Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '16

 
Kategori
Tarih
 

Fes Başıma...

Fes Başıma...
 

Fes nedir?

Fes; Atatürk devrimlerinden önce yurdumuzda şapka yerine kullanılan erkek başlığına «fes» denirdi.

Narçiçeğinden vişneçürüğüne kadar çeşitli kırmızı renkte, kalın çuhadan yapılırdı.

Genel olarak, silindir biçimi olan bu başlığın tepesinin tam orta yerinde bir «ibik» vardı. Bu ibiğin ucunda da «püskül» denilen bir deste siyah veya mavi ipek yahut ibrişim bulunurdu.

Memleketimizde kavuk giyme âdetinin kaldırıldığı 1828 yılından şapka kanununun çıktığı 1925 yılına kadar, yani 97 yıl, başımızda taşınan bu başlık, adını Afrika’daki Fas şehrinden aldı.

Fesin ilk defa yapılıp giyildiği yerin Fas olduğu söylenmekte ise de bunun ne dereceye kadar doğru olduğu belli değildir.

Fesin Türklerde resmi başlık olarak kullanılması II. Mahmut’un zamanında ise de daha önce de İstanbul’da ve Yunan adalarındaki bir kısım Rumlar, hatta Türkler fes giyerdi. II. Mahmut, Yeniçerilerin kaldırılmasından sonra, resmî kılıklarda da genel bir değişiklik yaptırdı. O zamanlar serasker olan, daha sonraları sadrazamlık da yapan, Koca Hüsrev Paşa’nın tesiriyle, «fes» askerlere başlık olarak seçildi.

Fesin halk arasında yayıldığı sıralarda Müslümanlarla Hristiyanlar pasında bir fark gözetilmediyse de daha sonraları, yani 1835' te, Hıristiyanlar, üzerinde özel işaretler bulunan fesler giymeye başladılar.

Fesin resmi başlık olarak kabulünden sonra, 1833’te İzmit’te fes yapan bir yapımevi, 1835’te de İstanbul’da bir «feshane» kuruldu. Buna rağmen fes ihtiyacı tamamıyla karşılanmadığından Avusturya’dan da fes alınırdı.

Fes yalnız bir erkek başlığı olarak kalmadı, İstanbul’da yaşlı Müslüman ve Hristiyan kadınlarla Anadolu’da kasabalı ve köylü kadınlar da, süs olarak, fes giydiler. Kadınların giydikleri feslerin üstü yemenilerle sarılır, sarı püsküllerle, peneslerle (altın taklidi sarı teneke pullarla) süslenirdi. Bugün bile Anadolu yaylalarındaki Yörük ve Afşar kadınları bu çeşit fesler giyerler.

Fesler vuruldukları kalıba göre değişik biçimler alır, bunlara biçimlerine göre ad verilirdi. Başlıcaları «mahmudiye», «mecidiye», «aziziye», «hamidiye», «zuhaf», «sıfır numara», «dar Beyoğlu», «hasırlı» «şılk» biçimleriydi.

Bu çeşitli biçimlerdeki feslerin püskülleri de değişik olurdu. Hocalar fesi sarık, esnaf da arakiye, yemeni sararak giyerlerdi.

Bugün bazı Müslüman memleketleriyle Fransızların, İspanyolların Afrika’daki yerli askerlerinden bir kısmı, Yunanistan’daki efzon askerleri fes giyerler.

Bizde de kendini tarihçi diyerek halka yutturmaya çalışanlar!

Bu kadar tarih bilgisinden sonra bu fes ’de nereden çıktı diyenlere:

Bu günlerde pek meşhur olan ve başındaki Fes’le fetvalar veren ünlü tarihçimiz geçenlerde şöyle bir laf edip,  taraftar sayısını arttırdı(!)

Fesli tarihçi; “kurtuluş savaşını kazanmayıp, Yunan İşgali devam etseydi” diye konuşarak, engin tarih bilgisinin derinliğini halkımıza gösterdi.

Fesli tarihçinin bu sözünden sonra aklıma, aşağıda sözleri yazılı ve Rahmetli Kemal Sunal’ın “Süt Kardeşler” filminde söylediği, benimde pek sevdiğim “Fes Başıma” türküsü geldi.

Fes başına fes başına 
Püskülü ben olayım 
Püskülü ben olayım 

Başım ağrıyor başım ağrıyor 
Başına kurban olayım 
Sabah pazara varayım 
Başına bir fes alayım 
Fes başına fes başına 

Püskülü ben olayım 
Püskülü ben olayım 

Kaşım ağrıyor kaşım ağrıyor 
Kaşına kurban olayım 
Sabah pazara varayım 
Kaşına hıdat alayım 

Hıdat kaşına fes başına 
Püskülü ben olayım 
Püskülü ben olayım 
Gözüm ağrıyor gözüm ağrıyor 
Gözüne kurban olayım 
Sabah pazara varayım 
Gözüne sürme alayım 

Sürme gözüne sürme gözüne 
Hıdat kaşına fes başına 
Püskülü ben olayım 
Püskülü ben olayım 

Burnum ağrıyor burnum ağrıyor 
Burnuna kurban olayım 
Sabah pazara varayım 
Burnuna hızma alayım 

Hızma burnuna hızma burnuna 
Sürme gözüne hıdat kaşına 
Fes başına 
Püskülü ben olayım 
Püskülü ben olayım 

Dişim ağrıyor dişim ağrıyor 
Dişine kurban olayım 
Sabah pazara varayım 
Dişine fıstık alayım 

Fıstık dişine fıstık dişine 
Hızma burnuna sürme gözüne 
Hıdat kaşına fes başına 
Püskülü ben olayım 
Püskülü ben olayım

Gördüğünüz gibi ülkenin kurtuluşuna ve kuruluşuna katkı yapmayanlar, Yunanlıların işgalci olarak kalmalarını yeğleyip, kurtuluş savaşının kazanılmasını ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu hala içlerine sindirememişler.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..