Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '12

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe yine teferruatta kaldı

Fenerbahçe yine teferruatta kaldı
 

Kadıköy'de haftasonu yaşanan Karabük hezimeti sonrasında Fenerbahçe tribünlerinden, Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman'ı hedef alan istifa protestoları yükseldi.

Protestolara ilk reaksiyon Aykut Kocaman'dan geldi ve maçtan yarım saat kadar sonra basın toplantısıyla istifa kararını açıkladı.

İstifa kararı, medyada dile getirildiği gibi taraftarlar üzerinde değil de, Aziz Yıldırım ve futbolcular üzerinde şok etkisi yarattı.

Çünkü; Yıldırım tarafından "bir grup kesim" diye tabir edilse de azımsanmayacak bir taraftar topluluğu nezdinde, Aykut Kocaman ve sahaya yansıtamadığı futbol anlayışı, güvenilirliğini yitirmişti. Tıpkı Aziz Yıldırım'ın yitirdiği gibi...

Aykut Kocaman; Fenerbahçe Yönetimi(?) (aslında tek adam olan Aziz Yıldırım) ve bazı futbolcuların baskıları ile kararından 24 saat geçmesine rağmen çark etti.

Bu istifa kararı ve ardından çark ediş; ne Aykut Kocaman için ne de Aziz Yıldırım için ilkti. Aykut Kocaman, 3. olan bu son istifa eylemi ile Aziz Yıldırım'ın rekorunu egale etmiş oldu. Tek farkı son kararını basın önünde açıklamış olması idi.

Aziz Yıldırım; Mayıs 2001, Mayıs 2006 ve Mayıs 2010 tarihlerinde istifa kararı almış olmasına rağmen, dön çağrıları (!) nedeniyle aslında hiç ayrılmadığı görevine geri dönmüştür.

Aykut Kocaman ise; Ocak 2011 Yeni Malatya maçı, 29 Eylül 2012 Kasımpaşa maçı ve dün akşam ki Karabük maçı sonrasında istifa kararı almış olmasına karşın görevine geri dönmüştür.

Aziz Yıldırım, son yaşananların faturasını ise kendisini ve Aykut Kocaman'ı istifaya davet eden, bir grup diye küçümsediği taraftara kesmiştir.

Fenerbahçe’de tek suçlu taraftar mı?

Ancak, hatayı kendisinde aramayıp, herkese fatura kesen Aziz Yıldırım en nihayetinde kendi kişisel çıkarları uğruna, Fenerbahçe'yi belirsizliğe doğru sürüklüyor.

Fenerbahçe, kişisel çıkarların kurbanı

Aykut Kocaman'a, kararı sonrasında dön baskısı kuran bazı oyuncuların ifadeleri de oldukça manidar. Daha önce bir çok mağlubiyet sonrasında dile pelesenk olmuş, "suç bizde" teraneleriyle ucuz kahramanlık peşine düştüler. Hocaları giderse, sanırım rahatları bozulacak.

Peki taraftar; Aykut Kocaman'ı neden istemiyor?

Çünkü, geldiği günden bu yana taraftara izlettiği futbol, geleceğe dair hiç bir umut içermiyor. Bırakın ezeli rakiplerini, PTT 1. lig takımlarına karşı oynanan kupa maçlarında dahi, gol yememek için sahaya çıkan, defansif ağırlıklı bir oyun sergiliyor.

Aykut Kocaman'ın düzgün kişiliği ise taraftar üzerinde sömürü unsuru haline getiriliyor. Teknik adam olarak takımla arasında kan uyuşmazlığı oluştu. Taraftara daha fazla eziyet neden çektirilir bilinmez.

Aykut Kocaman; madem ki Fenerbahçe içinden yetişmiş adam gibi adam, o halde kendisinden farklı yönlerde faydalanalım. Madem ki 3 Temmuz sürecinde takıma liderlik yaptı, demek ki karakteri yöneticiliğe daha yatkın. Kendisini Futbol Şube Sorumlusu yapalım, hatta Aziz Yıldırım'ın gölgesinde kalmayacaksa, başkan yapalım. Yeter ki bu zoraki sevdadan vazgeçilsin.

Peki taraftar; Aziz Yıldırım'ı neden istemiyor?

Çünkü taraftar; Fenerbahçe'deki asıl problemin kurumsal yapı zırvalığı ardına sığınmış monarşik düzende olduğunu kanıksamış durumda. 3 Temmuz sürecini dahi bir tarafa bırakacak olursak; Aziz Yıldırım, 3 Temmuz öncesinde de bizleri yel değirmenleri ile savaştırır, başarısızlıkların arkasında hep rakiplerin ittifak teorilerine inandırırdı.

Halen, ülke düzeyinde Fenerbahçe nefretini körükleyip duruyor. Derbi mağlubiyetinin faturasını bile rakibin kaçak oyununa bağlayıp, geçmişte alınan farklı galibiyetlerden dem vurarak, işi kahve muhabbetine sıvıyor.

Aslında haklı olduğu bir husus var ki; Galatasaray karşısında alınan 2-1'lik mağlubiyetin sebebi gerçekten de rakibin kötü oyunudur. Çünkü; takımın bu kötü haliyle, karşısında ezeli rakibin geçen yılki performansı olsaydı, kaybedilen psikolojik üstünlük farklı bir mağlubiyet ile perçinlenebilirdi.

Sözün kısası; Fenerbahçe'ye devre arasında yapılacak transferler dahi bulanık suyu temizlemez. Kasım ayından itibaren daha iyi olacağız vaatleri tutmayan Aykut Kocaman'ın durumu, geçmişte 3 yıl şampiyonluk sözü tutmayan ve bu kötü takım performansı ile Avrupa'da şampiyonluk vaadi vermekten geri durmayan Aziz Yıldırım'ın durumundan farksız hale geldi.

Fenerbahçe'nin, Yönetiminden Teknik Kadrosuna kadar, artık bir kan değişikliğine ihtiyacı var. Şu ana kadar Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman cephesinden verilen ve 3. defadır tutulmayan istifa kararlarına rağmen taraftar nezdinde, en fazla sezon sonuna kadar gösterilecek sabır mevcut.

4.'de kimse kalamaz...

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 296
: 6335
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Bankacılığın stres ve yoğunluğundan fırsat buldukça, okumaya ve düşüncelerimi burada paylaşmaya ç..