Fenerbahçe ve Galatasaray’dan sonra Beşiktaş da 6’da 6 yaptı

Kendimi bildim bileli Fenerbahçe’yi tutarım. Herkesin neden hangi takımı tuttuğu konusunda öyküleri vardır, benim de var. Hayri Amcam o zamanlar Fenerbahçe’yi tutardı (şimdi Cimbomlu), Halam da Galatasaraylıydı. Bu durum beni ve kardeşlerimi yönlendirdi, Ben ve Altan Fenerli olduk, Aysel de Galatasaraylı. Şimdi Altan’ın iki kızı da sıkı Fenerli oldu.

Mustafa Abi (Halamın eşi) ailedeki en sıkı futbol tutkunudur ve Beşiktaş’ı tutar. Öyle olunca takılır dururuz birbirimize. Bizim ailenin e-posta grubuna bir yazı yazdım dün:

“Merhaba Ailecenin Beşiktaşlıları, Fenerlileri ve Cimbomluları...
Fenerbahçe 6'da 6 yaptı, 6 maçı da kazandı...
Galatasaray 6'da 6 yaptı, 6 maçı da kazandı...
Beşiktaş da 6'da 6 yaptı, yani 6 maçta 6 puan... Bu da 6'da 6 sayılır...
Sevgiler”

Mustafa Abi akşam yanıtlamış:

“Geç dalganı bakalım.
Zamanı gelince biz de gereğini yapacağız.
Bu dünyadır. Hani devamlı dönüyor. Bir kere de tersine dönecek.
Sevgilerimle.”

Futbol seyircisi olmanın güzellikleridir bunlar. Herkes takılır birbirine ama kimse kırılmaz bundan. Sıranın kendine geleceğini bilir.

Ligde henüz 6 hafta bitti. İkinci 6 haftanın ne olacağını kimse bilemez, 17. haftanın sonunu da kimse bilemez, 34. haftanın sonunu da… Bir takım 6 haftada 12 puan gerideyse, 12 puan önde olanın sonraki 6 haftada neden 12 puan yitirmesin. Lig uzun soluklu bir maratondur, bu maratonun kısa dönemleriyle karar vermek her zaman yanıltıcıdır. Şu anda Beşiktaş’ın paniğe kapılmadan, teknik kadroya dokunmadan sabırla ligi sürdürmesi gerekir. Korkulması gereken 6’da 6 puan değildir, 34’te 34 puandır.

Ankara, 26 Eylül 2009