Fenerbahçe transferde neden başarısız?

İlk yazımı okuyanlar hatırlarlar, Fenerbahçe' nin transfer performansını değerlendirmiş, bazı eleştiri ve önerilerde bulunmuştum. Fenerbahçe' nin mevcut kadrosunun, ayrılan ve gelenlerle birlikte geçen senekinden farklı olmadığını belirtmiştim. Bu yazıdan hemen sonra Galatasaray Burak ve Amrabat' ı da kadrosuna kattı. Melo' da büyük ihtimalle geri dönecek. Yani Galatasaray hem geçen sezonki şampiyon kadroyu korudu, hem de üstüne Umut, Dany, Hamit, Burak ve Amrabat' ı kattı. Assaidi' de yolda. Fenerbahçe' de halen ses yok. Twitter' da yöneticiler, geç kalmadık, herşey yolunda beyanları veriyorlar. Taraftar huzursuz. Endişeli. Sadece taraftar değil elbet, Aykut Kocaman' da yönetime mesaj verip duruyor. Daha bu sabah gazetede hocamızın açıklamalarını okudum. Diyor ki "Bu kadro Şampiyonlar Ligi için yeterli değil". Günaydın Hocam. Sonunda sende fark edip, rahatsızlık duyup yönetime ufak da olsa bir sinyal yolladın. 

Geçen yazıda da belirttiğim gibi IQ' su ortalama ve ortalamanın üzerinde olan tüm Fenerbahçe taraftarları, mevcut kadronun geçen seneki kadrodan pek farklı olmadığını görüyor. 5 oyuncu gitti, 5 oyuncu geldi. Oysa ezeli rakipte kadro korundu, üstüne 5 yeni oyuncu transfer edildi. Üstelik hepsi de milli oyuncular.

Aykut Kocaman sezon sonu israrla yeni transferlerin kamp başlamadan bitirilmesini istemişti. Yönetim son 5 sezonda olduğu gibi bu sezon da transferleri kamp başlamadan yetiştirmeyi başaramadı. Amacımız ne yönetimi, ne başkanı ne de hocayı yıpratmak değil, ancak ortada bir gerçek var. Son 5 sezondur Fenerbahçe transferde verim alamıyor. Transferler hep Ağustos sonu ya da Eylül ayında tamamlanıyor. İnanmayan arşivleri tarayabilir.

Bunun iki sebebi olduğunu düşünüyorum. 

1. sebep, Fenerbahçe yöneticileri yanlış menejerler ile çalışıyorlar.

2. sebep, Fenerbahçe' de transferi gerçekten de futboldan anlayan, futbolun içinden gelen, transfer piyasasına hakim, yabancı dili olan, iletişim becerisi yüksek, vizyonlu yöneticiler gerçekleştirmiyor.  

Beton ile futbolcu iki farklı kavram. Betondan iyi anladığını camiaya kazandırdığı tesisleri ile gösteren sayın Başkan ve Yöneticilerimiz, aynı başarıyı transferde gösteremiyor.

Şampiyonlar Ligi için 2 ön eleme oynayacak olan ve sonrasında dev takımlar ile karşılaşacak Fenerbahçe' nin kadrosuna bir bakın. Şimdi bazı aklı evvel arkadaşlar çıkıp, milli takımın kale, defansı ve ön liberosu bizde daha ne yapsın yönetim diyebilirler. Bende soruyorum Türkiye Milli Takımının uluslararası arenada ne başarısı var? Son 2-3 senedir Milli Takım ne başarı kazanmış? Milli takımın ilk 6 oyuncusu sizden olması, uluslararası düzeyde ne anlam ifade ediyor?

Şampiyonlar Ligi oyuncuların maç başı ortalama 11-12 km koştukları, sert mücadelerleri olan, hızlı top yapılan, direkt pozisyon arayışı olan, sağlam savunma anlayışları ile rakibe maç boyu fazla pozisyon verilmemesi gereken bir arena. Peki dönüp kadroya bakalım.

Cristian-Selçuk Şahin-Semih- Bienvenu- Özer- Sezer- Caner- Orhan- Mehmet Topuz, Bekir, Serdar, Egemen ve hatta Alex.

Bunlardan hangisi şu an üst düzey bir Avrupa takımında bırakın ilk 11' i, yedek olarak bile forma giyebilir? Hangisi Şampiyonlar Ligi için yeterli?

Fenerbahçe' nin uluslararası arenada üst düzey takımlarda forma giyebilecek düzeyde oyuncuları Volkan, Stoch, Kuyt ve Sow ile sınırlı maalesef. Belki biraz da antrenmandan kaçmayan Gökhan Gönül. Bunlar bile şu anda doğrudan ilk 11 zorlayacak oyuncular değil.

Gelelim ezeli rakibe.

Galatasaray kadrosundaki Melo, Selçuk, Burak, Hamit, Umut, Elmander, Ujfalusi ve Amrabat Avrupa' da üst düzey takımlarda forma giymiş, giyebilecek, en kötü ihtimalle yedekten kadroya girebilecek isimler. Ayrıca bu tabloya göre Milli Takımın yarısı Fenerbahçe ise, yarısı da Galatasaray.

Daha sezon başlamadan Fenerbahçe' li dostlarımı üzmek istemem. Ancak bir bayram havasıdır esiyor. Ortada bayram yok. Bazı zamanlarda, köyün bir deliye, doğru söyleyen ve acı gerçekleri hatırlatan bir sivriye ihtiyacı olur. Baktım tüm Fenerbahçe köşe yazarları bu sezon şampiyonluk garanti, Şampiyonlar Liginde de yarı final oynarız tadında yazılar yazıyor, ben duruma el atayım dedim. Sesim ne kadar duyulur, bu yazılarım ne kadar paylaşılır bilmiyorum, ancak bu büyük taraftarın bu sene de hüsran yaşamasını istemiyorum. 

İlk Galatasaray maçında hüsran yaşamak istemiyorum. Küçük çocukların Fenerbahçe' den uzaklaşmasını istemiyorum. Son 2 sezondur olduğu gibi Fenrbahçe' nin sahada rakiplerinden çekinip, tam saha kapandığı bir takımı izlemek istemiyorum. 88-89 senesindeki gibi yürekli, rakibi ezen, rakibe korku salan Fenerbahçe' ler izlemek istiyorum. Maalesef bu sene rakibimiz bu tatta bir takım olacak gibi geliyor.

Aykut Kocaman' ı insan olarak çok beğensem de hoca olarak pek beğenmem beni tanıyanlar bilirler. Ancak o bile ufak çapta mesajlar yolluyor yönetime. Kadro yeterli değil diyor. Ne yapacaksanız yapın diyor. 

Ey Yönetim. İçeride dışarıda, karda çamurda, en zor şartlarda, cop altında sizi destekleyen bu taraftara Hamitleri, Selçukları, Emreleri yüksek ücret talep ediyorlar diye izletmeyip, Baronileri, Selçuk Şahinleri, Bienvenuleri, Özerleri izletmeyi reva görmeyin. Yıldız oyuncu, gençse hele, iyi para ister. Bu normaldir. Takım içi dengeler diyerek taraftarı kandırmayın. Alex, Kuyt gibi 34' lük futbolcular kırılacak diye, genç yıldızlara sırtınızı dönmeyin. Bu oyunculara kimse sizden fazla almayacak şeklinde saçma vaatlerde bulunmayın. Futbolu öğrenin. Futbol artık 5 sene önceki futbol değil. Uluslararası piyasaları takip edin. Bir sistematiğiniz olsun. Bir transfer ekibiniz olsun. Yabancı dil bilen, dünyayı tanıyan scout larınız olsun. En başta iyi transfer yapabilecek yüreğiniz olsun. Korkmayın. Mevcut kadroya sahip çıkarken, onları şımartmayın. Rahmetli İslam Çupi' nin Fenrbahçe ile ilgili sözünü dilinize pelesenk edip, arkasına sığınıp önemli olan sportif başarı değildir diyerek, taraftarlara ayar vermeyin. Son 5 sezonda 4 defa işi son maça bırakıp, bu taraftara bu eziyeti çektirmeyin. Biz bunları nasıl yaparız diyorsanız da lütfen o koltukları işgal etmeyin.

Fenerbahçe sizlerden büyüktür unutmayın!