Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '09

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe Sivasspor maç analizi

Fenerbahçe Sivasspor maç analizi
 

Kaynak: Antu.com


Cumartesi günkü yazımızda Sivasspor' un tercih edeceği oyun anlayışına göre FB' nin ya rahat kazanacağını, ya da maçın zorlu geçip berabere bitebileceğini tahmin etmiştik. Maçın bu tespiti doğru kılan iki ayrı devresi vardı. İlk devre Sivasspor geçen sezonki taktik düzeni çerçevesinde iyi kapandı, iki mücadele etti ve ilk devre maç berabere tamamlandı. İkinci yarı ise Sivasspor bu sezonki karakteri oturmamış futbol anlayışına geçti ve maçı Fenerbahçe rahat kopardı. Maçın sonucunu Sivasspor' un performansının belirleyeceğini tahmin etmiştik. Yani bir gün önce yapmış olduğumuz tahmin doğru çıktı. Sivasspor, ikinci yarıda bilindik kimliğinden uzaklaştı bu maçın kilidini çözdü. Maçtaki ikinci önemli sürpriz ise FB takımı idi. FB son 3 sezondur kendi sahasında en hırslı, baskılı ve mücadeleci oyunlarından bir tanesini oynadı. Sivasspor' u sahasına hapsetti. Sürekli ileri doğru oynamaya çalıştı. En önemlisi çok iyi pas yaptı, topu iyi dolaştırdı. Sivasspor' un presi ve alan daraltan futboluna, iyi pasla cevap verdi. Esasen Sivasspor orta sahasında oynayan Cihan, Kadir ve İbrahim' in toplam 30 km koştuğunu düşünürseniz (Cihan11.476 metre; Kadir 11.101 metre; İbrahim 8.000 metre) , bu kadar ter akıtmış bir orta sahayı bu kadar aciz hale getiren oyun becerisini alkışlamak gerekiyor. Gerçekten de FB topu koştururken, Sivasspor' lu oyuncular topun arkasından koştular. Maçın en önemli olayı bence buydu. Geçen seneki FB' den en önemli fark da buydu. Geçtiğimiz sezon FB pres yapan ve sıkı mücadele eden takımlara karşı pas yapmakta, oyun kurmakta zorlanıyordu. Oyunun kontrolünü kaybediyordu. Moralman çöküyordu. Bu sezon diri ve topa hükmeden bir FB vardı sahada. Geçtiğimiz sezon ön liberoda oynayan Selçuk (Deniz) ve Josico (Maldonado) gibi oyuncuların ileri doğru oynayamadığı ve hücuma çıkarken çok top kaybı yaptıklarını biliyoruz. Bu sezon en büyük fark işte bu bölgede. Cristian 80/82, Emre 62/67 pas oranı ile oynadılar. Bu iki oyuncunun neredeyse %90' lık bir pas yüzdesi yakalamış olması demek. Bu bir devrim. FB orta sahası artık dikine çıkabiliyor ve pas yapabiliyor. Rakibin presi de boşa çıkmış oluyor.

FB dikine oynarken, elbette hata da yaptı. 20. dakikada FB' nin 20 top kaybı vardı. Maçın sonunda ise 25 top çalmaya karşın toplam 62 top kaybı yaptı. Bu yüksek bir oran. Ancak sezonun da henüz ikinci maçı olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu oran zaman geçtikçe düşecek, top kazanma oranı ise artacaktır. Orta sahada Emre-Cristian ikilisine sağ bek Gökhan' ın da destek vermesi ile FB rakipten 25 top çaldı. FB bu kadar top kaybı yaptığı için de Sivasspor' un 35 top çaldığını görüyoruz. Bu oranda Sivasspor defansı ile orta sahada 30 km koşan üçlünün büyük payı var. Ancak dediğimiz gibi ne FB' nin bu yüksek top kayıp sayısı, ne de Sivasspor' un yüksek top çalma sayısı sezon geneli için ölçü değil.

Maçın henüz başında Alex' in sakatlanması FB için hem avantaj, hem de dezavantaj yarattı. Avantaj takım savunması ve saha içi mücadele gücünün artış göstermesi, dezavantaj ise saha içi hücum organizasyonlarının sakatlanması idi. Atılan 3 gole rağmen gol pozisyonları hariç FB' nin fazla pozisyonu yoktu. Deivid bir Alex değil, ancak elinden geleni yaptı. Taraftarın her top kaybında Deivid' e tepkisi var. Bu tepki gereksiz. Deivid iyi niyetli, ancak kapasitesi bu. Yine de dün olumlu işler yaptı. tek top oynadı. FB' nin en çok koşan 5. oyuncusu idi (Gökhan 10.735; Emre; 10.221, Guiza 9710; Santos 9659 ve Deivid 9500 metre). En çok pas yapan 3. oyuncu oldu. 57/65 lik bir pas oranı var. Taraftarın Deivid' e ve diğer futbolculara sabırlı olması, tepki göstermeyi bırakması gerekiyor. Bu alışkanlık futbolcuların moralini bozuyor ve olumsuz etkiliyor. Taraftarı uyarma gereği duyuyoruz. Hata yapan futbolcu Gökhan da olsa, Deivid de olsa çifte standart yapmadan alkışlamak, moral vermek lazım.

Maç öncesi yine Milliyet Blog' da yayınlanan Cumartesi günkü yazımızda bazı noktalara dikkat çekmiştik. Bunların en önemlileri; maçın kilit adamlarının FB' nin bekleri ve Alex olacağı, Guiza' nın Sivas defansı arasında varlık gösteremeyeceği, Emre' nin maça ağırlığını koyacağı, Cristian ve Santos' un ilk ciddi sınavlarının bu olacağı idi. Ayrıca daha önceki yazılarımızda FB' nin maç genelinde %60-65' e yakın bir topla oynama yüzdesi yakalayacağını ifade etmiştik. Bu noktalarda sanıyorum yanılmadım. Sadece Alex' in oyunu erken terk etmesi, oyunda ciddi etki yaratmasını engelledi. Alex oyunda kalsa idi gol ve asistleri ile maçın kilidini daha erken çözmek mümkün olabilirdi. Ayrıca Cristian isabetli pasları, yerinde müdahaleleri ve oyuna pozitif katkısı ile açıkça klasını gösterdi. Şüpheleri dağıttı. Dos Santos ise Saraçoğlu'nda adeta bir futbol resitali sundu bizlere. İkisi de ne denli önemli transfer olduklarını gösterdiler. Bir parantez de Guiza' ya açalım. Guiza iyi niyetli idi. Çok koştu. Çok alan boşalttı. Çok gayret etti. Ancak kendisini anlayacak, kendisine istediği topları atacak bir Alex' in yokluğu Guiza' nın performansını etkiledi. Guiza neredeyse hiç pozisyona girmedi, ayağına doğru dürüst top dahi değmedi. Alex' in yokluğu kadar güçlü ve dikkatli Sivasspor defansının da bunda etkili olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim bu duruma maç öncesi değerlendirmemde değinmiştim. Guiza açık alan bulamadı ve dar alanda kaybolup gitti.

Maçta dikkatimi çeken diğer bir nokta maçın son dakikalarında dahi FB' li oyuncuların rakibe baskı yapması, defansta mücadele etmesi oldu. İşte Daum ve Koch farkı budur. FB Daum' un üç sezon önce bıraktığı anlayışa geri döndü. Maçı sonuna kadar aynı ciddiyet ile oynayan, maçtan kopmayan ve dikine oynamaya gayret eden bir takım. Denizlispor maçını rölantide oynayan FB, bu maçta motora gaz verdi ve galibiyet rahat geldi. Bir kısım yorumcular maçta FB' nin golleri de dahil pozisyonu olmadan maçı kazandığını söyleyebilirler. Bu kısmen doğrudur, ancak kimse FB' nin maçı kazanmayı hak etmediğini söyleyemez. FB topu sürekli rakip alanda tutmaya çalışan, oyunu rakip alana yıkmayı başaran taraf idi. Bu kadar çok korner kullanılması, FB' li futbolcuların bu kadar faule maruz kalmaları da bunun göstergesi. FB maçı kazanmayı hak etti.

Her maç sonrası en iyi üç oyuncuyu seçerim. Bu maç dört oyuncu seçmek durumunda kalıyorum. Benim sıralamam Emre, Gökhan, Cristian ve Volkan şeklinde. Volkan arka arkaya yaptığı iki kritik kurtarış ile maçın kaderini belirledi. Emre, Alex' in sakatlığı sonrası özellikle ikinci yarıda liderliği üstlendi. Duran topları kullandı. İleri çıkarak pozisyonlara yön verdi. Bence bu işi de oldukça iyi yaptı. Duran topları en az Alex kadar ve hatta daha tehlikeli kullandığını düşünüyorum. Hatta duran topları bundan böyle Emre' nin kullanması ile Alex, Lugano ve Kazım gibi zamanlaması ve kafa vuruşları iyi oyuncuların daha fazla pozisyona girmeleri mümkün olabilir. Bu sayede Alex' de ceza alanı içinde defanstan seken, karambole düşen veya kale önünde kalan duran toplarda daha fazla tehlike yaratabilir. Gökhan yine tek kelime ile müthişti. 83 dakikada 7.000 metre koşan Kazım' ın da açıklarını kapatmaya çalıştı. Onun yerine ortalar yaptı. Kendi işinin yanı sıra onun görevlerini de üstlendi adeta. Defansta hatasızdı. Hücumda gayretliydi. Bir bek ancak bu kadar oyuna iki yönlü etki edebilir. İzlerken bizim bile gözlerimiz yoruldu, Gökhan yorulmadı. Son olarak Cristian' ın da futbol zekası ortaya çıktı. Bu adam tek kelime ile futbolu biliyor, takımının iyi futboluna büyük katkı yapıyor. Nerede Deniz, Selçuk, Josico ve Maldonado, nerede Cristian. Futbol iyi oyuncular ile oynanır sözünün en büyük kanıtı bu adam oldu. Umarım beni yanıltmaz ve performansını bütün sezona yayar. Ben Cristian' ın bu performansının sezon sonuna kadar devam edeceğini düşünüyorum. Kaleci Volkan' dan sonra maçın kaderini belirleyen diğer adam ise Bülent Uygun' du. akım düzeni ile oynayarak, oyuna hücum gücü yüksek ancak defansif yönü zayıf Musa-Erman ikilisini sürmesi, ağır Ersen' i sahada tutması büyük hata idi. Sivasspor' un ikinci yarıdaki kötü ve pasif futboluna %100 etki etti.

Daha önceki yazılarımızda devamlı belirttiğimiz gibi, FB yeni bir takım ve sabır göstermek gerekiyor. Takriben 7. haftaya kadar gerçek FB' yi sahada göremeyiz. O zamana kadar ne olumlu, ne olumsuz yapılacak yorumlarda sonuçları abartmamak gerek. Dün FB kazandı. Kaybetse bile Daum' un oynattığı oyunun taraftarı memnun ettiği ortada. Bu takımın daha iyi olacağına olan inancım artmış durumda. Bu güzel ve coşkulu futbol taraftarların kombine biletlere olan talebini de artıracaktır.

Herkese iyi haftalar dilerim.

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..