Ferhan Şensoy 2019 bilimsiz kurgusal güldürü oyunu

Oyun Türkiye’nin 2019 yılına geldiğinde toplumsal ve siyasal durumunu ele alıyor. Ülkemiz de dini kurallarla yönetilmeye başladığını, Atatürkçü düşünen herkesin artık sokağa çıkamadığı anlar. Oyunun kurgulanması, seçilen şehirler ve kişi adları çok başarılı. Mustafa ve Kemal adında iki kişi oyunu sürüklüyor. Artık Mustafa ve Kemal baskılardan korkarak apartmanın bodrumunda yaşamaya başlıyorlar. Dışarı çıkmaları çok zor olduğu için fırsat bulup dışarı çıktıkların da mümkün olduğunca konserve türü yiyecekleri seçip stoklamaya çalışıyorlar. Atatürkçü düşünenenlerin kendi anladığı İslam kurallarına göre ülkeyi yöneten iktidara karşı direnişlerini radyodan dinliyorlar. Mustafa ve Kemal’de Atatürkçü direnişcilerine katılmak için zaman kolluyorlar. Televizyonda Ergenokon davasının hala devam ettiğini bu davadan dolayı tutuklananların sayısının 5, 987, 654 ulaştığını ve sürekli olarak sayının artarak devam ettiğini izliyorlar. Artık öyle bir an geliyor ki dışarı çıkmaları pek mümkün olmuyor bodrum katının giriş kapısını dahi duvarla örüyorlar. Yiyecek stokuyla ne kadar yaşayacaklarının hesabını yapıyorlar. Kapalı bir oda da yaşadıkları için yapacakları çoz az şey var. Musatafa ve Kemal kendi aralarında vakit geçirecek işler yapıyorlar. Bazen de televizyon izlemek istiyorlar. Tüm kanalların artık dini kurallar çerçevesinde yayın yaptıklarını görüyoruz. TV kanal isimleri olarak MüsTV ve benzerlerini görüyorsunuz. MüsTv’de ilginç bir reklam görüyoruz. Reklam şöyle başlıyor “Havada, karada ve denizde nerede olursanız olun 2222’ye KIBLE yazın MüsCELL’e sms gönderin bulunduğunuz anda kıblenizin yönünü size bildirelim.”

Mustafa ve Kemal’in Samsun’a gidip oradan Karadeniz’ de ki Atatürkçü direnişcilerine katılamaya çalışırken yaşananlar,

Kız çocuğunu ilkokula yazdırmak isteyen annenin çocuğunu okula yazdırabilmesi için kuran kursuna gittiğini belirten belgenin hoca efendiden gelmeden kayıt yapılamayacağını ve bu süreçde yaşananlar,

İktidarın ekonomik ve toplumsal sorunlara bakışı,

Sokak baskısı nedeni ile insanların günlük hayatlarının nasıl değiştiğini anlatan konular işleniyor.

Ferhan Şensoy bir ara ABD Florida Eyaletinin Küba’ya bağlanmak istediğini, emperyalist ülkelerin dağılmakta olduğunu bu güne kadar yapılanların bumerang gibi ters döndüğünü düşlüyor.

Sonunda ise sazıyla

Din güzel bir şiirdir sapıklıklar barındırmaz...
Din güzel bir masaldır, cinayetler barındırmaz...
Din güzel bir şiirdir yobazlıklar barındırmaz!

Toplumsal konuları çok güzel analiz etmiş ve sahneye koymuş. Oyun bittiğin de kısa sürede olsa konuşmamızda da Ferhan Şensoy’un oyunun etkisinden kurtulamadığını ve çok duygusal anlar yaşadığını gördüm.

Son söz,

“damda birlikte yatmışız
öküzü hoşça tutmuşuz
koyun değil şu dağlarda
san kendimizi gütmüşüz
hor baktık mı karıncaya
kırdık mı kanadını serçenin
vurduk mu karacanın yavrulusunu
ya nasıl kıyarız insana

.....

yokluk ne yoksulluk ne
ilenmek ne dilenmek ne
işsiz güçsüz dolanmak ne
gün gün ile barışmalı
kardeş kardeş duruşmalı
koklaşmalı söyleşmeli
korka korka yaşamak ne

kahrolasın demiyorum
kahrolma da
gör beni

kanadık toprak olduk
çekildik bayrak olduk
döküldük yaprak olduk
geldik bugüne

....

ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu

Hasan Hüseyin Korkmaz”

Oynayanlar
Ferhan Şensoy
Erkan Üçüncü, Ali Çatalbaş, Orhan Ertürk, Özkan Aksu, Elif Durdu , Ebru Soyuerden, Neslihan Çakıner, Begüm Alpaslan