Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '11

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe Ülker'de senkronizasyon sorunu vardı.

Fenerbahçe Ülker'de senkronizasyon sorunu vardı.
 

Son yıllarda sadece finallerde birbirlerine rakip olmuş iki ekibin yarı final ilk eşleşmesinde basketbol adına çok güzel ve olumlu şeyler yoktu. Zaten Efes’in bu sene gösterdiği performans fazlasıyla inişli çıkışlıydı. Ligi tamamladığı yer itibarıyla da kendi standartlarının çok altındaydı.

Dün öncelikle Fenerbahçe Ülker’in nasıl oynadığı ya da ne yaptığından çok Efes’in durumu fazlasıyla belirleyici oldu.

Fenerbahçe Ülker’in ortaya koyduğu bu basketbol ile rakibi Banvit ya da Olin’den biri olmuş olsaydı muhtemelen 1-0 başladığı seride durum eşitlenirdi. Ancak Fenerbahçe Ülker uzun zamandır bu çizgide basketbol oynuyor ve kendi Euroleague standartlarının neredeyse dörtte bir seviyelerinde kalıyor.

Serinin ilk maçının Banvit-Olin eşleşmesinin uzaması nedeniyle oldukça ertelenmiş olması basketbolcuların oyun ritimleri üzerinde negatif etki yaratmışa benziyordu. Fenerbahçe Ülker maç boyunca sahada bir senkronizasyon sorunu yaşadı.

Oyun kurucuları istediği gibi yönlendiremediler. İlk periyotta Ukiç olmadı, zaten bu bölüm skor olarak da geride tamamlandı; saha kenarında diğer periyota topla hazırlanan Jasikevicius istenen tempoyu bir türlü kuramadı.

Fenerbahçe Ülker’de ilk yarı sivrilen ve takımın sayı yükünü taşıyan oyuncu Tomas oldu.

Efes’te de Kerem Gönlüm’ün çok iyi bir maç çıkardığını söylememiz gerekiyor. Özellikle savunmada çember üzerinden aldığı ribauntlar Fenerbahçe Ülker’in çok net sayılarıydı.

Genel olarak takımlar arasında bir denge olsa da May’in aldığı 10 ribaundun oyunun neticesine etki eden sayılara dönüştüğünü eklememiz gerekiyor.

Üçüncü periyotun neredeyse ilk 6 dakikasını Fenerbahçe Ülker 2 sayı ile geçerken son dakikalarda Jasikevicius, Ömer Onan ve Oğuz Savaş ile tekrar maçı çevirmeyi başardı.

Kuşkusuz esas belirleyici olan da karşılaşmanın son çeyreğinde Fenerbahçe Ülker’in peş peşe bulduğu üç sayılardı. 3’te 3 isabet zaten farkı getirdi.

Kalitesi çok düşük iki Euroleague takımına yakışmayacak bir karşılaşma izledik ve Fenerbahçe Ülker bu maçı neredeyse hiç zorlanmadan kazandı da diyebiliriz. Özellikle uzun oyuncuların pota altında hiç önemli işler yapmamış olduğunu söylememiz gerekiyor.

Lavrinoviç 10.50, Kaya Peker 20.25, May 16.20 dakika sahada kalabildiler ve genellikle de sahada sadece biri vardı. Oyunun son bölümlerinde Ukiç ve Jasikevicius’un aynı anda oynaması ve Preldzic’in oyun kurucu pozisyonunda top getirmesi çok ilginç deneylerdi.

Fenerbahçe Ülker’in çok eksiği var. Hatta eksiklerinin kendisi bile bu takıma rakip olacak kadar güçlü ve önemli oyuncular. Bu ortaya konan oyunu çok etkiliyor.

Ayrıca bu seri bir sonraki maçta tamamlanırsa Galatasaray CC–Banvit eşleşmesinin uzama ihtimali nedeniyle Fenerbahçe Ülker yine uzun bir bekleyiş dönemine girecektir. Bu uzun basketbolsuz zamanın takımın oyunu, senkronizasyonu üzerinde çok olumsuz etki yaratabileceğini dün salonda gözlerimizle görmüş olduk.

Marko Tomas ve her zamanki gibi Ömer Onan göze çarpan oyunculardı.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..