Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '09

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe ve Boluspor maçı vücut dili yorumu

Fenerbahçe ve Boluspor maçı vücut dili yorumu
 

Boluspor


Şükrü Saraçoğlu’nun, su mercimeği renklerini andıran zemininde, Boluspor_ Fenerbahçe hazırlık karşılaşmasını izleme fırsatı buldum.

Kırmızı ağırlıklı, basketbol ve voleybol modeli formaları ile Boluspor bu sezon galiba ilk hazırlık maçı ile görücüye çıkıyordu.

Boluspor, Fenerbahçe maçı için Dörtyol kahvehanesinde öndeki bir masaya konuşlandım.

Akşam saatin dokuzu olmuş, Mengen alabildiğince sıcak..

İstanbul kesin yanıyordur,

Boluspor’un şort ve formalarındaki geniş bantlar yakışmamış,

Adem Dursun çıkış tünelinde, biletini almış Amerika’ya uçacak pozlarında,

Spiker İstanbul hava sıcaklığının kırk dört, nem oranının felaket bunaltıcı olduğu bilgilerinde,

Dörtyol kahvenin müdavim müşterileri Boluspor’u izleme heyecanlarında,

Orta hakem sağ koluna seiko’sunu, diğer koluna citizen’ini takıştırmış, daha maç başlamadan terini silmeye durmuşken,

Kendime bir çay ısmarlayayım, düşünce ve görsellerini beynim sıralama için ön belleğimi kullanırken;

Kahveci Durmuş;

“Hocam dedi çay alır mısınız.”

“Evet” dediğimde, kaleci Atacan atılan bir şutta, topa bloke yapayım derken göğsünden sektirince ilk tehlikeyi atlatmıştık.

Çay henüz geldiğinde, Ömer hemen ceza sahası dışında özgüven kaynaklı bir hata yaptığında umutsuz bir duruma düşüverdim aniden.

Kazım sağ kulvarı izinsiz şekilde kullandı durdu. Bir kul da demedi ki ne oluyoruz.

İlk ve en iyi Lica pozisyona girdiği ve çapraz atılan topa hükmettiğinde haksız bir ofsayt ile akınımız yan hakem tarafından kesildiğinde dakikalar yirmiyi işaret ediyordu.

Gecenin en iyisi ihtiyar! Carlos devamlı sol çaprazdan vurdu ve şutları hep sağ çaprazdan auta çıktı.

Carlos’un verimini artırmak için Fenerbahçe elinden geleni yapmış ve yanına Bilica ve Dos Santos’u almış. İnanılır gibi değil.

Maç boyunca Fenerbahçeli Emre hakemi hiç beğenmedi. Açık söylüyorum biz hem Emre’yi hem de hakemleri beğenmedik.

Serdar Samatyalı sevimli cana yakın, canla başla oynuyor. Yaşı epeyce olmuş. Bu canla başla oynama arzusunu, Bank Asya liginin önemli maçlarında ikinci yarının kaçıncı dakikasına kadar sürdürebilir, göreceğiz.

Kaleci Atacan’ı sektirdiği top haricinde sevdim. Bir kaleci olarak fiziği yetersiz gibi dursa da yer tutuşları ve tecrübesi onun bu eksikliğini kapatacak gibi.

Fenerbahçe bir ara topla hiç oynamadı, sadece el kol, gözler, kaşlar oynadı bir süre, bir takım numara denemeleri, şımardılar kısaca.

Fenerbahçe dün akşam yapmış olduğu artistik hareketlerini süper ligde yapmaya kalksa, ya yenilir sahadan ayrılırlar, ya da bir iki tekme ile bir iki futbolcusunu sakatlayıp gönderirlerdi.

Boluspor hem gücü oranında direnemedi hem de psikolojik olarak maçın belli dönemlerinde şımaran Fener futboluna göz yummak zorunda kaldı.

Biz en iyisi bu şımaran bölümü, futbolun görsel zevkine eşlik eden hareketler olarak futbol anılarımıza ekleyelim gitsin.

Ancak; bu kadar havalı olmalarına küçümser pozlarını bu kadar belli etmelerine gerek yoktu.

Ve

Fakat,

Bize doğru kullanılacak bir Serbest vuruş anında ceza sahası içinde konuşlanmaya çalışan Adem Dursun’un yer tutuşunu ve pozisyon alışını yadırgadım. Açı ve duruş olarak bir futbolcunun o şekilde durması söz konusu bile olamaz. Teknik Direktörümüz bir bakmalı ve maçın o anını izlemeli. Amatör takımlarda dahi öyle bir duruş ile pozisyon alan oyuncu göremezsiniz.

Bu arada maçta Lica’yı sevdim. Üst üste iki kez ofsayt yapmasına rağmen çalışkan, koşan ve serbest koşular ile hem alan boşaltan hem de değişik alanları keşfeden performansını ve özverisini sevdim.

Lica, yüreğinin yüz doksan nabız atışına dayanıklı olduğunu, peş peşe yaptığı driplinglerle belli ederek benden alkışı hak etti.

Dos Santos’un ceza sahası yayının sol bitimine bir metre kala attığı ve gol olan şutunda orada olması gereken bir futbolcumuza veya kademe yapacak oyuncuya ihtiyaç vardı, lakin göremedim.

Daum doksan dakika hiç oturmadı. Bir kaç kez görüntü olarak yakaladığımızda, hep ayakta idi.

Boluspor teknik direktörümüzü bir kez görme fırsatı bulduğumda ise, kulübede oturuyor ve su içiyordu. Kendisini Bank Asya’da mutlaka ayakta görmek isterim.

Serdar Samatyalı iyi ve topu bilen bir oyuncu. Ondan çok şey beklendiği kolundaki banttan açık ve net bir şekilde belli. Nitekim ikinci devre solda başlamasını ondan çok şeyler bekleniyor olduğuna yordum. Oyun zekasını da üst düzey gördüm, tebrik ediyorum.

En güzel değişiklik Boluspor takımında Zafer idi galiba. Bu çocuğu takdir ettim. Oyunu, oyunu okuyuşu, top tutuşu, toplara müdahale edişi, oyun kurgusu, arzusu ve adam geçişleri ile iyinin üstünde bir performansa ulaştığını düşünüyorum.

Maçın bir anında kameranın %54 Fenerbahçe, %46 Boluspor istatistiğini gösterdiği bir anda, Boluspor’un kurduğu baskı sonucunda Fenerbahçe’nin topu kornere atmak zorunda kaldığı notlarım arasında yer alıyor.

Tüm maç boyunca Fenerbahçe’nin yaptığı topların ve attığı pasların arasına Boluspor bir türlü giremedi bunu başaramadı. Pas olarak giden topun önünü kesme becerisini gösteremedi.

Hata sonucunda elde edilen topları kullanmada ise beceriksiz kaldık. Dolayısıyla oyunun büyük bir bölümünde oyuncularımız da maçın bir bölümünü bizler gibi seyirci olarak izlemek zorunda kaldılar.

Buna rağmen Serdar Samatyalı, Lica, Atacan ve Zafer’i Boluspor’un iyi oyuncuları olarak işaret ediyorum.

Sonuç ne olursa olsun iyi bir maç ve keyifli bir doksan dakika izleme fırsatı bulduk. Boluspor mental olarak iyi yolda, kondisyon olarak alması gereken çok yolu var.

Hazırlık maçları hiç ölçü olamaz bilirim ama fikir sahibi yapar. O nedenle teknik ekibin işi zor bunu söyleyebilirim.

Defans problemi var ve kademede adam alma sorumlulukları yeniden gözden geçirilmeli.

Rakip takımın pas olarak yol alan toplarına engel olunamaz ise durum iç açıcı değil.

Sevinç ve sağlıklar

 
Toplam blog
: 62
: 690
Kayıt tarihi
: 04.01.07
 
 

Aşçıları ile ünlü Mengen doğumluyum. Beden Eğitimi Öğretmeni, güzel sanatlara ilgili, sporu mesle..