Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '13

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe'nin kalitesi Amsterdam'a yetmedi (Benfica 3-1 Fenerbahçe)

Fenerbahçe'nin kalitesi Amsterdam'a yetmedi (Benfica 3-1 Fenerbahçe)
 

Fenerbahçe; Kadıköy'de aldığı 1-0'lık galibiyetin rövanşında, deplasmanda Benfica'ya 3-1 mağlup olarak UEFA Avrupa Ligi macerasını yarı finalde noktaladı.

Benfica: Artur, Pereira, Luisao, Garay, Almeida, Gaitan (Jardel), Matic, Perez, Salvio, Lima, Cardozo (Urreta)

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan (Bekir), Yobo (Stoch), Egemen, Ziegler, Selçuk (M.Topuz), Cristian, Salih, Kuyt, Caner, Sow

Fenerbahçe için ilk maçta alınan 1-0'lık avantajın yanında rövanş için en önemli kayıp; sakatlık ve cezalı oyuncuların oyun sistemini zorunlu olarak sekteye uğratacak olmasıydı. 

Fenerbahçe'nin en büyük zaafını oluşturan defansif orta alanda Meireles'in sakat ve Mehmet Topal'ın cezalı, birbirinden ayrılmaması gereken Webo-Sow ikilisinden ise Webo'nun yine kart cezalısı oluşu nedenleriyle, zorlu geçeceği aşikar olan Benfica deplasmanında, istenilen oyun bir türlü sergilenemedi.

Performansına kefil olunamayacak Cristian'ın yanında, kademe hatalarından gına gelinen Selçuk Şahin'in oluşturduğu zayıf ikili, maçın ilk dakikasından itibaren gol için baskı yapan Benfica adına bar kapısı görevini gördüler. Gaitan ve Perez için bu basit kapıdan geçmek hiç de zor olmadı.

Webo ya da Sow'dan herhangi birinin olmayışı; Aykut Kocaman'ı, Fenerbahçe'ye rakip karşısında esareti yaşatan 4-2-3-1 sistemine yönlendirdi. Defalarca denenip görüldü ki bu sistemin takıma hiçbir artısı yok. Aksine oyunu geride kabullenmeye iten bir güvensizliğe neden oluyor.

Benfica'nın, ilk düdükten itibaren yoğun baskısını, devamında ise Fenerbahçeli oyuncuların topun arkasında koşturduklarını izledik. Halbuki bu yapıyı uzun süre kaldırmak için dualar dahi yetmez, yetmedi de...

Henüz 9. dakikada Lima'nın çizgiden gönderdiği pası Gaitan, ceza sahası içinde ayağının dışıyla ters köşeye gönderdi. (0-1) Gaitan kendisine gelen topa hamleye hazırlanırken, yanında topla arasına girmesi gereken Selçuk, kimbilir hangi hayalin peşindeydi.

Erken gelen golle özgüven sağlayan ev sahibi, baskısını iyice artırdı. Fenerbahçe için ise üç pas yapmak dahi güçleşti. Orta üçlü defansif kademeleri kapatma derdindeyken, haliyle Sow ile olan mesafe de iyiden iyiye arttı. Ayağa paslarla organize ataklar geliştiremeyen takım, ileride yalnız kalan Sow'a şişirme toplarla ulaşmaya çalıştı. Ancak 1,94'lük Luisao, hava toplarında hep boy avantajını kullanmayı bildi.

Dakika 22'de gelişen bir penaltı Fenerbahçe'nin imdadına yetişti. Caner ile Garay'ın ceza sahası içerisindeki hava topu mücadelesinde, dönen top Garay'ın farkında olmadığı halde açık olan kolunda gezindi. Fenerbahçe için şans anıydı ve Kuyt'ın ayağından skorda eşitlik sağlandı. (1-1)

Ancak pasa dayalı oyununu bir türlü sergileyemeyen Fenerbahçe'nin, Benfica'nın baskısı karşısında tutunması mümkün olmadı. Özellikle en kritik bölgelerde görev yapan, kalitesi Avrupa seviyesinden oldukça düşük oyuncuları sayesinde.

Dakika 35, Benfica'nın orta alanın ortasında kazandığı bir serbest atışta, Fenerbahçe orta alanının uyuduğu bir anda topu ceza yayındaki Cardozo'ya ulaştırdılar. Cardozo; Selçuk ve Yobo gibi ağır kalan oyuncuları terse yatırarak, ters köşeden topu ağlara gönderdi. (1-2)

40. dakikada ender gelişen Fenerbahçe atağında, Caner soldan kale önünde bulunan Sow'a pasını gönderdi. Sow'un dokunamadığı top uzak kale direğine yakın bulunan Kuyt'ın önünde kaldı. Ancak uygun pozisyonda bulunan Kuyt, topu boş kaleye yuvarlayamadı.

Bu arada ilk yarının son saniyelerinde Selçuk oyundan alınarak yerine Mehmet Topuz dahil oldu. Selçuk'un oyundan alınması ne kadar doğruysa tek başına Mehmet Topuz takviyesi yeterli değildi. Fenerbahçe orta alanda çok açık veriyordu, ancak en önemli sorun ileride top tutamıyor, Sow yalnız kalıyordu.

İkinci yarı da ev sahibinin turu isteyen baskılı oyunuyla başladı. 57. dakikada Gökhan Gönül'ün yaşadığı talihsiz sakatlık, yüreğimizi ağzımıza getirdi. Ceza sahamıza ortalanan topa, uzak kale direğinde Gaitan topla buluşmadan, Gökhan kafayla müdahale etti. Ancak kontrolsüz bir şekilde pozisyona giren Gaitan, Gökhan'ın yüzüne tekme attı.

Bu darbeyle bir de yüzüstü yere kapaklanan Gökhan, kısa bir süre bilincini kaybetti. Neyse ki hastaneye kaldırılan Gökhan'dan yüreklere su serpen iyi haber geldi.

Gökhan'ın yerine giren Bekir, Selçuk'tan sonra kabuslarımızı yeniden yaşatmayı başardı. Ceza sahasında yaşanan karambolde Cardozo topla buluşurken, kendisine fırsat tanımaması gereken Bekir, kaleye arkası dönük bakakaldı. (1-3 ) Dakika 66'da gelen bu gol final umutlarını iyice azalttı.

Aykut Kocaman, dakika 65'te maç 3-1'e gelmeden önce yapması gereken hamleyi yaptı. Oyuna Stoch'u alarak, Caner'i Sow'un arkasına çekti. Fenerbahçe, bu dakikadan sonra rakip alana biraz daha rahat baskı yapmaya başladı. Ancak zamanın darlığı ister istemez takım üzerinde baskı ve telaşı da beraberinde getirdi. Benficalı oyuncuların da fırsat buldukça çimlere uzanması, oyunun iyice soğumasına neden oldu.

Fenerbahçe, bu skorla UEFA Avrupa Ligi macerasını yarı finalde noktalamış oldu.

Fenerbahçe'nin bu kadro yapısıyla geldiği bu nokta çeyrek finalde dahi başarıydı. Çünkü Fenerbahçe'nin Kuyt-Webo-Sow üçlüsünün oynadığı oyun sistemi dışında, rakibi önde karşılayan, pas düzenini bozan alternatif bir yapısı hiç olmadı.

Bu üçlüden herhangi birinin yokluğu, düzeni allak bullak etti. Sow'un ya da Webo'nun kontra atak düzenine de uymayışı, ileride tek forvet yalnızlığıyla debelenmesine neden oldu. Bu üçlünün alternatifinin olmayışı, kupanın her aşamasında güçlükleri de beraberinde getirdi.

Semih, bu boşluğu doldurabilir miydi denemeden bilinmez ama belki de en azından Webo'nun ya da Sow'un yalnız kalmasındansa, Semih'in ileri üçlünün partneri olarak bu açığı kapatması daha uygun olabilirdi.  Bazı maçlarda yıldızlaşsa da Caner bu yapının oyuncusu olamadı.

Bu akşam elense bile Fenerbahçe ile ilk defa yarı final heyecanını yaşadık. Kendi adımıza çıtayı biraz daha yukarıya çektik. Artık bundan sonra yapılması gereken, her yıl Avrupa kupalarında varolmak. Bu çıtayı daha da yükseltmek, en azından çeyrek final ve yarı final oynamayı alışkanlık haline getirmek.

Ancak öncelikle yapılması gereken, yeni sezonda takıma kaliteli yerli ve yabancı takviyeler yapmak. Fenerbahçe, eğer ki gelecek sezon ligde ve avrupada ciddi bir şekilde iddiasını sürdürmek istiyorsa; sürekli bireysel ve kademe hataları yapan Selçuk, Bekir, Orhan, Serdar gibi vasat, Cristian gibi istikrasız oyunculardan kurtulması gereklidir.

Herşeye rağmen Aykut Kocaman ve öğrencilerine daha önce yaşamadığımız bu mutluluğu bize yaşattıkları için gönülden teşekkürler.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 296
: 6335
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Bankacılığın stres ve yoğunluğundan fırsat buldukça, okumaya ve düşüncelerimi burada paylaşmaya ç..