Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ferinaz...

Ferinaz...
 

Ferinaz


Gün geçmiyor ki, kadına yönelik kötü bir haber duymayalım. Her an bir cinayet, her an bir taciz, her an bir tecavüz, her an binlerce ölüm…

Mahabat’ ta çalıştığı otelde İran İstihbarat görevlilerinin tecavüz girişiminden kurtulmak için kendisini 4’üncü kattan atarak yaşamına son verdi. 

Toplumda, özellikle de Ortadoğu toplumunda kadına yönelik şiddetin sistematik bir biçimde uygulandığını artık açık açık görüyoruz. Şiddet ve katliam artık neredeyse kadınların günlük yaşamının bir parçası haline getirildi. Özgürlük arayışları geliştikçe, tüm alanlarda örgütlendikçe onurlarını ve kendilerini savunma bilinci edindikçe kadınların vahşice saldırılara daha fazla maruz kalması dikkat çekicidir. Taciz, tecavüz, şiddet, katliam ve her türlü saldırı erkek egemen sistemin ne kadar pervasızlaştığını göstermekte ve nasıl bir kültürü nasıl bir insanlığı ifade etmektedir.

Kadınlara yönelik saldırılar gücünü toplumsal geriliklerden, cinsiyetçilikten ve kadın karşıtı kanunlardan almaktadır. Her saldırının arkasında devletin kanunsuzluğu ve toplumsal gerilikleri bulunmaktadır bence. Saldırı, şiddet, katliam ve tecavüz bir kültür ve zihniyettir. Dolayısıyla bu saldırılar sadece bir erkeğin ya da grubun geliştirdiği saldırılar değildir. Birçok kez 'Psikolojik sorunları var, ya da şiddet eğilimlidir' denilmektedir. Fakat erkeğin bu gittikçe vahşileşen gerçeğinin kaynağını nereden aldığı, arkasını nereye yasladığı ve kadınlara bu kadar kolay nasıl saldıra bildikleri hiç sorgulanmamaktadır. 

Kadınlar olarak, toplum olarak onursuzca yaşamak istemiyorsak ve vicdan sahibiysek tutumsuz kalmamalı, bu tecavüzcü politikalar karşısında sesimizi daha da yükseltmeliyiz. Kadınlar bu saldırının sadece bir erkeğin yaptığı bir saldırı olmadığını, sistematik bir devlet saldırısı olduğunu söylüyorlar. Bu zihniyete karşı mücadele yürütülmedikçe bilinç geliştirilmedikçe kadının yaşamı her zaman tehdit ve tehlike altında olacak ve her gün sıra başka bir kadına gelecektir…

Tacizcileri evire çevire döven kadın savcıya da ceza verildi.
Yargıtay, sokakta yürürken kendisine sözlü ve ıslıklı tacizde bulunan kişileri karakola aldırıp döven kadın savcı Aslı Betül Cevizoğlu’ nun cezasını onadı. Adalet Bakanlığı’ nın kanun yararına bozma talebi de reddedildi. Özgecan zaten hiç aklımızdan çıkmıyor. Ne yapacağız ses çıkarmayacağız. Erkekler istediklerini yapacaklar bize.

Bir şeyler değişecekse bunlar kurban vermeden gerçekleşemeyecek mi maalesef. Geleneksel erkek egemen yapılar iktidarlar tarafından üretilir. Bu onların şiddetini meşrulaştırır bir bakıma. Özellikle hızlı değişen toplumlarda erkek, kadının toplumsal rolünün değişmesine ses çıkarmasa bile yerleşmiş köklü değerleri bir yerde patlak veriyor. Buna, ne dinin yıkma-yap öğretisi, ne bilimin eleştirel açık bakışı engel olamıyor.  Erkeğin kadına şiddeti en modern erkeklerde bile görülüyor.

En iyi ihtimalle şu kadarını söyleyeyim, kadının varoluşu çok uzun zaman alacak...

 
Toplam blog
: 137
: 2242
Kayıt tarihi
: 19.02.13
 
 

05 Ekim Ankara doğumluyum. Okumayı, yazmayı, insanları dinlemeyi seviyorum. Kişisel blogumda her ..