- Kategori
- Felsefe
Feodalizm ve gelenekçi tutumun yansımaları
Toplumumuzun ileri ülkelere göre neden geri kalmış ve bir türlü gelişmiş ülkeler arasında yer alamıyoruz hiç düşündünüz mü?
Ekonomik ve siyasal anlamda bağımlı bir ülke olduğumuz ve bu bağlamda gelişemediğimiz bir doğru. Diğer doğruysa, eğitim seviyemizin uluslararası normlarına göre çok düşük grafikte olmasıdır. Diğer önemli sebep ise feodal yapının ve geleneksel yaşam biçiminin ülke gelişimini olumsuz yönde etkilemesidir.
Ekonomik ve siyasal bağımlılığımızdan, hatta eğitim düzeyimizin düşük olmasından dolayı ülkemizin geri kalmışlığını anladık da, feodal yapı ve geleneksel yaşamın geri kalmışlıkla ne alakası var demeyin.
Çok büyük alakası var.
Feodal yapı ve geleneksel yaşam tarzı, evet gelişimimizi engellemektedir. Ülkenin 50-60 ve üstü evliliklere bir göz atalım. Yarısından belki çoğu akraba evliliği yapmış, çoğu mutsuz. Mutsuz oldukları halde gelenekçi tutum izlenerek evlilikler yürütülmeye çalışılıyor. (İstisnalar hariç)
Eşler arasındaki mutsuzluk, bir çok sosyal sorunları da beraberinde getiriyor. Çok eşlilikler söz konusu olabildiği gibi, aldatmak gibi ahlak dışı eylemler gerçekleşebiliyor.
Böyle mutsuz ve sosyal sorunlu bir ailede üretimden söz etmek mümkün olabilir mi? Mutsuz ailenin ülkeye katma değeri olabilir mi? Hayır.
Oysa ülkenin kalkınması üretimden geçmektedir. Problemli birey, düşünce akımını zayıflatır, çok yönlü düşünemez, yapmak istediklerini gerçekleştirmekte güçlük çeker.
Mutlu evliliklerdeyse, eşler arasındaki uyum-denge ve beraberinde başarıyı getirir.