Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '13

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe süreç ve Alex üzerine

Fenerbahçe süreç ve Alex üzerine
 

Ne seni nede bu camia için döktüğün göz yaşlarını unutmayacağız büyük Kaptan


Henüz yirmilerin başlarında yada onlu yaşların sonlarında olanlar için, futbolu da seviyor ve takip ediyorsa birde Fenerbahçeli ise dönüp dolaşıp gündeme gelecek bir konu Alex.
Her hafta internette "ve yine Alex takımını kurtardı" haberlerini görmek eminim hepimizde bir burukluk yaratıyordur. Özellikle belli bir yaş aralığından bahsettim çünkü ben ve ben yaşlarındaki Fenerbahçeliler bu sevdayı babalarından, amcalarından, ağabeylerinden almış olsalarda  Alex ile büyüttüler.

Ama yazının çıkış noktası Alex olsa da değinmek istediğim tek nokta Alex, futbol yada Fenerbahçe değil. Fenerbahçe ve Alex üzerinden genel bazı analizler yapmak mümkün.

Yalnızca Fenerbahçeliler değil elbet diğer takım taraftarlarınında desteklediği, beğendiği henüz aleyhine hiç laf edildiğini duymadığım mükemmel bir insan diyebilirim Alex için elbette basından yada saha içinden izlediğim duyduğum okuduğum kadarıyla. Çoğu konuda insanlığı ile kendini herkese ispatlamasına rağmen biz ona aynı insanlığı gösteremedik, burada taktiksel yada takım menfaatinin haricinde ciddi bir ego problemi girdi devreye. Artık 3-4 gol daha atıp ilk sırayı kapmasın diye mi, yoksa yıllardır el üstünde tutulmaya alışılmış bir başkanın dahi tahtını sallayacak denli seviliyor olması mı bir anda kaleminin kırılmasına neden oldu karar vermek güç ama gündemde öne çıkan iddialar da bunlar.

Yıllardır çok sevdiğimiz yaptıkları için hep bir minnet içinde olduğumuz başkanımıza inanmak istedik, onun için sokaklara çıkan, adliyeye giden binlerce, on binlerce taraftarın sesine ise başkan uzun zamandır kulaklarını tıkamış durumdaydı. Ve bunu da öyle gizliden falan yapmak yerine kaptanlarına olan desteklerini haykıran kadın taraftarlara anons yaparak yani ben hala buradayım ve otoriteyim diye bağırarak gerçekleştirme yolunu seçti. Ve elbet aynı maçın başında futbolcusunun kaptanının posterlerini, maskelerini de sanki riskli bir ürünmüş gibi stadın içerisine alınmamasını istedi.

Son dönemde Türkiyede sanırım en büyük sorun bu; otorite. Ciddi bir mevki yani koltuk sahibi olan herhangi bir yönetici buraya nasıl ve kim tarafından, kimin desteği ile geldiğini yada burada ne için bulunduğunu unutuyor. Tabi bunu da artık garipsememek gerekiyor çünkü siz ne kadar görmezden de gelseniz otoriteyi her geçen gün elinize geçirip bunu haykırsanız da bu durumdan rahatsız olan kitleyide görmezden gelebiliyorsunuz. Çünkü o veya bu şekilde aslında güç kaybetseniz de koltuğunuzdan olmamak yetiyor nedense. Her yerde de bu iş böyle yürüyor gördüğümüz kadarıyla.

İşi iyice başka boyutlara taşımak yerine konuyu yeniden futbol üzerinden ele alırsak bu güç durumunu futbol ve futbolcu üzerinden yine Alex’in bir açıklaması ile anlatmak mümkün. Birebir hatırlamasam da konuşmasında ben Fenerbahçe’ye geldiğimden beri altyapıdan futbolcu nerede ise hiç yetişmedi Brezilyada oynadığım takım ise 11 futbolcu çıkardı, Türkiyede ciddi bir kıdem sorunu var ve kimin iyi olduğundan çok hangi kıdeme sahip olduğu önemli oluyor diyordu. Yani genç bir futbolcu daha iyi dahi olsa çoktan parasını kazanmış, ününü yapmış, bağlantıları sağlam abisini kesmesi mümkün olmuyor. Her konuda olduğu gibi…

Fenerbahçe’nin geleceğine dönmek gerekirse artık yönetimin bazı konulara el atması ve belli yeniliklere gitmesi şart gibi duruyor. Çünkü taraftar ciddi anlamda yorulmuş ve güven kaybetmiş durumda ve bilinmesi gerekiyor ki bize bu duruma şu takım şu yönetici getirdi demek taraftar için bir şey ifade etmediği gibi yahu biz yıllardır onlardan daha üstünüz derken onlar nasıl bizi oyuna getirebiliyor sizin diplomasinize gücünüze ne oldu diye düşündürerek daha da güven kıran bir hal alıyor. Her yıl sene başında yapılan basın toplantıları süreçten söz edilip şampiyonluk sözlerinin verilmesi sene sonunda da elimizden geleni yaptık ama olmadı söylemleri bu büyük camiaya yakışmıyor. Biz Fenerbahçe taraftarları olarak hiçbir zaman şampiyon olunduğunda destek verip aksi halde kesmedik desteğimizi biz yalnızca iyi futbol istedik, iyi işler istedik...

Alex'inde dediği gibi bu takımın geçmiş yıllardaki hedefleri sanki çok daha yüksekti... Ve hedefin ne olduğundan emin olmadığımız bu dönemde ne yapılmak istendiğini de anlamıyoruz gönderdiğimiz futbolcuları yeniden alıp yeniden gönderiyor, gençleşmek yerine yaşlanıyor, sistemin içindeki en verimli adamı sistemi değiştireceğiz diyerek gönderip aynı sistem devam ediyoruz. Mehmet Demirkol’un da dediği gibi Cristian bazen Alex bazen Maldonado olurken biz Alex’i gönderip aynı sistemde Cristian’ı deniyoruz.

Keşke şike yada Alex süreçlerini yaşamasaydık elbette ama artık bu süreçlerden ders çıkarma dönemi, hatalı olunan tüm noktaların Türk futbolu ve Türkiye adına düzeltilmesi gerekiyor, değiştirmemiz gereken bazı şeyler olduğu çok açık.

 
Toplam blog
: 7
: 2346
Kayıt tarihi
: 04.07.13
 
 

1991 İstanbul doğumlu olup İstanbulda yaşıyorum. Üniversite öğrencisiyim. Instagram: http..