Festival, 40’ıncı yaşında 'umudun' sesini duyuracak

Eşinizin size ihanet ettiğini öğrenirseniz ne yaparsınız?

Yanıtı kişiden kişiye, ilişkiden ilişkiye değişir elbet.

Peki, ihanetini öğrendiğiniz eşiniz ölüm döşeğindeyse ne yaparsınız?

Altın Küre ‘En İyi Film’ Ödülü sahibi, Oscar adayı The Descendants, binlerce çifti bu zor soru üzerinde düşünmeye zorlayacak.

Ülkemizde ‘Senden Bana Kalan’ gibi tuhaf bir isimle vizyona girecek olan film, bence ‘affetmek’ üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri. Ölüm döşeğindeki eşinin ihaneti öğrenen Matt King’in yaşadığı duygusal ikilemleri incelikle anlatıyor.

Affetmemenin ağır bir yük olduğunu ve bunu sadece affetmeyenin değil çevresindeki herkesin omuzlarına ağır geldiğini hissettiriyor. Film, sadece George Clooney’in karısını ‘affettiği’ sahnesiyle bile Oscar’ın en iddialı adayı.

Festival’in Say Sürprizi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) bu yıl 40’ıncı yaşını kutluyor. 40 yıldır devletten kuruş destek almadan, sadece ve sadece kültür ve sanat dostu kurumlar ve izleyicisinin desteği ile büyük başarılara imza atan sanatseverlerin gözbebeği İKSV artık olgunluk çağında.

1973 yılında kurulan İKSV’nin 40.yıl için hazırlanan filmleri izlerken, ‘kimler geldi kimler geçti’ diye düşünüp duygulanmamak imkansız. İKSV’nin yapımcısı Selçuk Metin’in aylar süren çalışmasının eseri olan tanıtım filmleri Türkiye’nin kültür sanat belgeselleri gibiler.

40’ıncı yıl şerefine yapılacak etkinlikler, konserler, kültür sanat projeleri ‘İyi ki İstanbulluyum’ dedirtecek hepimize.

Vakfın ilk göz ağrısı İstanbul Müzik Festivali de 40 yaşına bastı bu yıl.

Dünkü basın toplantısında Festival’in teması açıklandı:  Umut ve Kahramanlar.

Festival Direktörü Yeşim Gürer Oymak, şiirsel bir şekilde anlattı bu temayı seçme nedenlerini;  “Kimdir kahraman? Hayallerinin peşinden yorulmadan koşan, mücadeleden vazgeçmeyen, geriye dönüp bakmayan, imkansız nedir bilmeyendir. Sanatçılar da tıpkı kahramanlar gibi ideallerinin peşinden koşar yaşamları boyunca. Kimi zaman toplum için, kimi zaman topluma karşı mücadele ederler. Karanlık zamanlarda ışığımız olurlar, ilham verirler, umut aşılarlar yorgun yüreklerimize.”

Borusan’ın sponsorluğundaki Festival’e yıldız yağacağını söylemek gereksiz tabii.

Benim favorim, ‘dünyanın yaşayan en iyi kemancı’ larından biri olarak gösteren Anne Sophie Mutter.

Temayla ilişkili olarak Başkan Bülent Eczacıbaşı’nın ‘umudumuz ve kahramanlarımız’ diye nitelediği ‘genç sanatçıların’ sahne alacak Festival’de. Onlarca genç yetenek ile tanışmak, yüreklerimize umut aşılayacak.

Festivalin büyük sürprizi ise hiç şüphesiz Fazıl Say.

2004 yılından bu yana İKSV’nin müzik projelerinde ve festivalde yer almayan Fazıl Say’a İKSV 40.yıl anısına bir eser sipariş etti. Bu yılki Festival’de Mezopotamya Senfonisi’nin dünya prömiyeri gerçekleştirilecek.

Kadından şair olmaz mı?

Günlerdir elimden düşüremediğim bir kitap: Kadının Halleri.

Dünyanın değişik coğrafya, kültür ve dillerinden 1001 kadın şairin olağanüstü lezzetteki şiirleri ‘kadın olmanın 1001 hali’ üzerinden sınıflandırılmış bir şekilde sunulmuş Agora Kitaplığı tarafından. Derleme ve çeviriler Selahattin Yıldırım’a ait.

Kadınların, annelik hali, ayrılık hali, bağımsızlık hali, hastalık hali, aşk, yalnızlık, yaşlılık ve daha birçok hallerine ilişkin şiirlerin yer aldığı kitap, kadını tanımak isteyen erkekler ve kendini tanımak isteyen kadınlar için eşsiz bir antoloji. ‘Kadından şair olmaz’ diyenlere de müthiş bir yanıt niteliğinde…

Kitaptan bir şiiri paylaşmak istiyorum, Amerikalı şair Dorothy Parker’dan;

Şu dört şey olmasaydı hayatım

Daha iyi geçecekti: Aşk, meraklılık,

Kuşkuculuk ve …

www.twitter.com/syucebiyik