Ferrarisini satan bilge

Robin S.Sharma

“ Bir düşünce ekersin, bir eylem biçersin.

Bir eylem ekersin, alışkanlık biçersin.

Bir alışkanlık ekersin, karakter biçersin.

Bir karakter ekersin, kaderini biçersin.”

Julian Mantle büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin avukatıdır. Julian şok edici mahkeme gösterileriyle sürekli gazetelerin ön sayfalarında yer alan birisidir. Çoğu kimsenin sadece düşleyebileceği herşeyi elde etmiştir: Yıldızlara varan mesleki şöhret, milyonlarca dolarlık banka hesapları, en pahalı semtte olağan üstü bir malikane, özel bir jet, tropikal bir ada, yazlık bir ev ve çok değer verdiği varlığı malikanesine uzanan özel yolunun ortasına park ettiği kırmızı bir Ferrari.

Elli yaşında olmasına rağmen daha yaşlı görünen Julian çok soylu bir aileye mensuptur. İş hayatında erişilmez yükseklere ulaşan Julian, iç dünyasında ise bunalım yaşamaktadır. Evliliğini de bitiren Julian, dışarıdan mükemmel görünen bir hayat sürmektedir. Bir gün dava için bulunduğu mahkeme salonunda kriz geçirir ve hastaneye kaldırılır. Hayatının dönüm noktası olan bu kriz onu yeni bir arayış içine sürükler. En değer verdiği varlığı Ferrari’si dahil bütün servetini elden çıkarır. Hindistan’a yerleşen Julian, gerçek mutluluğun arayışına çıkar. Himalayalar’ın eteklerinde uyur gibi duran antik ve gizemli eyalet, Keşmir’deyken Yogi Krishnan adlı biriyle karşılaşma imkanı yakalar. Eski bir avukat olan Krishnan, Julian’a aradığı bilgeliğin Himalayalar’ın tepesinde olan Sivana Bilgelerinde bulacağını söyler. Ancak bu bilgelerin yaşadığı yeri bulmak çok zordur. Krishnan’ın verdiği bilgiler sonucunda Julian Himalayalar’a çıkmaya karar verir. Himalayalar’a tırmanan Julian uzun yolculuğu sonunda bir Sivana bilgesine rastlar. Gerekçesini anlatan Julian’ı yanına alarak diğer bilgelerin yanına götürür. Hayatında o kadar yer gezmesine rağmen bilgelerin yaşadığı köyü görünce Julian hayretlerini gizleyemez. Çünkü daha önce böyle güzel bir yer görmemiştir. Bu güzel yerde yaşama isteğini bilgelere söyleyen Julian’ın isteği bir şartla kabul edilmiştir. Burada öğreneceği her şeyi geldiği yerdeki bir insana aktarması gerekir. Julian’ın bu köydeki bilge öğreticisi Yogi Raman’dır. Kaldığı yaklaşık yedi aylık sürede bütün bilgileri ondan öğrenmiştir.

Sivana bilgelerine verdiği sözü tutmak üzere şehre geri dönen Julian, aldığı öğretileri eski yardımcısı John’a anlatacaktır. John’un avukatlık bürosuna giden Julian içeri girdiğinde John çok büyük bir şaşkınlık gösterir. Karşısında gördüğü kişi eski iş ortağıdır. Onun hakkında duydukları en son üç yıl önce Hindistan’a gittiğiydi. Ama şu an karşısında üç yıl önceki Julian durmuyordu. Julian otuz yaşındaki bir Buda gibi görünüyordu. Genç ve sağlıklı görünümüyle Julian, John’u etkilemişti. Şaşkınlığı geçen John’a Julian yaşadıklarını anlatır ve ona bu görünümünün sırrını, ona da anlatacağını söyler ve Sivana bilgelerinden aldığı bilgileri John’a anlatmaya başlar.

Aydınlanmış yaşamın yedi erdemi vardır. Bunlar:

Zihninin ustası ol,

Amacını izle,

Kaizen’i uygula,

Disiplinli yaşa,

Zamanına saygı göster,

Başkalarına yardım et,

Anı kucakla.

Julian bu yedi erdemi uygulamalarıyla John’a anlatır. John çok etkilenmiştir ve Julian’ın Sivana bilgelerinden aldığı aydınlanmış yaşamın yedi erdemini hayatına uygulamaya karar verir. Böylece Sivana bilgelerine verdiği sözü yerine getiren Julian amacına ulaşmış olur.

“Yaşam benim için küçük bir mum değil. O elimde tuttuğum muhteşem bir meşale gibi ve onu gelecek nesillere geçirmeden önce olabildiğince çok ışık saçmasını istiyorum.”

GEORGE BERNARD SHAW

Sonuç:

Mutlu olmanın anahtarı, başkalarına yardım edip, anı kucaklamaktır,

Tuğba Tunçay