Fenerbahçe ve diğerleri

Fenerbahçelilerin sürekli eleştirildiği bir düşünceleri vardır. Fenerbahçeliler diğer takımların kendilerine rakip ya da hasımdan da öte düşmanlık beslediğini düşünürler. Diğer takım taraftarlarının bir kısmı bu durumu Fenerbahçelilerin abarttığını söylerken, bir kısmı ise dolaylı olarak bu durumu kabul eder ve sebep olarakta "Aziz Yıldırım'ın tavırlarını" gösterirler.

Şike sürecinde yaşananların ardından Fenerbahçe'nin halen ayakta oluşu bazılarını aşırı şekilde rahatsız etmiş olacak ki, halen en küçük fırsatta bile -ilgisili ilgisiz- açıklama yapma gafleti de dahil, her alanda Fenerbahçe'ye zarar verebilecek, zor durumda bırakacak,  tüm fırsatları kullanarak kendilerini belli etmekteler. Öyle ki bazı kulüp yöneticileri kendi kulüplerinden çok Fenerbahçe'yle ilgili beyanatta bulunuyorlar.

Son olarak Raul Meireles'in cezası ve ardından gelen indirim bu "diğerlerini"   o kadar çok rahatsız etti ki dayanamayıp ardı ardına açıklamalar yayınladılar. Öyle ki kendini tutamayan Galatasaray eski üyesi ve şimdilerde Orduspor başkanı olan zat canlı yayınlarda kinini kusmaya başlamıştı.  Ardından da Galatasaray'ın ve Trabzonspor'un açıklamaları gündeme düştü. 

Raul Meireles'in yaptıklarına göre cezası bana göre de 4 maçlık değil ama 12 maçlık ta değil. Adamın tükürmediğini daha ilk gece Lig Tv de Marcus Merk gayet güzel tahlil ederken; hakem (raporunu bir rivayete göre sonradan değiştirerek) Meireles'in bilerek tükürdüğü yönünde beyanda bulunmuştu. Yapılan itirazlar ve izlenen ham görüntüler sonucu, Meireles'in hakeme tükürmediği ortaya çıkarılmış ve bu fiilden dolayı verilen 8 maçlık ceza iptal edilmişti.

Aslında bütün rakipleri Fenerbahçe'nin bir Raul Meireles'e muhtaç olmadığını biliyordu ama bu durumu psikolojik savaş kabul ederek, mücadele ediyorlardı. Onlara göre indirim kararının çıkması Fenerbahçe için zafer demekti. Bu kararın çıkmasıyla da bu kez ikinci raunda geçip Federasyon üzerinde yıpratma ve zeytinyağı gibi üste çıkma maksatlı açıklamalara başvurdular. Kendileriyle ilgili benzer olaylarda da, bu ceza indirimini hatırlatmak adına "biz burdayız" açıklamaları yaptılar. 

Bir taraftan centilmenlik, sportmenlik, dostluktan dem vurup, diğer taraftan ateşin altına sürekli odun atan bu zatların, Fenerbahçe'ye düşman olan bir cepheyi oluşturduğu, artık su götürmez bir gerçek. 

Aynı doğrucu vatandaşların, Fatih Terim'in şampiyonluk maçından önce cezası binbir filim fırıldaklıkla ertelenirken nerede oldukları, neden sustukları ise muamma. Sustular çünkü bu durum Fenerbahçe'nin zararına olacaktı.

Tüm dünya spor kamuoyunda mizah konusu olan Caner mevzusunda, neden ses çıkarmadıkları hususunu ise, kimse hatırlatamıyor bu efendilere. Mesela eski futbolcuları olduğu için Caner'in mağdur edildiği hususunda bir açıklama Galatasaray'a yakışmaz mıydı? Fenerbahçe'nin ebedi dostu Galatasaray'a elbette yakışırdı, ama kendi futbolcusuna bile her boydan saydıran ve hiçbir ceza almayan Fatih Terim'in Galatasaray'ına ise yakışmıyor işte.

Kendi futbolcusundaki dövmeye bakmadan kahvehane sohbetinde konuşur tarzda;  "Tipine bakınca tükürebileceği anlaşılıyor zaten" gibi basit açıklamalara meraklı Sadri Şener'in nefretine de,  Galatasaray fanatikliğinden kurtulamayan Ordu Spor başkanını da uyabiliyor bu açıklamalar.

Kimse bu yazılanlara "aşırı" demesin. Fenerbahçeliler, aşırılığın her türlüsüne muhatap olmaya o kadar alışkın ki bu zevatların açıklamalarını pek tınlamıyor. Bunlara değinmemim sebebi ise "Fenerbahçe'ye kimse düşman değil kardeşim, abartıyorsunuz" diyenlere  basit bir ispat olması adınaydı. Türk sporunda ki gerçek mücadele aşikar bir şekilde "Fenerbahçe ve Diğerleri" arasında cereyan etmektedir.

Meydana gelen olayın özeti şu: Fenerbahçe'nin bir futbolcusu yapmadığı bir fiil yüzünden ceza alıyor ve yapılan itirazlarla bu ceza indirime uğruyor. Ardından kendilerini hiç ilgilendirmeyen hususta -görüntüler de ortadayken-  bazı  kulüpler,  bu indirim yüzünden;  "olmaz ki kardeşim" açıklamalarına başvuruyor. 

E haklılar, bu kadar da olmaz ki kardeşim! İnsan,  gaipten gelen ses yüzünden bile ceza verilebilen bir kulübe, ceza indirimini  nasıl kabullenebilir. Hakem gayet güzel bir rapor döşemişken ve 12 maç gibi güzel bir ceza verilmişken, ne gerek vardı indirime!  Hatta biraz zorlasak adam tükürmüş gibi bile görünüyordu! 

Aslında Meireles'in, ekmeğiyle oynayan ve fanatizm uğruna haklarını hiçe sayan bu suratlara tükürmesini çok isterdim ama, tükürülecek surat adedi o kadar fazla ki, adam  lama olsa tükür tükür bitiremez!