Fenerbahçe'nin sakatlıklarla imtihanı (Antalyaspor 1-2 Fenerbahçe)

Fenerbahçe; Milli maç öncesindeki son deplasmanında, Antalyaspor'u mağlup ederek, aylardır süren yoğun maç temposu sonrası rahat bir nefes aldı.

Antalyaspor: Sammy, Koray, Deniz, Musa, Ergün, Janda (Ömer), Uğur, Isaac, Aissati (Emrah), Tita, Diarra (Murat)

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Yobo, Egemen, Hasan Ali, Meireles (Cristian), Emre (Selçuk), Salih, Caner (Mehmet Topuz), Kuyt, Sow

Fenerbahçe; sezonun ilk yarısındaki dirençsiz görüntüsünü ve ofansif etkinlik sağlayamadığı Alex'siz 4-2-3-1 sistemini, devre arası takıma katılan Webo, Emre ve Ziegler transferleri ile terketmişti.

Özellikle Emre ve Webo'nun takıma katılması ile tek forvet yapısından, Sow-Webo-Kuyt'lı üçlü santrfor düzenine geçiş sağlanmış, ileri uçtaki kopukluğa çare bulunmuştu. Emre'nin mücadele hırsı da Selçuk, Mehmet Topal gibi sıradan oyunculara kalan orta alana hareket kazandırmıştı.

Ancak, Viktoria Plzen ile oynanan ilk maçta sakatlanan Webo'nun yokluğu, 4-2-3-1 kara düzenine, Emre'nin ise kasığında yaşanan problem nedeniyle son iki maçın ilk dakikalarında oyundan çıkmak zorunda kalışı, eziyet dolu 90 dakikalara dönüşümüzü kaçınılmaz kıldı.

Fenerbahçe; UEFA Avrupa Liginde çeyrek finalin kapılarını aralayan Salih Uçan'ın şık golüyle, henüz 11. dakikada Antalya deplasmanında üstünlüğü yakaladı. Ancak, Emre'nin yaşadığı sakatlık 16. dakikada oyundan çıkmasına neden oldu.

Yerine dahil olan Selçuk Şahin ise orta alan kalitesini iyiden iyiye düşürdü, rakibin oyun hakimiyetini ele geçirmesi uzun sürmedi. Antalyaspor adına geliyorum diyen gol, dakika 32'de geldi. (1-1) Neyseki 42. dakikada Sow, köşe vuruşundan gelen topu ağlara göndererek takımın devre arasına rahat girmesini sağladı.

Aykut Kocaman; "tercihlerim üçüncü kişileri ilgilendirmez" diyor, ancak yaptığı müdahalelerle ne takımın sahadaki çaresizliğine çözüm bulabiliyor, ne de rakipler akın akın gelirken orta alandaki basit top kayıplarına tepki veriyor. Ayrıca Volkan'ın kullandığı tüm degajları taça göndermesini de bizimle birlikte seyrediyor.

Moussa Sow; Süper Ligin en yetenekli forvetlerinden biri ancak, ileri uçta tek başına maçı koparacak bir oyuncu değil. Kendisinden bir Emenike ya da Eneramo çevikliğini beklemek anlamsız. Çünkü Sow'un sprint özelliği yok. Aslında Kuyt'ın da sprint özelliği yok ancak, Aykut Kocaman tarafından ısrarla sağ açıkta görev veriliyor.

Kontra atak futbolunu iyi oynayan ve topla hızlı koşu yapabilen oyunculara sahip olan Antalyaspor'un, aynı ölçüde defans uyumunun iyi olduğu söylenemez. Deniz-Musa ikilisi baskı yedikleri zaman bireysel hata yapabilecek oyuncular, ancak ileride Sow'un yalnızlığı bu akşam onların da işine geldi.

İkinci yarıda ev sahibinin eşitliği yakalamak için baskı kurduğu dakikalar, aynı zamanda geride açıklar verdiği dakikalardı. Ancak koskoca takımda topla hızlı koşu yapacak az sayıda oyuncunun ilk 18'de dahi olmayışı, yakalanan fırsatların değerlendirilememesi ve yine son yarım saatin taraftarlar açısından eziyetle geçmesine neden oldu.

Neyseki son dakikalar da kazasız belasız atlatılarak, Milli maç arasına kayıpsız girildi.

Son olarak; Kuyt'ın suratına inen dirseği görmeyen hakem Hüseyin Göçek ile ilgili de bir şeyler söylemek isterdim, ancak böyle Tahkim Kurulu varken, hakemler de çok fazla yadırganmamalı.