Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ferdi Tayfur’dan aklınızda kalsın.

Ferdi Tayfur’dan aklınızda kalsın.
 

Ellili yaşlarda, kısa boylu, kır saçlı bir adam ayakkabı boyuyor, etrafı kalabalık...

Gömlek düğmeleri açık, elleri şu meşhur şarkıdaki gibi rengârenk...

Ağza alınmayacak küfürler, el şakaları...

Az önce bitpazarı denen yerde, kösele ayakkabıların topuklarının altında bulunan lastikleri değiştirip,( o lastiklerin bir adı vardır mutlaka da becerip yazamayacağım şimdi) ayakkabı tamircisinden boyamasını da rica ettim...

“ Ferdi’ye boyat dedi” adam!

— Ferdi kim yahu?

— Boyacııı

— Sen niye boyamıyorsun?

— Boyacı değiliz ki biz, tamirciyiz!

Şaşırdım ama renk de vermedim...

Tamirci yolu tarif etti, giderken de sıkı sıkıya tembihledi “ Adı Ferdi Tayfur’dan aklında kalsın!”

Saraçlar’dan yukarıya doğru yürümeye başladım, gazete satılan ahşap büfeyi buldum...

İşte şimdi olanı biteni oturduğum banktan izliyorum...

On, on beş dakika sonra sanki zil çalmış da teneffüs bitmiş gibi ortalıkta kimse kalmayınca, yanına gidip yüksek tabureye yerleşiyor bir ayağımı sandığa koyuyorum...

— Ağabey Ferdi mi senin adın?

— Evet

— Meşhursun buralarda demek?

Başını kaldırıyor sen ne ayaksın dercesine bakıyor...

— Az önce ayakkabıları tamir ettirdim de, adama ayakkabıları da boyar mısın dedim, boyamadı... Sana gönderdi... Ne yalan söyleyeyim şaşırdım...

— Neden şaştın ki, tamirci o!

Kafayı yiyeceğim ayakkabı tamircileri, ayakkabı boyamaz mı yahu... Öyleyse bir ben mi bilmiyorum bunu?

— Vaktin yoksa hiç oturma, öyle ayaküstü iş yapmam ben!

— Var var...

— Çay içecek misin?

— İçerim

Çay ocağından megafon çektirmiş, kalkıyor düğmeye basıp iki çay söylüyor... Çok geçmeden de çaylar geliyor...

— Az önce etrafın çok kalabalıktı, bir anda kimse kalmadı!

— Yemek paydosu bitti... Çok kuru bırakmışsın ayakkabıları... Ulan alırken dünyanın parasını verirsiniz sonra boyacıya iki kuruş vermek zor gelir...

— Ondan değil be ağabey, zaman olmuyor...

— Heee zaman olmuyor! Banka müfettişi misin sen?

— Yoo, nereden çıkarttın?

— Onlar gelir ara sıra, senin gibi beyaz gömlek, kravat... Az önce sordun ya söyleyeyim; buralarda tanırlar beni, yaşım 54 kendimi bildim bileli ayakkabı boyarım... Ankara’dan bile ayakkabı gönderirler bana...

Ankara’dan Edirne’ye boyanması için ayakkabı!

— Attın ha şimdi!

— Ne atacağım kardeşim, inanmazsan çaycıya sor...

— Nasıl gönderiyorlar peki?

— Kargoyla

— Boyadığın ayakkabının parasını nasıl alıyorsun?

— Ayakkabının içine koyuyorlar...

— E sen ayakkabıları nasıl gönderiyorsun?

— Kargoyla

— Parası?

— Ödemeli!

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..