Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Feodalite kurtuldu!

Müjdeler olsun!

Binlerce yıl sonra feodalite yine kurtuldu! 
 
Bilumum toprak ağaları yanında kimi çiftçiler ve köylüler ile bir yerlerde eskiden kalma arazi, tarla takım gibi miras hakkı olanlara gün doğdu.
 
Yarından tezi yok binlerce yıl Doğu Roma-Bizans artığı Diyar-ı Rum (Anadolu)’da egemen olan 'feodalite' son bulmuyor, diriliyor, yeniden güç kazanıyor, haberiniz var mı? Osmanlı'nın artığı 'feodal beyler' ile siyasi yakınlarından sonra artık sizin de haberiniz oldu şu andan itibaren.
 
İster sevinir ister üzülürsünüz, bu konu sizin yüce gönlünüze kalmıştır: Son altı ayınız var!
 
Yıllardan beri tasarlanan adı cafcaflı (2B) arazileri artık sorun olmaktan çıkıyor. Son altı (6) al içinde parası olan söz konusu arazilerden aldı aldı; alamaz ise bir başkası alıverecek, haberiniz olsun!
 
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 2B konusunda bugün bir gazetede okuduğum açıklamasına göre: 'Mücavir alan (belediye sınırları dışında ancak imar kontrolü belediyede olan) dışındaki tarım arazilerini çiftçilere satarak, ölçek büyütmelerine imkan sağlayacağız. Bu anlamda, tarımımızın daha verimli bir noktaya erişmesini sağlayacağız. Aynı zamanda ecrimisil (işgal edilen hazine arazisi) gibi sorunları kökünden çözme yoluna gideceğiz. Tercihimiz bu tür alanların kiralanması. Mümkün olduğunca ecrimisili doğru bulmuyoruz ama sonuç itibariyle belki bu düzenleme önemli ölçüde bu sorunları çözmemize yardımcı olur.’
 
Toprak hukuku açısından ‘ecrimisil’ nedir , birlikte okuyalım:
 
‘Ecrimisil: Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalden önceki hâliyle elde edilebilecek muhtemel gelir esas alınarak İdarece talep edilen tazminattır.’(Sanal ortamdan alıntı)
 
Şimdi olay daha iyi anlaşılıyor değil mi?
 
Kısaca devlet bu işi yaparken Hazineden beş para ödemeden arazileri, el’an uygulanmakta olan ‘kamulaştırma’ yönteminde olduğu gibi ‘muhtemel gelir esas alınarak’ özel kişilere ya da mirasçılarına satabilecektir. Benim anladığım bu ise sorun başlı başına bir ‘karın ağrısına’ yol açacaktır. Söz konusu arazilerin altı (6) ay gibi kısa bir sürede paylaşılmasının arkasaında ne gibi sebepler olduğunu anlamak ise ne mümkün! Demekki bu konuda en az beş yıldan beri ‘hummalı bir çalışma’ yürütülmüş gizli gizli! Olay şimdi açığa çıktığına göre bakalım neler olacak.
 
Uzaklarda tarlası ya da bağ bahçe hissesi olanlar artık bu haklarını yok pahasına satmak zorunda kalacaklar. Öte yandan  yüzlerce yıldan beri devlet arazisini ‘atadan dededen bize kaldı’ diyerek çevre köyleri ile birlikte kullanan ‘toprak ağaları’ da bu alanların tümünü satın alabilecekler, demektir bu.
 
Bu da bu çağda ‘feodaliteye taviz vermek’ ya da ‘feodalitenin ekmeğine yağ sürmek’ demektir. Bu yüzden toplumda huzursuzluk başlar. Bu yüzden toprak ağalarının ‘unundan yağına kadar’ vermek zorunda olduğu köylülerin büyük bir çoğunluğu da kentlere göçeceklerdir. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da ‘toprak reformu’ bekleyen ‘topraksız köylüler’ ile ‘toprak ağalarının emrinde ırgatlık-marabalık ve yarıcılık’ yapan köylüler büyük bir yıkıma uğramış olacaklardır. 
 
Söz konusu yeni yaklaşımlar ile değil feodal düzenin var olduğu alanlarda çoğu ovalık ve ormanlık alanlardaki yerleşmelerde de en umulmadık gelişmler ortaya çıkacaktır. Özellikle ‘takım’ ya da ‘tarla sınırı’ kaydırmaları ile gün yüzüne çıkmaya başlayacak olan 2B uygulaması kimi evlerin bile komşularından birinin tapusuna dahil edilmesi bile mümkün!
 
2006’dan beri gündemde olan bu yeni açılımın zamanlaması da büyük bir tasarının uygulanabilmsinin yenice mümkün olabildiğini gösteriyor. Çünkü özellikle ‘toprak ağaları’ ile kentlerde ve kırsal alanlarda yeşermeye başlayan yeni zengin kesimin palazlanmaya başladığı artık gözlerden kaçmıyor.
 
Osmanlı’dan bu yana süregelen toprak mülkiyeti konusundaki yüzlerce sorunun ‘2B ile çözülebileceğini beklemek büyük bir açmaza düşmek demektir. Paftalar üzerinde yapılan düzenlemeler ile kimi  ‘kaydırmalar’ ile ‘oh ne güzel oldu!’ denilse bile uygulamada bu konuda vatandaşın tepkilerinin ne olacağı hiç de belli olmaz.
 
Yetişiniz son altı ay içine girilmiş bulunuyor!
 
Kaldı ki 2B arazilerine ilişkin taslakta (6) ay süre öngörüldüğünü kaydeden Maliya Bakanı Şimşek’in: ‘6 ay kısa bir süre. O nedenle çok iyi hazırlanmamız gerekiyor. Hazırlıklarını tamamlamamış yerler varsa mutlaka yarından itibaren bu yönde gerek insan kaynağı anlamında, gerekse zaman anlamında mutlaka daha fazla yoğunlaşmamız, gerekli hassasiyetleri göstermemiz gerekiyor. Bugün İstanbul’da öyle ilçeler var ki neredeyse tamamı 2B arazilerinde yapılmış. Bu yasa ile devletle vatandaş arasında, 40-50 yıldır süren ihtilafların çözülmesini amaçlıyoruz, diye konuşması oldukça manidar bir açıklamadır. 
 
Topraksız köylüler ne yapacak?
 
Bu durum da gösteriyor ki yangından mal kaçırırcasına altı (6) ay içerisinde ‘eskiye bir sünger çekmek’ yolu ile bütün hak arama yolları da tıkanmak isteniyor. Hukuk devletinde kişilerin ‘müktesep hakları’ ne olacak Sayın Bakan? Ne olacağı çok açık: Emekliye sevkedilen çalışanın ‘kazanılmış hakları’ yok sayılarak, maaşının en az yarı yarıya düşürülmesi uygulamasında olduğu gibi nice hak sahipleri ile kimi mirasçılar  da ‘muhtemel gelir esas alınarak’ yine havasını alacak. ‘Topraksız köylüler’ ise yine ‘toprak ağasına’ ya da ‘yarıcıya’ teslim olarak hayata tutunmaya çalışacaktır. Az önce de vurguladığım gibi 'ucuz emek' olarak büyük kentlere doğru göçe başlayacaklar.
 
Anlaşılıyor ki her şey kılıfına uydurulmuş. Sanki milyonlarca emekli ile arazileri kamulaştırılanların hiç şikâyetleri yok mu? Bu sızlanmalar ile özellikle ödenen kamulaştırma bedelleri için çok zor da olsa açılan davalar hukukçular ile maliyecilere hiç mi bir şeyler anlatmadı bugüne kadar?
 
Ne güzel hukuk be!
 
Vuruldum!
 
Farz-ı muhâl, eğer yeniden dünyaya gelecek olsam inanın bu çarpık hukukun egemen olduğu bu topraklara ayak basmam!
 
Bu yorumun başlığı şöyle de olabilirdi:
 
Feodalite kurtuldu ya da parayı veren düdüğü çalar!
 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..