Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '15

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe niye suskun

Fenerbahçe niye suskun
 

Görsel internetten alınmıştır.


Yıllardır Fenerbahçe takımında yakalanmak istenen bir başarı projesi var. Türkiye Ligi’nde üst üste şampiyonluklar serisi ile ezeli rakiplerine kurmak istediği psikolojik baskı ve aynı psikolojik baskıyı kendisine en çok uygulayan ezeli rakibini susturacak olan bir Şampiyonlar Ligi-Avrupa Ligi kupası. Bu başarıların kazanılması için çok fazla farklı yöntem denendi. Hafızalarımızı biraz yoklarsak, takım politikasında birkaç detayı fark edebiliriz. Bir dönemi kasıp kavuran Brezilyalı oyuncuları transfer etme politikası, yetersiz transfer ve izleyici ekibi nedeniyle yapılan son gün transferleri, yeni hoca olmuş isimler ve kalitesini dünyaya ispatlamış hocalar. Bu unsurları okurken aklınıza istisnalar elbette gelecektir. Kaptan “Alex De Souza Brezilyalıydı” dediğinizi duyar gibiyim. “Zico’yu kastediyorsun veya Aragones’i kastediyorsun” dediğinizi de. Bir kısım okuyucu ise “Tabi ya, Maldonado fiyaskosu” diyordur eminim. Evet, Avrupa’da eskiye nazaran bir ilerleme kaydedildi. Tam da bu dönemlerde siyasi odaklı bir plan yani “Şike Davası” damga vurdu. Atatürkçü kimliğin büyük bir parçası Fenerbahçe durdurulmaya, engellenmeye çalışıldı. Kupa kazanması veya kazanmaması ile bir ilgisi yoktu elbette ama bu dava mücadele ettiği kulvarlardaki ilerleyişini etkiledi. Üzerinizdeki formanın rengini görmezseniz bana katılacağınıza eminim. Tüm bunlar yaşanırken rakip takımlar dünyaca ünlü isimleri, mevcut borçlarına rağmen başarılı ve etkin menajerlerin etkisiyle kadrolarına kattı. Fenerbahçe bu durumu geç idrak etti ama sonunda büyük bir “Joker Kartı” kazandırdı kendisine ve Türk Futboluna. Yıllarca Fenerbahçe’de adını duyduğumuz, sarı-lacivert formayı terleten büyük isimleri kulübe dışarıdan kazandıran Giuliano Terraneo resmi olarak Fenerbahçe’ye katıldı. Ben de dahil çoğunluk “Kim bu İtalyan” diye düşünürken, Terraneo kendisini transferleriyle tanıttı. Her gün bir dünya yıldızının Fenerbahçe ile adının anılmasına spor gazetelerinden alışkındık ama adı duyulanın imzayı bastığına ise yeni yeni alışacaktık. Buraya kadar her şey iyi ve heyecan verici. Pereira kötü gidişat zamanlarında yaptığı bir açıklamada “Benim sistemim şampiyonluk getirir” diyerek yüreklerimize su serpmişti. Son 6 karşılaşmada Fenerbahçe’de oturmuş denebilecek bir savunma, yoktan var edilen bir Diego Ribas, başarılı transferlerin takıma katkısı ve güzel futbolla gelen güzel sonuçlar göze çarparken bir şeyi unuttuk. Fenerbahçe forvetleri gol orucuna yatmış, biz ise sihir seyrederken dalıp gitmişiz. Bugün bu yazı ile sihir gösterilerindeki o kötü polisi ben oynayarak bir şey söylemek istiyorum. Sihre aldanmayın, kesin ip vardır. Biz Fenerbahçe camiası olarak Fernandao ve Robin Van Persie’den daha çok atmalarını bekleyerek acımasız davranmıyoruz. Yıllardır beklediğimiz ve hak ettiğimiz “Yıkıcı Güç” kavramını rakip kalecinin eldivenlerinde forvetlerimiz tarafından hissedilmesini istiyoruz. Bunca transfere rağmen hala bir forvet transfer edilmesi gerekiyor ise, bu kaliteli kadroya harcanan paralar, alınan formalar, bağlanan umutlar boşa gitmesin istiyorsak, ya forvetler fark üstüne fark atacak, rakiplerine tur bindirecek kadar gol atmalı ya da bir forvet daha alınmalıdır.

 
Toplam blog
: 54
: 372
Kayıt tarihi
: 15.11.10
 
 

04.09.1991 Ankara doğumluyum, Ankara'da yaşıyorum. Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimle..