Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '12

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe Sürpriz Yaptı

Fenerbahçe Sürpriz Yaptı
 

  • Dün geceki maçın en yalın özeti, “Futbolcular sorumluluklarının gereğini yapmıştır” şeklinde olmalıdır. Zira Aykut Kocamanlı geride bıraktığımız iki sezonda ve bu sezonun henüz daha geride bıraktığımız maçlarında, şöyle zihnimize kazınmış bir futboluna tanık olamamıştık Fenerbahçe’nin… Ama dünkü maçta tam aksi bir müsabaka izledik. İlk kez Fenerbahçe koşan, saldıran, pres yapan, alan daraltan bir takım hüviyetindeydi. İşte tam da bu noktada insanın sorası geliyor, “Daha önce nerelerdeydiniz?” diye.
  •  
  • Gerçekten de dün gece Fenerbahçe özlenen bir futbol ortaya koydu. Hani öyle aman aman bir futbol olmasa da, en azından kendisine güvenen, koşan, pres yapan ve ille de maçı alacağım diyen bir takım vardı sahada. Ve atılan dört gol tabii ki… Bu maçtan elde edilen galibiyetten ziyade, Fenerbahçe’nin rakip sahada dört gol atabilme becerisi göstermiş olması başlı başına bir başarıdır. Bu galibiyet hem Fenerbahçe’de bir nebze olsun buzların erimesine, hem futbolcuların kendilerine güvenmelerine, hem de Aykut Kocaman’ın kredibilitesinin artmasına neden olmuştur.
  •  
  • Peki ama Fenerbahçeli futbolcular önümüzdeki maçlarda da benzer performans ortaya koyabilecekler mi?
  • Tabii ki gerçek anlamda “başarı” diyebilmemiz için Fenerbahçe’de bu oyun kalitesinin süreklilik arzetmesi gerekiyor. Aksi halde, beş maç yatıp, bir maç oynamak pek de kabul edilebilir bir şey değil.
  •  
  • Maça gelince…
  •  
  • Ben bu maçtan doğrusunu isterseniz pek de umutlu değildim. Umutlu olmamak için her türlü referans fazlasıyla önümüzde vardı. Ama tam aksine bir durum ortaya çıktı. Daha maçın başından itibaren Fenerbahçeli futbolcular ne denli istekli olduklarını gösterdiler ve hiç durmaksızın topu kovalayıp, rakip ceza sahasının çevresinde dahi pres yapmaya başladılar. Ne var ki dengede giden maç, bir an için her şeyi ters yüz etti ve 18. dakikada Fenerbahçe golü kalesinde gördü. Bir an için içimden “Buraya kadar” demiştim ki, Baroni’nin frikik golü geldi ve her şey yeniden başladı… Ardından Meireles’in şık golü ve Fenerbahçe soyunma odasına 1-2’lik galibiyetle iniyordu.
  •  
  • İkinci yarıda da benzer bir durum vardı sahada ve Fenerbahçe, yine prese dayalı oyununu sürdürmeye devam etti. Hatırlarsanız, Aykut Kocaman’ın bu gibi durumlarda klasikleşmiş bir hastalığı vardır... “Takımı geriye yaslamak”.  Dün gece Aykut Kocaman’ın zihnine sihirli değnek değmişçesine bir durum vardı ve ilk kez Aykut Kocaman takımını geriye yaslamadı. Doğru olanda buydu tabii ki… Her geriye yaslanılan maçta, kazanılabilecek maçların nasıl da rakibe teslim edildiğini bildiğimizden, “Şimdi Aykut yine sahne alır” endişesine kapıldık. Ama Aykut ilk kez bu sahneyi es geçti…
  •  
  • Maç bittiğinde Fenerbahçe rakip fileleri dört kez havalandırmış ve güzel bir oyunla deplasmanda maçı kazanmıştı.
  •  
  • Şüphesiz ki dün akşam ki maçın üç ismi öne çıkıyordu… Caner, Baroni ve Meireles… Orta sahada bu üçlü son derece çalışkan, ne istediklerini bilen bir futbol ortaya koydular. İki asist yapan Caner geceye damgasını vurdu.
  • Doğrusunu isterseniz ben Caner’den pek de umutlu olmayan bir Fenerbahçe taraftarıyım. Caner savruk futbol oynayan, topu gereğinden fazla ayağında tutan bir futbolcu… Aksine, Caner topu ayağında ne kadar az tutarsa, takımına o kadar faydalı olabilecek bir futbolcu. Nitekim Kuyt’a yaptığı asist bu duruma güzel bir örnek. Zamanlama mükemmel, orta mükemmel ve gol de mükemmel… Ayrıca Caner’in bir başka olumlu özelliği var ki, duran topları gayet güzel kullanıyor olması… Dolayısıyla daha az topla oynayan bir Caner, bu hırs ve çalışkanlığıyla Fenerbahçe’ye çok fazla katkılar sağlayacaktır.
  •  
  • Baroni ve Meireles ise son derece soğukkanlı ve istekli bir oyun ortaya koydular. Topla ilişkileri gayet iyi bu futbolcuların… Orta alanda prese dayalı oynamaları, ileride Fenerbahçe için oldukça önemli başarıların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Her ikisi de topu iyi kullanan, gereksiz şekilde topu ayaklarında tutmayan futbolcular.
  •  
  • Kuyt ve Show için fazlaca söylenecek bir şey yok. Her ikisi de çalışkandı… Kaliteleri ise tartışılmaz…
  •  
  • Fenerbahçe’de sorun defansta… Özellikle Bekir güven veren bir futbolcu değil. Ben bu mevkii de Mehmet Topal’ın hem Egemen’den, hem de Bekir’den daha faydalı olacağına inanıyorum Aykut Kocaman’ın bu hususta bir rotasyonu gitmesi, Mehmet Topal’ı stopere çekmek suretiyle, defanstan topu şişirmekten ziyade oyun kurarak ileriye taşınması anlamında daha doğru bir tercih olacağını düşünüyorum.
  •  
  • Son sözümüz ise, bundan sonraki maçlarda da Fenerbahçe’nin bu oyunun üzerine koyarak yoluna devam etmesi… Aksi halde, malumunuz üzere, Fenerbahçe taraftarı Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman’ın istifasını istemektedir. Şayet bu oyun bir maçlık olursa, istifa sesleri gür bir şekilde çıkmaya devam edecektir.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..