Fenerbahçe’ye saldırıda bu yılın modası: O, ona demiş ki...

Fenerbahçe, geçen sezon boyunca, “şike” üzerinden saldırıya uğradı.

Hedefte tutuklu Aziz Yıldırım vardı. Onun üzerinden futbol takımının başarısız olması için her türlü yola başvuruldu. Taraftarı etkilemek geri tepince, takım içinde huzursuzluk yaratılmak istendi. Bazen Aykut Kocaman, bazen Emre hedef alındı; işin içine Alex de katıldı.

Emre yurtdışına gitti; bu kez, aranan/ özlenen futbolcu olduğu ilan edildi.

Fenerbahçe, tüm saldırılara, olumsuzluklara karşın ayakta kaldı. Bunda taraftarın “onurlu direnişi”ni kimse yadsıyamaz.

Günler tükendi, geldik bugüne...

Şimdilerde moda, var olduğu söylenen, Aykut Kocaman-Alex huzursuzluğu...

Fenerbahçe’de bir kargaşa, çatlak yaratma peşinde olanlar yılmadı! Bir psikolojik savaş yürütülüyor. Yalan bilgilerle moraller bozulmak, değer yargıları alt üst edilmek isteniyor.  “At iziyle it izi” birbirine karışacak. söylenenlerden hangisi doğru, hangisi yanlış bilinmeyecek. Her olumsuz bilgi, kuşku yaratacak, tedirginliği artıracak. Tezgah kuranlar el ovuşturacak. Zaman zaman ortaya atılacak, uzlaştırıcı, kollayıcı rolü üstlenecekler. Fırsat bulunca da vurdukça vuracaklar!

*****

Şimdilerde moda, var olduğu söylenen, Aykut Kocaman-Alex huzursuzluğu...

Alex, Spartak-Moskova maçında, ilk kez yedek kulübesinde kaldı, olay oldu. Daha doğrusu, fırsat kollayan kimileri, bunu  büyüttüler de büyüttüler. Yedek ya da kadro dışı kalmak olmazmış gibi, büyük laflar edildi.

Alex, taktik gereği yedek kaldı; hepsi bu!

Alex’in bu duruma sanal ortamda tepki gösterdiği dile getirildi. Sanal ortamın yarattığı “bilgi kirliliği”, başını almış gitmiş.  Fenerbahçe, dolayısıyla adı geçenler, açıklama yapmaya zorlanıyor. Açıklama yapılmasa, söylenenlerin doğruluğu onaylanmış gibi bir algı yaratılacak. Bu nedenle saçma sapan sözlerle ilgili açıklamalar yapılmak zorunda kalınıyor. Açıklama da, “çark etti”ye getiriliyor.

Sözgelimi Alex, Volkan Ballı’ya SMS atmışmış, demişmiş ki:

“Kulüp arkamda durmuyor. O tweeti zorla sildirdiler.”

Volkan Ballı, bunun yalan olduğunu söylüyor. Alex gibi, aklı başında birinin böyle bir yolu seçeceğini düşünmek, olsa olsa, başına güneş vurmuşlara yakışır. Bir dostuna, yakın çevresine dayanılarak yazılanlara gelince, başvurulan yöntem, bunların masabaşı üretimi olduğunu gösteriyor.

*****

Şimdilerde moda, var olduğu söylenen, Aykut Kocaman-Alex huzursuzluğu...

Amaç, bu huzurluğunun içine taraftarı çekmek, taraftarın tepkisini Aykut Kocaman üzerinde yoğunlaştırmak.  Bu yolla, futbol takımının önüne, kendi içinde engeller çıkarmak.

Aykut Kocaman, iyi insanmış da, iyi teknik direktör değilmiş!

Olabilir; ama kişisel görüşleri genellemek de neyin nesi oluyor?

Bu anlayışta olan sıradan kişilerin kahve ağzıyla, “Aykut Kocaman, görevi bırakmalı” ya da kaba bir deyişle  “Çekip gitmeli” demesi başka, “köşe sahibi” olanların benzer sözleri söylemesi başkadır.

Beğenmeyen birileri de kalkar, “Sen de yazmayı bırak!” derse, aynı kapıya çıkmaz mı?

Ne tuhaf değil mi?

*****

“Şike iddiaları” geride kaldı; etkisini yitirdi.

“UEFA sopası” dendi durdu; o da geride kaldı, unutuldu.

Şimdilerde moda, var olduğu söylenen, Aykut Kocaman-Alex huzursuzluğu...

Önümüzdeki çarşamba günü bekleniyor olmalı!

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com