Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe ve Galatasaray maçının ardından.

Fenerbahçe ve Galatasaray maçının ardından.
 

Aradan bir kaç gün geçmesine karşın.


Geçen Pazar günü bir Galatasaray Fenerbahçe maçı oynandı. Sonuç olarak ne bizi doğurabildi ne de futbol adına hiçbir şey konulmadı. Üzüldüğüm tek nokta iki takımın da kavgayı düşünmesi idi.

Neden böyle oldu? Niçin oldu? Bunları irdelememiz gerekmektedir.

“Kaza geliyorum demez” diye bir laf vardır. Açıkçası “kavga geliyorum demez” dedirtti bizlere.

Bir tarafın kaybetmesi durumunda ise şampiyonluğun kaybedilmesi anlamına geliyordu. Çünkü iki takımda Türkiye’nin en büyük iki takımıydı. Yada iki takımdan biri şampiyon olacaktı. Süper lig o şekilde indekslenmiş durumda. Şöyle söyleyeyim iki takımda şampiyon olamazsa demek diğer takımların birinin şampiyonluğu demektir. O zaman da bu iki takımın da şampiyon olamaması durumunda Türk futbolu geriler demek mi oluyor?

Liglerin bitimine 7 hafta var. Liderliği uzun zaman kaptırmayan Sivasspor’un 8 puan ve ikinci sırasında bulunan Beşiktaş’tan da 7 puan geride kalan bu iki takıma da beraberlik hiç ise yaramıyordu. Ortam gergindi. Futbol diye hiçbir şey yoktu sahada. Ne Galatasaray futbol oynuyordu, ne de Fenerbahçe’nin de atakları mevcuttu. Hal böyle olunca tekmeler havalarda uçuştu, ayaklar birbirinin üzerine baştı. Hakemde sarı ve kırmızı kartına başvurmak zorunda kaldı.

Hakem ne yapsın. Hiç bir şey.

Öyle futbol olacağına olmasın daha iyi.

Her sene şampiyonluğa oynayacağız diye bir şey olamaz. Her sene teknik heyeti değiştirirsen geçen yıla oranla daha iyi yada kötü sonuçtan birini alabilirsiniz. Fenerbahçe ve Galatasaray geçen seneye oranla daha kötü sonuçlar almıştır.

Fenerbahçe bu sezona başlarken ilk 6 haftada 4 yenilgiyle tanıştı. Sonra toparlansa da küme düşmeye oynayan takımlara karşı puan kayıplarını tekrar yaşayınca gözden düştü. Şampiyonlar liginde elenince geçen yılın Fenerbahçe’sini mumyala arar olduk. Haftaya Sivassporla Fortis Türkiye Kupasında yarı finalin ikinci ayağını oynayacak. İlk maçı 3-1 almıştık. Fenerbahçe bu kupayı 26 yıldır alamıyor. Şimdilik tek tesellisi bu.

Galatasaray bir iyi bir kötüydü. Şampiyonlar liginden elendikten sonra UEFA kupasına döndü. Gözleri finalin yapılacağı Şükrü Saraçoğlu Stadıydı ama oraya ulaşamadı. Federasyon Kupasından elendikten sonra lige asıldı fakat Bülent Korkmaz yönetiminin başarısız olduğu açık.

Bir de demeçlere bakalım.

Arogenes “7 maçtan 21 puan bekliyor.” Güldürme beni hoca. Beşiktaş ve Sivasspor 3 maç mı kaybedecek önümüzde ki 7 maçlık periyotta. Geç bunları.

Bülent Korkmaz. “Bu kadar puan kayıplara rağmen şampiyonluğun en büyük adayı biziz.” Yapma Bülentçiğim. Sen rüyanda mı gördün.”

Sonuç. Ben Türk futbol adına Anadolu’dan çıkacak olan şampiyonluk kadar kıymetli olamaz. Eğer Sivasspor bunu başarabilirse yıllar önce Trabzonspor’un yaptığını başarmış olacaklar.

Şimdi gelelim Fenerbahçe’ye. Şimdilik şampiyonluk gitti gözüyle bakılıyor. İkinci olma ihtimali de zor buna karşılık UEFA Kupası belki. Bu sene Fortis Türkiye Kupasını da alamayabilirler. Bu olasılıklarla seneye Avrupa’ya da gidemeyebiliriz. Ancak Sivasspor ve Beşiktaş Şampiyonlar ligine katılma olasılığı oluşursa ve şayet bu iki takım finalde oyması durumunda finalistler arasında en iyi ligdeki derecesine sahip Fenerbahçe o şekilde UEFA’ya gider. Beşiktaş’ın rakibi Ankaraspor’un durumu içler acısı. Beşiktaş’ı İstanbul’da 2-0 yenmesi gerekiyor. Final oynaması ve yenmesi olasılığı yok denecek kadar az.

Böylece Fenerbahçe’nin Avrupa’ya gitmeme olasılığı çok az bile olsa var.

Mesela Fenerbahçe’nin gitmediğini varsayalım.

Düşünce şu. Şampiyonlar Ligine ve de UEFA Kupasına gidemediğiniz için Süper futbolcuyu transfer edemeyecek. Transfer etmek istediğim futbolcu Şampiyonlar Liginde oynamak ister. Transfer etmek istesem de Fenerbahçe’ye gelmez. Mesela Brezilya’lı Ronaldinho bile gelmez hatta R. Carlos Türkiye’den kaçar.

Ben futbolcu transfer edemezsem ismi yazılı forma satışı gerçekleştiremem. Mesela R. Carlos’un transferinde onun adına 3 numaralı ve isminde forma yüz binlerce satılmıştı.

Yani bir yandan gelir düşecek.

Doğru mu doğru?

Aynı şekilde Galatasaray için de olabilir mi?

Şampiyonlar ligine girememek neyi ifade eder?

Yani kısaca şu anlama gelmektedir.. Şampiyon Ligine giremediğiniz takdirde UEFA tarafından gönderilecek parayı da kaybetmek demektir.

Ta Fenerbahçe’de, Galatasaray’da bu şansı sezon başında kadrolarını kurarlarken kaybetmiş oldular.Halbuki şampiyon olabilmek için kadrolar güçlendirilir. Şimdilik en büyük şans Beşiktaş ve Sivasspor’un elinde.

Dün akşam Chelsea-Liverpool Şampiyonlar Ligi maçı vardı. İlk maç geçen hafta oynanmış ve ben bu maçı 90 dakika izlemiştim. Chelsea o maçı 3-1 kazandı. Dünkü karşılaşmanın 90 dakikasını diğer kanallara bakmaktan izleyemedim uzaktan takip ettiğim kadar ilk yarısı 2-0 Liverpool’un üstünlüğü ile bitikten sonra ikinci yarıda Chelsea’nin 3 golü (3-2) arkadan Liverpool’un 2 golü (3-4) ve Liverpool bir gol atsa tur atlayacak fakat ve Chelsea bir gol atıp maçı 4-4 bitiriyor ve turu atlıyor.

Avrupa Şampiyonlar Liginde iki İngiliz ekibi. Statta tribünleri dolduran Chelsea ve Liverpool taraftarlar çok olgun. Hatta orada tribün ile sahanın birleştiği noktada tel örgüler bile yok. Futbolcular birbirleriyle saygılılar. Hakemin çaldığı olumsuz kararlara bile saygılılar. İtiraz etmiyorlar.

Allah aşkına bizim futbolcular bu maçları izlemiyorlar mı?

90 dakika sonunda iki takımın oyuncuları sahadan ayrılırken taraftarlar ne kadar olgun.

Sezonun ortalarında Fenerbahçe ile Galatasaray takımlarının UEFA Kupası finalinde buluşma hayalleri yaşamıştık. Olmadı.

İyi ki de olmamış.

Yoksa geçen Pazar günkü hadiseden sonra bütün dünyaya rezil olurduk. Dünyanın en önde gelen derbisinde.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..