Fenerbahçe’nin elinde kalan tek umut: Ziraat Türkiye Kupası...

“Elde kalan” dediğimize göre, demek oluyor ki, “elden giden” var. Son haftalara dönünce “elden giden”in “tek” olmadığı görülür. “Elde olan”ın sayısı üçtü. Bu, hep “üç kulvar”da yarışmak diye adlandırıldı durdu.

Gün geldi, sona yaklaşırken “kesinti”ler başladı. Önce Ankara’da, sonra Lizbon’da... Ankara neyse de, Lizbon, Fenerbahçe’den söz edildiğini, futboldan uzak olana bile anlatır.

“Üç kulvar” içinde tarihsel değer/ anlam taşıyan UEFA Avrupa Ligi’ydi. Bu “kulvar”da yarıfinalden finale gidilemedi. Gidemeyenlerin canı sağolsun; o coşkuyu yaşatmaları, umudu vermeleri bile yeter, dendi.

Böyle denmesi doğruydu.

Gidemeyişin “taktiksel”, “bireysel” yanlışları vardı. Bunları bugün irdelemek, bir yarar sağlamaz.

Kimilerine göre de, Spor Toto Süper Lig’deki mücadele, “kulvar”, önemlidir. Bunu önemli kılan da şampiyonluk mücadelesinin öteki ucunda Galatasaray’ın olması. Mücadele, sözgelimi, ilk yarının göze batan takımı Antalya’yla olsaydı, bugünkü kadar önemli olur muydu?

Sanmıyorum.

******

“Üç kulvar”dan elde kalan ne?

Ziraat Türkiye Kupası...

Bu “kulvar”da finalin adı belli oldu: Fenerbahçe-Trabzonspor.

Trabzonspor’un 6-0 gibi bir skorla, Fenerbahçe ise penaltılarla finale uzandı. Dün başlayan maç penaltılara kalınca, bugün bitti. Böylece, iki güne yayılan maçta gülen Fenerbahçe oldu.

Fenerbahçe güldü, ama taraftarına çok sıkıntılı anlar yaşattı. Kimi futbolcular, bir türlü “ayar” tutturamadılar. Bunda, maç yoğunluğunun, öte yandan UEFA Avrupa Ligi’nde finali kaçırmanın, Spor Toto Süper Lig’de açık farkla geride olmanın etkisinin olduğu yadsınamaz. Hem fiziksel, hem kafaca yorgunluk; yanlış yapmaya zemin hazırlıyor.

*****

Eskişehirspor, orta alanda daha diriydi. İlk golü atan olmasına karşın, gerisini getiremedi. Fırsat tepmeler, maçı penaltılara götürdü.

Fenerbahçe'de bekleneni veremeyen çoktu. Onlardan ikisi Ziegler ile Emre, yerlerini Cristian ile Salih’e bırakınca, bir toparlanma gözüktü.

Böylesi maçlardan iyi futbol beklemek, her zaman olmaz; sonuca bakmak gerekir. Bu bakımdan en anlamlı değerlendirmeyi Kuyt yaptı:

“Futbolda nasıl kazandığınız çoğu zaman o kadar önemli değildir.”

Final, 22 Mayıs Çarşamba günü oynanacak; yeri ve saati daha belli değil.

Belli olan, Fenerbahçe’nin sahip olabileceği “tek kupa”nın kalmış olması.

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com