Fenerbahçe'nin muhteşem futbolu ve kupa

Şampiyonlar ligi kategorisinde oynamayı hak etmiş bir Fenerbahçe için Türkiye kupasını kazanmak, başarıların kupayla değerlendirildiği futbolda, 29 yıllık bir tuhaf hasrete ya da şanssızlığa son vermek açısından elbette önemlidir.

5 maç sonunda ulaşılan bu kupa 29 yıldır nasıl alınamamış, 14 finalden 10 tanesi nasıl kaybedilmiş, nasıl oldu da bu final bu kadar rahat kazanıldı sorularının cevabı  da  Fenerbahçe takımının play-off maçların derbilerinde oynadığı futbolda ve kazanma arzularında gizlidir.

O maçları dikkatli izleyenler, Fenerbahçe'nin bu sezonun en iyi takımı olduğunu zaten biliyorlardı.

Fenerbahçe futbol takımı oyuncuları ve teknik ekibi bu sezon bir gurur mücadelesi yaptılar ve her fırsatta sezonu 2 kupayı da alarak kapatacaklarını söyleyip durdular.  Kimse buna inanmasa da önce kendileri inandılar.

Niang-Lugano-Santos ve hatta transfer ettikleri Emenike’yi satmak zorunda  kaldıklarında güçsüz bir Fenerbahçe’nin her 2 kupada final oynayacağına ben dahil, baştan hiçbir Fenerbahçe’li inanmıyordu. Başkan’ın tutukluluk halinin bir türlü sona erdirilmemesi ve Fenerbahçe’den bu performansı beklemeyen rakiplerinin  sürekli üzerine gelmesi, olaylar, Fenerbahçe’yi her dalda başarıya oynamaya zorlayan  bir faktör oldu.

Takım içinde lider oyuncular takımı sürekli modive etti, güven verdi. Volkan, Alex, Caner, Baroni, Emre, Yobo, Zigler devleşti. Takıma giremez denilen Bekir, olağanüstü başarılı oldu, milli takıma çağırıldı. Orhan Şam, Gökhan Gönül’ün sakatlığında asla sırıtmadı.

Daha 3 gün önce ezeli rakiplerini yenemedikleri için şampiyonluğu kaybettiği için moral bozuluğu ile Bursaspor’a da kaybedecek diyenler, öyle düşünenler, öyle isteyenler ve internette kupa geyikleri hazırlayanlar bir kez daha fena şekilde yanıldılar.

Fenerbahçe birinci  dakikadan, son dakikaya kadar muhteşem oynadı.

Fenerbahçe futbol takımını liglerin kuruldu 1959 yılından beri izlerim. Geçen sezon hariç, hiçbir sezonun son maçında veya finalinde ne bu kadar istekli, ne bu kadar muhteşem görmemiştim. Rakibe pozisyon vermeden, o paslaşmalar, o paslaşmalar sonunda gelen müthiş goller, izlemeye doyulamayan Alex’in attırdığı, attığı goller ve sonuçta kazanılan kupa Fenerbahçe’nin gurur mücadelesinin bir sonucuydu ve bu gurur mücadelesi ortaya harika bir takım çıkarmıştı artık. Kupadan da önemlidir bu.

Bu sağlam karakterli futbolcular birbirlerine kenetlendikçe Fenerbahçe takım oyunu oynamayı başardı. 4-0 mağlup durumda iken bile bir dakika durmadan sow yapan muhteşem Bursa seyircisinin bile Fenerbahçe’yi alkışlamasının sebebi de budur.

Gurur mücadelesini, hiçbir derdi olmayan ezeli rakibine karşı, yarım puanla kaybedilen bir lig şampiyonluğu ve 29 yıldır alınamayan bir kupayı kazanmakla  sonuçlandırdı Fenerbahçe.

Bir Fenerbahçe’linin facebookta yazdığı şu söz takımıyla ne kadar gurur duyduğunun kısa bir ifadesi, belki de sezonun özetiydi;

‘’Kupa gol atmadan, yerlerde yata yata değil, işte böyle oynaya oynaya, gol ata ata ve show yapa yapa kazanılır.’’ .