Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen soluk soluğa...

İlk karşılaşmanın Fenerbahçe’nin ekstra motivasyonu ile açık farkla tamamlanmasına karşın; o günkü maç yorumunda serinin genel seyrinin böyle devam etmeyebileceğini konuşmuştuk. Cumartesi günü finalin ikinci maçında Efes Pilsen gerçek kimliğini sahaya yansıtınca özellikle üçüncü periyottaki oyunuyla karşılaşmayı kazanmasını bilmişti.

Geçen seneki Abdi İpekçi serisi Fenerbahçe için bir kabus niteliğindeydi. Elindeki şampiyonluğu rakibine teslim etmişti. Öyle olunca bu sene ne olabileceği merak konusuydu. Efes Pilsen’in Cumartesi günü gösterdiği performans bu maçın çok rahat geçmeyebileceğinin sinyalini vermişti.

Maça Efes Pilsen yine tutuk, Fenerbahçe Ülker de taraftarının desteği ile çok hızlı ve üst üste bulduğu sayılarla da yine farklı başladı. Hatırlanacağı gibi ilk maçı ilk periyotta bulduğu sayılarla kazanmıştı. Ancak ikinci karşılaşmada da olduğu gibi Efes Pilsen tecrübesiyle, sakin oyunu ve savunma direnci ile özellikle ikinci periyotta farkı kapatarak ikinci devrenin çok çekişmeli geçeceğinin sinyalini verdi.

1.PERİYOT: 27-15

2.PERİYOT: 11-12 – Devre 38-27

3.PERİYOT: 15-28

4.PERİYOT: 19-15 – Maç Sonucu 72-70

Üçüncü periyotun ikinci yarısında Efes Pilsen’in bulduğu 9-0’lık bölüm bir anda maçı da döndürdü ve karşılaşmada ilk defa Efes’i öne geçirdi.

Maçın özellikle bu bölümlerinde ve son periyotta çok ilginç bir isim Fenerbahçe’nin oyuna tutunmasını sağladı. Vidmar’ın pota altı takipçiliği ile bulduğu peş peşe sayılar sanırım karşılaşmanın kırılma anıydı ve Fenerbahçe o eşiği geçti.

Son periyotta ise Smith’in ekstra oyununu izledik. İki dakika içinde bulduğu iki üçlük bir smaçla Efes hanesine 8 sayı yazdırınca bir ara Fenerbahçe’ye dönen maça takımını yeniden ortak etti. Smith bu karşılaşmada 25 sayı ile hem maçın skoreriydi hem de Efes Pilsen’in en etkili oyuncusuydu.

Mirsad Fenerbahçe’de olağanüstü işler yapıyor. Çok kritik yerlerden attığı üçlükler; savunmada yaptığı bloklar ve pota altından aldığı ribaundlarla Efes Pilsen koçunun bütün oyun düzenini bozuyor.

Ukiç’in maç boyu inişli çıkışlı grafik izlemesi Fenerbahçe’nin dengesini bozdu. Özellikle son periyotta tam da Efes Pilsen’in elinden alınan topu tekrar rakip oyunculara teslim ettiği an bu maçtaki sayısız kırılma noktalarından biriydi. O dakika fark 7 sayıya çıkacakken Smith’in üçlüğü ile ikiye indi. Bu maçta genel standardının oldukça altında kaldığını sadece son periyotta etkili olduğunu söyleyebiliyoruz.

Efes Pilsen’de Kaya Peker’in dağınık oyunu takımı da etkiledi. Peş peşe aldığı faullerle de oyun dışı kalmayı hak etti.

Toparlarsak, bu maçta özellikle şu gözlemlendi; Efes Pilsen takım oyununda uzak bir görüntü sergileyerek zaman zaman sivrilen oyuncularının ardına sığındı. Aksine Fenerbahçe giderek daha bir takım oyunu oynamaya başladı. Sayılar bütün oyuncuların arasında eşit dağıldığı gibi giren ve çıkan oyuncuların birbirlerini tamamlayan performansı ile Efes Pilsen’in bütün düzenini bozuyor.

Şu bir gerçek ki; Efes Pilsen Thornton’un yokluğundan çok etkileniyor. Kasun’dan da yeterince faydalanamıyor. Sinan da geçen seneki oyunun oldukça uzağında oynuyor. Kısaca Efes Pilsen geçen seneki görüntüsünde değil. İşi de zorlaşıyor.

Mücadelenin dozu arttıkça çekişmesi bol ancak kalitesi düşük maçlar oynanmaya başlandı.

Uzay Gökerman