Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe'nin sorunu kafasında...

Fenerbahçe'nin sorunu kafasında...
 

Fenerbahçe'nin sorunu zihinsel. Bu sene hem basketbol takımının hem futbol takımının kafasını lige bir türlü veremiyor oluşunun arkasında yatan gerçeği takımın bu işle ilgili sorumlusunun bulup çözmesi gerekiyor.

Fenerbahçe bu sene bütün büyük maçlarını çok iyi oynadı. Şampiyonlar Ligi dahil buna. Araya bir iki de lig maçı sıkıştı. Bu maçları neredeyse tam kadro oynadı. Ama gel gelelim lig maçları konu olunca bir anda sakatlıklar gündeme geldi; olmayan şeyler sorun haline geldi.

Şu bir gerçek ki Fenerbahçe lig maçlarını önemsemiyor. Geçen sene de önemsemiyordu. Dilimiz varmıyor söylemeye ama bunu bir angarya gibi görüyor olmalılar.

İstanbul Büyükşehir Belediye takımı bence Sivas'tan daha iyi bir takım; oyuncu profili açısından. Büyük maçları da iyi oynuyor. Bu maç öncesinde Fenerbahçe'nin fark beklnetisi olduğunu söylemek tam bir gazeteci safsatasıydı. Fenerbahçe son beş altı sezondur ikinci devrelere iyi başlamıyor. Başlayamıyor.

Uğur Boral:

"Keşke lige ara verilmeseydi, ara bize iyi gelmiyor." İtirafında bulunmuştu. Gerçektir. Bir kere Fenerbahçe'nin Brezilyalıları için zaten yarı yıl tatili tam tatil havasında geçiyor. Alex'i biz hiç kampta görmüyoruz. Alex geldiği sezondan beri bir sakatlık muamması içinde. Ameliyet oldu olacak derken baktık ligde sapa sağlam oynuyor. Ligin son maçında Trabzon'a golünü atıyor ve sakatlanıyor. bir ay yine yok. Üstelik Fenerbahçe'nin en kritik dönemecinde.

Fenerbahçe'ye transfer gerek mi değil mi onu bilmiyoruz artık. Çünkü kim gelirse takımın genel havasına ayak uyduruyor. Fenerbahçe'yi İnter karşısında, Galatasaray karşında izlemesek zaten başka şeyler konuşuyor olacağız. Ama bu takım oynamayı kafaya koyduğunda rakibini sahadan silerek top yaparken bazı maçları neden ruhsuzca oynuyor bunun hesabını birileri sormalı.

Yılda bir milyon dolar para kazanan insanların böyle lüksleri olamaz. Ben mühendis olarak bu rahatlığa dahip olamıyorum. Topu topu oynayacağın 15 yılın var ve sen bunun bir kısmını isteksiz ve arzusuz geçiriyorsun. Bu kabul edilebilir olamaz.

Zico geldiği ilk günden beri bunu çözemedi bir türlü. Maçın son beş dakikasına sığdırılmış mücadele eğer öncesinde yapılabilse belki de bugün başka şeyler konuşuyor olacaktık.

Dün geceki maçı Alex'in yokluğuna bağlarsak koca Fenerbahçe'yi küçültmüş oluruz. En azından ben bunu yapamam. Fenerbahçe Alex olmadan da top oynayabilecek bir takımdır. Karşındaki takım da PSV ya da İnter değil ki. Nihayetinde büyük takımlarda tutunamamış futbolculardan kurulu karma bir takım. İyi bir teknik direktörleri var. Hırsla mücadele ediyorlar. Hırsa karşılık hırslı oynamazsan mahkum olursun. Böyle zamanlarda başkan başkanlığını yapar. Masaya yumruğunu vurur. Fenerbahçe'nin üzerindeki bu uyuşukluğu atması için on günü var. Umarız çabalar heba olmaz.

Basketbol taraftarı takımdan ilgisi bir anda çekiverdi. Şimdi herkesin ağzında taraftar niye gelmiyor. Yönetim bu ruhsuzluğa çözüm bulamazsa, Sevilla maçından sonra boş sıralara oynar maçlarını...

Uzay Gökerman
 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..