- Kategori
- Futbol
Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım Kompleksi Telegol'ü esir aldı!
11 Kasım 2012 Telegol proğramında, Erman Toroğlu bir laf etti, ''cacık'' ile ilgili, işin gerçeği ise Telegol Programından bir cacık olmayacağıdır. Şöyle ki;
8 Kasım 2010, Galatasaray'ın kaptanı Arda Turan'ı ele almışlar, yerden yere vuıruyorlar. Adamın konuşması yasak, sevgilisiyle eğlenmesi yasak, lüks arabaya binmesi yasak, Galatasaray yönetiminden Arda Turan'ın kaptanlığının alınmasını istiyorlar. Mahkemeyi kurmuşlar asıyorlar kesiyorlar.
Sene, 2012 Kasım ayı konu, Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe birbuçuk yıldır konuşuyorlar. Üç saatlik bir proğramda 48 kez Aziz Yıldırım adı geçiyor.
Sn. Atilla Gökçe , Milliyet'te yayınlanan yazısında şöyle diyor du? '' Hafta sonunda izlediğim bir televizyon proğramı, tüylerimi ürpertti. Aziz Yıldırım, futbolun en büyük enerji kaynağı televizyonda '' seçilmiş kurban'' olarak ekrana geliyordu. Görüntüsüz futbol proğramlarından birinde dört yorumcu, Yıldırım'ın yılan hikayesine dönen ''sahte, çürük raporu'' iddiaları ve ''bedelli askerlik'' açıklamaları üzerine tartışıyorlardı. Bir toplantıdan çıkarken, açılmıyan bir kapı önündeki görüntüleri, 20 kez ekrana taşındı. Kameranın bir sağdan bir soldan çekimleri, defalarca gösterildi.''
Bir yorumcu ise, 5000 Üniversiteli Fenerbahçe taraftarı gencin, Ali Koç'un da hazır bulunduğu, Anıt Kabir'de Ata'ya saygı duruşunu dahi, Aziz Yıldırımla bağdaştırıp, malzeme yapmaya çalışıyor!
Toroğlu'nun, acısını anlıyoruzda, diğer zevatın da onun peşinden sürüklenmesine bir anlam veremiyoruz.
Miadını doldurmuş eski futbolcular, magazin sayfalarında yıllardır boy göstermiş yorumcuların, futbol yerine, mahallevari dedikodularla ekranları meşgul etmeleri kirlilikten başka birşey olmasa gerek.
Bugün lise öğrencilerinin dahi, dünya ve Türk futbolu hakkında ki bilgileri, telegolcülerin kat be kat üstünde olduğunu, yaptıkları yorumlarda ve yazdıkları bloglarda görüyoruz.
Malesef Telegolcüler çağın gerisinde kalmışlar, yaptıkları proğrama siyaseti bulaştırmışlar, kin ve nefret tohumlarını spora taşıma gayreti içine girmişlerdir..
Ekranı eline geçirenler, şahsi hırslarını, düşmanlıklarını veryansın etmekte bir beis görmüyorlar, özellikle spor proğramları, geniş kitleye hitap etmesi bakımından belirli bir seviyeyi korumak zorundadır.
Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemiz'de de sevilen bir spor dalı olan futbol milyonlar tarafından izlenmekte, bunların içinde çocuklarımızında olduğu unutulmamalıdır. Ekrana çıkanların bunlarıda göz önüne almaları, örnek olmaları beklenir.