Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '12

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe Spartak Moskova maç analizi

Fenerbahçe Spartak Moskova maç analizi
 

Fenerbahçe 1-1' lik skorla Şampiyonlar Ligi' ne veda etti. Maç ile ilgili analize geçmeden önce, bu maçın kaderini etkileyen olayın Aykut Kocaman - Alex gerginliği olduğunu vurgulamak gerekiyor. Ne futbolcular, ne hoca ne de yönetim bu maça konsantre olamamıştı. Maça tek konsantre olan taraf Fenerbahçe taraftarıydı ve maç boyu takımlarını muhteşem bir şekilde desteklediler. Gecenin en güzel olayı taraftarın desteği idi. 

Maç öncesi Aykut Kocaman' ın basın açıklamaları maç ile ilgili net fikir veriyordu. Aykut Hoca "bu maç bizim için final maçı değil" ve "Alex' e kırgınım" açıklamaları ile, zaten kendi konsantrasyon düzeyine ilişkin olumsuz sinyalleri göndermişti. Bu turun kaybedilmesinde, hocanın maça konsantre olamamış olması en büyük neden olarak karşımıza çıktı. 

Maçın analizine geçersek, koskoca bir 60 dakikanın heba edildiğini gördük. Fenerbahçe ilk yarıda tek bir pozisyon bulamadan soyunma odasına giderken, Spartak Moskova daha 6. dakikada golü buluyordu. Yenen golde, Fenerbahçe' nin klasik savunma ve kademe hataları göze çarptı. Hasan Ali- Egemen ikilisinin uyumsuzluğu bu golün en büyük sebebiydi. Gerçekten de futbolda uyum çok önemli. Sen geçen sezon sol kanatta iyi işler yapan Ziegler' i yollar, Yobo' yu geç transfer edip kamplara yetiştiremez ve Egemen gibi ilk müdahaleleri iyi ancak kademesi kötü bir stoper ile yola çıkarsan, böyle goller yersin. Yenen bu gol, Fenerbahçe' nin oyun planı ve motivasyonunu allak bullak etti.

Gerek futbolcuların maça konsantre olamaması, gerek Krasic' in erken sakatlığı, gerek maçın başında yenen golün şoku ve gerekse de Aykut Kocaman' ın hatalı kadro tercihleri, maçın 65 dakikasının tamamen kaybedilmesine neden oldu. Krasic yerine giren Stoch ve Selçuk yerine giren Alex, maçta Fenerbahçe' nin en üretken ayaklarıydı. Maça yedek başlayan bu iki oyuncunun aslında bu tip maçlarda yedek bırakılmaması gerektiği de ortaya çıkmış oldu. Futbol iyi oyuncular ile oynanması gereken bir oyun. Bu tür silahları, hele de mutlak galibiyet gerektiren bir maçta kenarda tutmak doğru değildi.

Maçta Alex' in oyuna girmesi biraz da Kocaman' ın taraftar tepkisinden çekinmesinden kaynaklandı. Kocaman Alex' i oyuna alarak maç sonu kendisine yönelik olası protestoları önlemeye çalıştı. Hoca olarak tek akıllıca hamlesi de bu oldu. Alex' in oyuna dahil olması sonrası Spartak Moskova adeta kendi ceza alanı içine hapsoldu ve 11 kişiyle savunma yaptı. 

Fenerbahçe, 65. dakika sonrası rakibe sahanın her yerinde basmaya, iyi paslar yapmaya ve çok net pozisyonlar bulmaya başladı. Mehmet Topal ve Mehmet Topuz' un direkten dönen topları ile Stoch ve Sow' un harcadıkları net fırsatlar Fenerbahçe adına şanssızlıktı. Tüm bunlara rağmen Fenerbahçe' nin israrla aradığı golü bulması, Spartak Moskova' yı oyundan düşürdü ve paniklemelerine yol açtı. İkinci yarı boyunca Spartak Moskova kalecisi Dykan' ın kalesinde devleştiğini gördük. Mucize kurtarışlara imza attı. Bu gecenin adamı oldu.   

Tüm maç boyunca Selçuk' un anlamsız top kayıpları vardı. Oyundan çıkarken de maalesef büyük tepki gördü. Gökhan maç boyu çok çalıştı ama son derece ciddi hatalar ve top kayıpları yaptı. Gökhan' ın altyapı ve antrenman eksikliği bu tür üst düzey maçlarda sırıtmasına neden oluyor. Stoch hareketli, istekli ancak son vuruşlarda çok beceriksizdi. Sow ise Spartak Moskova stoperleri arasında kayboldu. Attığı gol dışında, etkisizdi. Alex girene kadar, doğru dürüst pas dahi alamadı. Maçın sonlarında kaçırdığı 2 pozisyon, saç baş yoldurdu. Maçta diğer bir etkisiz isim de Kuyt oldu. Çok istekliydi, hareketliydi ancak topları çok olumsuz kullandı. Ceza sahası etrafında olumlu işler yapamadı. Adeta bal yapmayan arı gibiydi. Fenerbahçe' nin takım olarak şuurlu olmadığını ve panikten kurtulamadığını gördük. 

Maçın son 30 dakikasında üstün olan taraf Fenerbahçe olmasına rağmen, sahada o kadar hatalı işler yapıldı ki, bu duruma Spartak Moskova' lı futbolcular bile şaşırdı. Olmayacak hatalı paslar, uzun ve anlamsız şişirmeler, kötü taç atışları, topu stop edememeler, 10 metre yukarıya dikilen şutlar ve daha pek çok hata Fenerbahçe' ye yakışmadı. Yaşanan panik, futbolcuların top hakimiyetini de olumsuz etkiledi.

Maç sırasında emin oldum ki, ne Fenerbahçe, ne de Spartak Moskova Şampiyonlar Ligi ayarında takımlar değiller. Spartak Moskova üst düzey bir takım olmamasına rağmen, Fenerbahçe iki maçta da çok zorlandı. Belki de bu kadro ve hoca ile Fenerbahçe' nin Avrupa Ligi' ne gitmesi daha doğru oldu. Şampiyonlar Ligi için kaliteli stoperleriniz, iyi orta saha oyuncularınız, bitirici ve hızlı forvetleriniz olmalı. Fenerbahçe'de bu mevkilerde görev yapan Egemen, Yobo, Selçuk Şahin, Mehmet Topal, Cristian ve Sow ile Fenerbahçe asla Şampiyonlar Ligi düzeyinde bir takım değil. Hocası ise maalesef yetersiz. Aykut Kocaman' ın Fenerbahçe' de ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamıyorum. Fenerbahçe' nin bir sistemi, oyun şablonu, futbol karakteri yok. "Aykut Kocaman camianın çocuğu, onu destekleyin" hamaseti iyi güzel ama olan Fenerbahçe' nin yıllarına oluyor. Camianın çocuğu olmak başka, iyi hoca olmak başka. Şunu anlamak gerek ki Aykut Kocaman' dan bir Mourinho çıkartmak nafile bir çabadır.

Aykut Kocaman' ın elindeki kadroyu yeterli görüp, taransfer planlamasını hatalı yapması sonucu Avrupa' da ciddi başarısızlıklar yaşandı. Önce Young Boys, şimdi de Spartak!

Emre ve Ziegler' in yerleri asla doldurulamadı. Orta sahada bir değil, en az 2 kaliteli oyuncuya ihtiyaç var. Ayıca Sow gibi güçsüz ve yavaş bir tek top forvetine değil, Elmander gibi pivot ve güçlü bir santrafora ihtiyaç var. Ancak transfer 3-4 güne bitiyor. Bu saatte oyuncu bulmak da almak da zor.

Elbette, bu maç Fenerbahçe açısından bir başarısızlık. Ancak bu başarısızlıkta en az suçun futbolcularda olduğunu düşünüyorum. Kapasiteleri buydu ve ellerinden geleni yaptılar. Bu tablonun en büyük mimarları, Aykut Kocaman ve Yönetimdir. Aykut Kocaman takımını iyi hazırlayamadığı, konsantre edemediği ve transfer konusunda yönetime çıkış yapmadığı için suçludur. Yönetim ise, bu sene transferde tam anlamıyla sınıfta kalmıştır.

Fenerbahçe elbette elenebilir veya yenilebilir. Ancak bu kadar sıradan bir rakibe karşı bu tablo kolay hazmedilir değil.

Sen dünya kulübü olacağız diyeceksin ama Alex' in de dediği gibi 2007' den beri kadro olarak sürekli geriye gideceksin. Sene 2012 ve senin orta göbeğinde halen Selçuk Şahin oyunuyor. Sonra çıkıp taraftara Alex' i savundukları için posta koyacaksın. Olmaz. Bu pilavı taraftar artık yemez!

Bu tablo umarım büyük Fenerbahçe taraftarı tarafından doğru okunur. Fenerbahçe' nin maç kaybetmesi değil, vizyon kaybetmesidir önemli olan! Erozyonun durdurulması için yönetsel kan değişikliği kaçınılmaz gözükmektedir.

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..