Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '10

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Fert ve toplum

Fert ve toplum
 

Kelebek kısada olsa değişim ile yaşama mücadelesi verir


Tarihinde hep başarılara imza atmış olan, destansı ilkler ile insanlığı Yaradan'dan ötürü sevip kollayan ve ona kötülük yapma şöyle bir kenarda dursun kendine dahi kötülük yapana iyilik yapan ASİL TÜRK MİLLETİ nasıl oluyor da çirkef oyunların içerisine düşebiliyor anlamak çok zor. İnançları ve yaradılışı gereği hayatın bir sınav olduğunu ölümün çok yakın, yakın olduğu kadarda götürülecek bir şeyin olmadığını bile bile insanı kırdırmanın nedenini çözmek çok zor olsa gerek. Doğa ve kainat yüce bir yaradılış olan insanın emrine verilmiş iken bu hayatı ve Dünyayı yaşanmaz hale getirmek nedendir bilinmez.

Doğada yaşayan ürkütücü ve imrendirici bir varlıktan bahsedeceğim. Önce bir tırtıl iken aylarca yeşilliklerle beslenerek sürünme ile yürüme arasında bocalayan uçan kuşlardan kendini muhafaza edip başka bir amaca hizmet etmez ise evrimini tamamlamak üzere bir kozaya büründüğünde artık dönüşü olmayan nadide olduğu kadar sırlarla dolu bazen 1 gün bile sürmeyen hayat süreci içerisinde olan çok narin gibi görünmelerine rağmen mücadeleci bir varlıktan kelebekten bahsedeceğim. Kelebeklerin yapıları yeryüzünde karşılaştıkları her sorunu çözecek düzeydedir. Çöllerde bulutlar gibi dolaşırlar, sularda yüzebilir, karanlık mağara kovuklarında yaşayabilirler. Dünyanın en yüksek dağlarında. tropikal ormanlarda, petrol ve çamur birikintilerinde, yanardağ ağızlarında hatta kutuplarda bile dolaşırlar. Bu yaşam sürecinde yeme ihtiyaçları yok gibidir bazı türlerinde ağız veya hortum dahi bulunmadığı gözlenmiştir. Tek amacı türünü devam ettirecek eşini bulmak için insanı büyüleyen güzelliği ile havada uçmak ve eşini bulmaktır.

Hayatı bir gün dahi olmayabilen bir yaşam mücadelesi içerisindedir. Mucizevi kelebek dahi kendi güzelliğinden habersiz olarak üzerine düşen görevi fazlası ile yapmaktadır. Bir kelebek dahi üstüne düşen görevleri yaparken biz insanlar nedendir acaba yaradılış amacımızı unutarak kendimiz gibi olanların üstünde bir egemenlik ile üstünlük kurmaya çalışırız. Bedensel olmakla birlikte ruhsal bunalımlara sürüklenip bunlar için üstün bir çaba harcarız. Birbirimizi kırıp, kardeşi kardeşe vurdurmaktan, dinsel, etniksel, düşsel olgulara saplanarak savaşlar ile katliamlara devam edecektir. Halbuki bu unsurlar dahi insanlığın doğruluğu ve iyilikleri için ortaya atılmış unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Kısacası insan bir kelebek kadar kendine dahi faydası olmadan yaşamaya ve etrafına zarar vermeye yaradılış hikmetini öğrenmedikçe devam edecektir. Saygılar sunuyorum.

 
Toplam blog
: 84
: 2161
Kayıt tarihi
: 21.08.07
 
 

Sağlık sektöründe toplum sağlığı teknisyeni olarak çalışmaktayım. Yüksek okul mezunuyum. Konuşmay..