Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '17

 
Kategori
Öykü
 

Fesleğeni Seven Adam

Fesleğeni Seven Adam
 

Yorgun Kalemim


Sevgisiz insan, bir gün şans eseri bir çiçek bahçesinde bulmuş kendini, bahçedeki çiçekleri hiç düşünmeden ilerlemiş bir süre. Bir düzlüğün ortasında mola vermiş bir ara. Etrafına bakmış bir süre, hiç bir çiçek bir şey ifade etmemiş ona...

Sonradan yıkılan bir ağaç görmüş ve onun yanında bir fesleğen. Fesleğen kendinden emin, o köşede yıkılan ağacın yanında çıkan rüzgâra göğüs geriyormuş. Fesleğen o kadar güzelmiş ki...
Sevgisiz adam sevgiyi tanımış. Buna şaşırmış. Hayranlıkla bakmış, ne yapması gerektiğini bilememiş. Pek tabii sevgiyi bildiğini sanmış... Fesleğeni sevmiş, okşamış, rüzgâr ona zarar vermesin diye yanına gitmiş oturmuş... Fesleğen bir süre tekrar dikleşmiş. Fesleğenin zarar görmesinden öylesine korkuyormuş ki, böylesi bir güzelliğin sonsuza dek sürmesini, o kadar çok istiyormuş ki... Fesleğene, dokunduğu her an, onu hissettiği her an kendini dünyanın en mutlu insanı hissediyormuş...

Sevgiyi öğrenen adam, gerek fesleğeni korumak için gerekse ona olan hayranlığından dolayı fesleğeni yanına almayı istemiş. Onu bu bahçeden götürmek ona çok doğru gelmiş, onu yanında hep koruyabilecek, sevebilecekmiş. Fesleğeni hiç düşünmeden çekmiş, götürmeye çalışmış, fesleğen buna şaşırmış. Seven adam anlayamamış bu şaşkınlığı, daha da güçle sarılmış elleriyle fesleğene. Adamın aklı o zamana kadar neredeymiş, kim bilir... Fesleğen gün geçtikçe güzelleşmiş... Adamın sevgisi onu öyle bir mutlu etmiş ki, soluk almasını engelliyormuş. İşin garibi adam bunu görse de anlayamıyormuş, fesleğen sevdikçe üzerine daha çok titriyor, iyice kucaklıyormuş. Sevmeyi yanlış öğrenen adam, en sonunda dayanamamış ve fesleğeni tüm gücüyle kendine çekmiş.

Ne mutlu ki fesleğene...
Ve o sevgisiz adama ne mutlu ki, fesleğene her şeye rağmen direnebilmiş gücü kalmasa da. Ama bu direniş o kadar büyük bir güç gerektirmiş ki, o her şeyden çok sevdiği fesleğene boynu bükük kalmış... Seven adam işte o noktada her şeyi görmüş ve anlamış, yaşadığının bir aşk olduğunu anlamış… Hastalanıp yatağa düşmüş. Hayatında tatmadığı sevgiyi tatmış adam. Hayatta kendini ilk defa halsiz, ilk defa çaresiz, ilk defa güçsüz hissetmiş. Ağlamak para etmezmiş, üzülmekte. Gün geçtikçe daha çok sevmiş adam… Bir çiçeğe nasıl davranması gerektiğini görmüş gözündeki perdeler kalkınca!

Ağlayarak çiçeğin yanında durmuş, rüzgâra karşı kendini siper etmiş. Ama çiçeği ne koparmaya çalışmış, ne de üzerinde gölge etmeye... Fesleğen, tekrar mutlu bir şekilde bütün asilliğiyle ve gücüyle dimdik ayakta durana kadar bekleyecekmiş öylece, yakınında olacakmış, çiçeğin ona ihtiyacı olacağı bir zaman olursa o da o anda çiçeğinin, fesleğenin yanında olacakmış. Seven adam, Fesleğeni bir daha hiç görmese bile, onu sonsuza dek sevecekmiş,
Fesleğen isterse uzakta, isterse yakınında... Seven adam için değerli olan tek şey varmış, Hayatta tek başına ayakta durmaya çalışan eşi benzeri olmayan güzellikteki o tek fesleğeni sevmekmiş...

Yorgun Kalemim

 
Toplam blog
: 464
: 208
Kayıt tarihi
: 02.11.16
 
 

Merhaba Sevgili Okurlarım; Kendimden bahsetmek istiyorum. 1954 yılında Karamanın Esentepe köyünde..