Fenerbahçe ve toplumsal kirleşme..

Fenerbahçe başkanı A. Yıldırım şike yaptığı iddiası ile içerde. Olay patlak verdiğinden bugüne kadar olan gelişmeler öyle bir noktaya geldi ki, sanki A. Yıldırım suçsuz yere içerde tutuluyor; Fenerbahçe'ye büyük haksızlıklar yapılıyor psikolojisi oluştu. 

Fenarbahçeli yöneticiler, başkanlarını ve kulüplerini böyle bir şike suçunu işlememişçesine savunuyorlar. 

İşte taraftarlık buna denir. Ama negatif anlamda. 

Peki ya A. Yıldırım gerçekten şike yaptıysa! Siz hala Fenerbahçe'yi ve başkanını savunacak mısınız? 

O noktaya gelindiğinde elbette savunamayacaklar, ama ilginç olan bugün, bu gerçeğin nasıl ortadan kaldırıldığı, ve sanki FB'ye haksızlıklar yapıldığı noktasına gelinebildiği. 

Futbolcular da takımlarını savunuyorlar. Diyorlar ki, şurda şu maçı almadık mı, şurda şunu yapmadık mı? İyi de kardeşim, sen başa baş şampiyon oldun. Bir maçta bile şike yapıldıysa, şampiyonluk öteki takımın olacaktı. 

Oysa burdaki duruş şu olabilmeliydi: FB'nin şike yaparak şampiyon olmuş olma olasılığı, gerçek çıkmaması dileğiyle, bütün FB'lilerin ağzına kilit vuracak etkide olabilmeliydi. "Ya gerçekse, aman allahım!" diyebilmeliydiler. Şike o kadar yüz kızartıcı bir durum ki, ama sanki bu sıradan bir olaymış ve kimsenin de umrunda değilmiş gibi, aciz bir taraftarlık duygusu ile takımlarını savunmaya çalışıyorlar. 

Bu konuda daha önce de bir yazı yazmıştım. O yazıda bir prognozda bulunmuştum. Yani olay bundan sonra nasıl gelişecek diye, ama açıkçası MB editoryasının azizliğine uğradı o yazım. O yazıda Fenerbahçe'nin şampiyonlar ligine gidemeyeceğini ve onun yerine Trabzonspor'un katılacağını yazmıştım. Ancak yazı uzun süre yayına alınmayıp bekletilince ben de kırptım ve o kısmı sildim.