Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe’nin forvet şanssızlığı

Fenerbahçe’nin forvet şanssızlığı
 

Fenerbahçe son 20 senede kaleci sorunu yaşamadı. Hatta sarı lacivertliler kaleci yönünden o kadar iyi durumdaydı ki bir dönem milli takıma giden iki kaleci de Kadıköy’dendi.

Aynı zaman zarfında savunmanın göbeğinde oynayan Uche-Hogh, Ogün-Mirkovic, Luciano-Tomas, Lugano-Edu gibi başarılı ikililer sayesinde Fenerbahçe savunmasının alarm verdiği dönem pek olmadı.

Savunmanın bir adım ilerisindeki, kendi içinde anlamsız ama bir şekilde dilimize yerleşmiş olan “ön libero” bölgesinden yana da sarı lacivertlilerin şansı çoğunlukla yaver gitti zira Kemalettin, Murat Yakın, Johnson, ile başlayıp Aurello, Appiah, Deniz Barış, Emre ve Christian gibi isimlerle devam eden bu bölgenin oyuncuları hemen hemen her sezon diğer takımlardaki meslektaşlarından daha iyi bir performans gösterdi.

Sağ ve sol kanadında Rapaiç, Tarık, Tuncay, Serhat, Rebrov ve Uğur gibi iyi fakat takımlarına devamlı katkı sağlayamayan oyuncular forma giyse de Oğuz, Okocha, Revivo ve nihayet Alex sayesinde, rakipleri mumla ararken sarı lacivertlilerin 10 numaraları daima 10 numara oldu.

Fakat iş forvete (daha doğru bir ifadeyle yırtıcı forvet) geldiğinde tabiri caizse Fenerbahçelilerin yüzü hiç gülmedi.

Önceden beri sıkıntısı çekilen bu bölgeye 1994 yılında büyük umutlarla transfer edilen ve gerçekten de oynadığı hazırlık maçlarında attığı gollerle taraftarlarını heyecanlandıran Pingel’in ilk resmi maçında, bir daha sahalara dönemeyecek şekilde sakatlanarak beklentisinden daha büyük bir hayal kırıklığına dönüşmesi; geçen sezon forma giyip tam olarak dertlere derman olamasa da standartların üzerinde bir performans sergileyen Niang’ın Fenerbahçe’deki ömrünün sadece bir sezon sürmesi; Sabin İlie, Kostadinov, Preko, Oulare, Simao, Beschastnykh, Kezman ve Güiza gibi bekleneni verememenin ötesinde skandal boyutuna ulaşan isimler;  faydalı olsalar da takımlarını alıp götürmeyi başaramayan Moldovan, Boliç, Baliç, Hoijdonk, Washinghton, Andersson, Deivid, Anelka, Nobre, Semih ve son olarak Bienvenu gibi oyuncular ile Pingel’den 17 sene sonra, gelişmesi farklı ama sonucu aynı olan ve bugün yeni takımında fileleri her havalandırışında Fenerbahçelileri bir kez daha yaralayan Emenike’nin gidişi derken sarı lacivertliler son 20 yılda forvet konusunda her sene yeni bir macera yaşadı ve yaşamaya devam ediyor.

Bugün itibariyle Fenerbahçe’nin hedefi sene başında bir forvet transfer edilmişken devre arasında bir tane daha almak ki bu durum kulübüne de, her sene kendisine de dört milyon avro ödenen futbolcunun, ücreti kadar dört dörtlük olmadığının ve Bienvenu’nün tıpkı diğer onlarcası gibi yanlış bir transfer olduğunun açık bir kanıtı.

Sözün özü, ben bildim bileli Fenerbahçe her sezon iyi bir forvet için milyonlar harcıyor fakat büyük oranda yanlış transferler biraz da sakatlık ve şanssızlıklar nedeniyle bu amacına bir türlü ulaşamayarak taraftarının içindeki ukdeyi her sene biraz daha büyütüyor. Bu konuya rasyonel yaklaşım Fenerbahçe’nin iyi bir forvete sahip olmaması için hiç bir neden olmadığını fakat futbolun irrasyonel boyutu sarı lacivertlilerin bir nevi “forvet şanssızlığı” olduğunu söylüyor; tıpkı Galatasaray’ın kaleci, Beşiktaş’ın oyun kurucu ve Trabzonspor’un savunma oyuncusu şanssızlığı olduğu gibi.     

http://twitter.com/cannizamoglu

can.nizamoglu@gmail.com     

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..