bu sezon başından bu yana sorumluluk alan, gol atan, sonuca direkt etki eden futboluyla belki de Alex’le birlikte en fazla katkı yapan futbolcu oldu takıma.

Trabzonspor karşısındaki oyunu sezonun en iyisiydi.

Türkiye’deki hiçbir teknik adam Baroni’nin bu kadar etkili olabileceğini karşılaşma öncesinde hesaba katmaz. Bu bakımdan Şenol Güneş’i eleştirmek kolay değil.

Fenerbahçe Alex ve Emre ile atağa çıkamaya alışmış bir takım; eğer merkezden hücum yapılıyorsa. Bu nedenle dün Alex Zokoro ile birlikte hareket edince ve Trabzonspor ceza alanına yakın oynayınca bu sefer orta alan tamamen boşaldı.

Şenol Güneş, yine doğru bir tercihle Fenerbahçe’nin kenar adamlarına karşı da önlem almıştı.

Böylece Baroni’nin serbestçe top oynayabileceği bir alan kendiliğinden ortaya çıkıverdi. Fenerbahçe’nin kanattan başlayan bir çok atağı bu nedenle boş durumdaki Baron ile birlikte merkeze kaydı.

Baroni, Trabzonspor’un kalesine gönderdiği gol öncesinde etrafında kendisini rahatsız edecek en yakın mesafedeki oyuncu yaklaşık 5 metre ötesinde duruyordu. Sağ ayaklı, uzun mesafe şut çekebilen bir oyuncunun olabilecek iyi pozisyonundaydı ve güzel bir gole dönüştü.

Sow’un attığı golde verdiği ara pası çok ince bir çizgide iki Trabzonsporlu oyuncunun arasından geçti.

Fenerbahçe Baroni’nin etkinliğinin yanı sıra kazanmaya odaklanmış bir takım görüntüsündeydi.

Mehmet Topuz’un Trabzonspor maçlarındaki özel motivasyonu dikkat çekici bir şekilde devam ediyor. İkinci gol öncesinde Trabzonspor alanında yaptığı baskı önce hatayı sonra da golü getirdi.

Gökhan Gönül, geçen sene izlemeye alıştığımız ve Mehmet Topuz’la iyi bir ikili olan futbolcu görüntüsüne tekrardan kavuşmuştu.

Sow özellikle ilk yarı yakaladığı pozisyonlarda daha dikkatli olabilse rakibin bir oyuncu eksik kalmasını bile sağlayabilirdi. Ancak Sow’un gelişiyle Fenerbahçe’nin hücum gücünün değiştiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Atılması gereken golleri mutlaka atan bir santrafora kavuştu Fenerbahçe.

Alex, güçlü oyunu ile Trabzonsporlu birden fazla oyuncu ile mücadele ederken özellikle Baroni’nin boş kalmasını sağladı. Birinci gol bu ikili oyunların en güzel örneği oldu.

Fenerbahçe Süper Finallere ne kadar hazır olduğunu bu şekilde göstermiş oldu.

Hiç kuşkusuz Fenerbahçe’yi olumlu etkileyen bir taraftarı var. Dün saat 13.00’den itibaren bu taraftar Kadıköy’de öyle şeyler yaptı ki futbolcuların bundan etkilenmemesi düşünülemezdi bile. Takım ve taraftar bütünleşmesinin en güzel örneklerinden biridir Fenerbahçe.

Trabzonspor, kadrosundan ayrılan futbolcuların yerine koyamadığı için bu sezonu zaten kaybetmişti.

Burak’ın attığı 30’un üzerindeki gol sayısına rağmen bunların etkili puanlara dönüşmemesi ve ligdeki pozisyon zaten her şeyi özetleyen bir tabloyu beraberinde getiriyor.

Trabzonspor kazanacak son hamleyi bu sezon hiçbir büyük maçta yapamadı. Hep geriden geldi. İnönü’deki Beşiktaş maçında iyi futbol oynadı; TT Arena’da da etkiliydiler ancak sonuca gidemediler.

Trabzonspor’un orta sahası güçlü değil. Alanzinho’nun artık sonuç yaratacak bir oyuncu olmadığı ortaya çıktı. Colman da istikrarsız oynuyor. İkinci gol öncesinde kaptırdığı top sonucu belirleyen hata oldu.

Orta alanda güçlü oynayınca Burak Yılmaz’ı golcü yapan derinlemesine ve ileriye atılan organizasyonları başlamadan bitti.

Karşılaşmanın hakemi Bülent Yıldırım… Böylesine önem derecesi yüksek karşılaşmalarda görev almasının şu görüntüsüyle mümkün olmadığını düşünüyorum.

MHK bu sezon sonunda hakemlerini uzun süren bir kampa alıp gelecek seneye hazırlamalıdır.

Emre’nin Zokoro’ya sarf ettiği söz ülkemize asla yakışmıyor. Emre’nin kontrolsüzlüğü ile ilgili defalarca kere yazıldı, çizildi. Sadece iyi futbolcu olmanız yetmiyor. Her yaptığınız hatadan da özür dileyerek kurtulamazsınız. Bu konuyu hafta içinde tartışmaya devam edeceğiz sanırım.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..