Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '13

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe’nin orta alanı, otoyol; onsekizi, park alanı gibiydi!.

Fenerbahçe’nin orta alanı, otoyol; onsekizi, park alanı gibiydi!.
 

“Emeğin Başkenti”, Avrupa yolu tıkalı Fenerbahçe’yi ağırladı.

Ortada olan 3 puan, Karabüklü emekçilerin hesabına girdi.

3 puanda, öyle, hayırseverlerin “zoraki bağış”ları yoktu!.. “Bağış” varsa, o da, bir türlü ayar tutturamayan Fenerbahçeli emekçilerin “iş yapamaz raporu” almış havasında olmalarıydı. Bir yandan kaleci Volkan Demirel, ötede yandan penaltıya yol açmasına karşın Caner Erkin, kurtardıkça kurtardı.

Kaçıranlar?

Karabüklü emekçiler, emekçi değil de, sanki “mirasyedi”ydiler. Engellenenleri saymayalım, o kadar gol fırsatı harcanır mı?

Harcandı işte!..

3 puan, daha çok gol atana gittiğine göre, Karabük amaca ulaştı.

*****

Fenerbahçe, sahadan mı nedir, tutuk, çekingen başladı.

Sakatlanabilirim korkusu, ağır basıyor olmalıydı.

Kaleye ne zaman şut çekilecek diye beklenirken Karabük'ün golü geldi. Gole giden yol, Cristian’ın tam orta alanda, pas verirken rakibe çarptırdığı topla başladı. Özellikle Alves, ofsayt diye hızını kesti, Volkan, Akpala'nın şutunu çeldi, topu yeniden önünde bulan Akpala, golü attı.

Sonra?

Bildiğimiz Fenerbahçe, yavaştan yavaştan kendini göstermeye başladı. Ama hızlı atak yapmakta becerikli Karabük, fırsatlar yakalamadı değil.

Fenerbahçe'nin beraberlik golü, yine sonlara doğru geldi.

Emenike, 24 pasla kendine gelen topa öyle bir vurdu ki...

*****

Fenerbahçe, “son anların takımı”ydı; sonuçlar, bunu söylüyordu. Ancak Karabük’te bu, tersine döndü, Karabük, önde olmasına karşın, daha çok gol atarsa, 3 puandan fazlasını alacakmış gibi oynadı.

Karabük, son dakikalarda coştukça coştu!..

Tolunay Kafkas’ın, “Önüne geleni yenen takım" dediği Fenerbahçe, karşısında “demir gibi" bir takım buldu.

Denecek ki, Fenerbahçe için söylenen, zaten sonuçlardan belli. 

Doğru, ama rakip takım teknik direktörünün maç öncesi bunu söylemesi, önemlidir. Demek ki, ortaya konan oyun ve alınan 3 puana bakılırsa, Tolunay Kafkas, futbolcularını “yenilmez”i yenme yönünde iyi yönlendirmiş.

Yani?

“Önüne geleni yenen takım"ı yeneceğiz.

*****

Fenerbahçe, hiç bu kadar “mahkum” oynamamış, böylesi “güç” durumlarda kalmamıştı. “İkinci yarılar"ın, “son anlar"ın takımı olma kimliğini bu kez rakibine devretmiş oldu.

İkinci yarıda ne oynandı?

Dönen toplar, hep Karabük’te kaldı.

Fenerbahçe’nin orta alanı, otoyol; onsekizi, park alanı gibiydi.

İlk yarıda etkili olan, iyi işler yapan Emenike, sonradan durdu. Emenike, bir de gol attırmayı düşünse.. Gel gör ki, Karabük’te bunu düşünemedi.

Kurtarıcı diye oyuna giren Webo, tam da bir fırsat yakalıyordu ki, Bülent Yıldırım'ın "avantaj kuralı"nı unutmasıyla engellendi.

Fenerbahçe'de maçın kalede olmayan kahramanı Caner’di. Caner, gol olacak durumlarda gol olmasını önledi, penaltı yaptı. Penaltı yapmasına karşın, Fenerbahçe’nin yine de en etkili oyuncusuydu.

*****

Sahanın buzlu oluşu, Fenerbahçe’yi etkilediği  düşünülebilir. Futbolcuların yakınmaları bu yönde. Ancak saha koşulları, bütün  futbolcular için geçerli. Bir fark varsa, o da, Karabüklülerin bu sahaya alışık olmasıydı.

Yenilmezlik sürekli değildir.

Karabük gibi “dirençli” bir takım çıkar, koşulları lehine çevir, “yenilmezlik”e son verir.

“Yenilmezlik”, yeni bir “yenilmezlik” serisini sürdürürse, sorun yoktur!.

Son söz:

Gün gelir bir “tökezleme” olur; önemli olan bunun, her şeyi bitiren bir "tökezleme" olmamasıdır.
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..