- Kategori
- Gezi - Tatil
- Okunma Sayısı
- 99
Festival savurganı kentler... Dere yatağında TOKİ'ler...

cur-cu-na...
Türkiyemizin üç ana büyük kenti başta olmak üzere, gezmenin, seyyah olmanın keyfini sürüyorum...
Ankara'lı olmamdan dolayı sık sık başkent gözlemlerim oluyor...
Keçiörendeki evimin bahçesinin serinliği bir başkadır yaz günlerinde...
İzmir'de ikamet etmenin nimetlerini değerlendiriyorum. İzmiri sürekli yaşıyorum...
İstanbul'u mesken etmenin de tadını çıkarıyorum.
* * * * * * * * * * *
Haziran sonu itibariyle İstanbul'dayım...
Bu kez çokça gezip resim çekip sonra bu güzellikleri atölyemde tuvallerime geçirmeyi tasarlıyorum.
İstanbul, kış sezonunda, resim sergi cenneti'dir... Şimdiden hazırlanıp galerilerden yer kapmamız gerekecek...
İstanbul'da, Avrupa yakasında oturmanın zevkini çıkarıyorum.
Beylikdüzü'nün havası harika !..
Büyükçekmece'nin yakın olması da denizin nimetlerinden yararlanmak için bir velinimettir..
Mayıs ayı itibariyle, gerek işlerim ve gerekse hobilerim dolayısıyla, üç büyük şehrimiz arasında adetâ mekik dokuyorum.
Eğitim görevlerim nedeniyle birçok insanla teşrik-i mesai yaparken, çok ilginç gözlemlerim oluyor.
Ankarada oturup İstanbul'u ve İzmiri hiç görmemiş olan okumuş ve olgun yaştaki insanları tanıyorum...
İzmir'de oturup Ankara'yı, İstanbulu görmemiş olan aydın ve olgun insanlara da şaşırıyor ve üzülüyorum.
Aynı duyguları İstanbullular için de yaşıyorum... Şaşıyorum...
Bu sorunu da hayat şartlarına bağlıyorum... En çok da öğretim üyesi olmuş olan insanlarımızın bu içe kapanmak zorunda oluşları koyuyor adama !..
* * * * *
Kentlerimizde yeşili kovarak betona koşan belediye görevlilerini de kınıyorum...
Oysaki Osmanlı döneminde ağacı gören yol bükülürdü...
Ankara Festivali adı altında süren kara gürültülü hengâmeyi de anlamış değilim...
Festival boyunca, Ankara içinde, yarısı kesilmiş eski otobüslerde sülklüm-püklüm gezdirilen ve nedense(?) araç içinde, çılgınca bağıran işsiz-güçsüzler ordusunun şamatası da çok can sıkıcıydı...
Ünlü türkücülere ödenen trilyonların Ankaralıların cebinden istemdışı olarak alınması da bir garip eylemdir..
İstanbul ilçelerinde düzenlenen festivallerin de bu şamatadan bir farkı yok !.. Hepsi curcuna...
Yakında Ramazan eğlenceleri (?) başlayacak... Kısır döngü içinde, sanat ve estetik adına halka bir şey vermeyen; belediyelerin, 'Paket proğramlar ' adı altında - birilerine - rant sağladıklarına 3 yaşındaki çocukların bile anladığı 'cümbüş' devam edecek...
Bu arada, festival festival gezen, ünlü Tv yıldızı, hatipler hatibi, din adamı hocanın, din adına ne yaptığını anlayan varsa beri gelsin...
Benim anladığım bir şey var ki o da tamamen duygusal (!)
Eğer öyleyse şeytana çok iş düşecek :)
Artık, bol maytap gürültülü; kaliteden uzak festival istemezük !..
Buralara harcanan paralarla 52 yaşındaki jetlerimizden vazgeçip daha donanımlı ve modern uçaklar mı almalı yoksa daha modern okullar mı yapılmalı ?..
Yoksa TOKİ evlerinin dere yataklarına yapılması mı önlenmeli ?..
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Yorum yazmam için bana öyle bir bulvar açtınız ki, nereden gireceğimi şaşırdım. Yazı yazmıyorum, hiç olmazsa dostların yazdıklarına onay verelim bari. Türkiye'nin Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük kentlerini bire bir yaşamayanlar kendilerini boşuna kentsoylu sanmasınlar.Ama kusur kendilerinden kaynaklanmıyor, kabahat seyahat etme özgürlüğüne izin vermeyen ücret politikalarında gizli. Sn Selek, mahalli idareler dahil tüm diğer yönetimsel birimlerde hakim olan bir zihniyet var. Halktan toplanan vergilerle kendilerini nasıl daha şirin gösterip, gelecek seçimleri ve koltukları güvence altına alabilmenin ince hesapları gizli. Tanıtım adı altında birilerine yaptırılan halkla ilişkiler aldatmacalarıdır. Maalesef bu araştırmalara çanak tutanlar da, para kazanma uğruna birilerinin borozanını çalan eğitimli kesimlerdir.TOKİ gibi her türlü uzmanı ile sosyal konut üreten bir kurumun onlarca insanın hayatına mal olacak yanılgısına bakınız.Çok ince düşünmeye gerek yok, gerçek ortada. Selam ve sevgi
Hızır Kabil 10.07.2012 16:42- Cevap :
- Hızır Bey,Merhaba,Sizin gibi yetkin ve deneyimli öğretim üyelerinin görüşleri,eleştirileri gençliğimize de yön verecektir.Ülkemizde yazmayan,düşünmeyen,sorgulamayan,okumayan,paylaşmayan;ot gibi yaşayan;bu nedenle de beyinsel yetileri genç yaşta körelmiş bir garip ucube genç kalabalalıklar tehlike saçıyor.Dün ,ABD'den G.Koreye geçerken ziyeretime gelen,bilim adamı Fizik öğretim üyesi yeğenimle konuşurken ABD'deki hocalarının yaş ortalamasının 72 olduğunu öğrendiğimde ülkemdeki eğitimin haline acıdım.Kuşakları birbirinden saygısızca ve bilinçli olarak koparan dışa bağımlı iktidarların yıllardır bizlere verdiği ziyan had safhada..Genç ve birikimli emeklilerin gençlere ve ülkeye vereceği çok şey var.TOKİ cinayetleri,artık kontrolden çıkmış rantiyye şebekeleri haline gelmiş.İzmirde müğtezitlik belgesi olmayan eski celeplerin TOKİ müteahiti olarak habire çürük ev yaptıklarına tanık oldum.Evlerin içindeki halıları söktürenler,altında yüzlerce sigara ve çöp izmariti görüyorlar.Saygılar,slmr 11.07.2012 15:03
Gereksiz heryere paralar akıyor... Zaruri ihtiyaç içinse bulunamıyor... Acınası halimiz!..
Arzu Elif 10.07.2012 14:39- Cevap :
- Halkı eğitimsiz ve basit şeylere ''Tav olacak '' hale getirenler,kendi saltanatlarını sürdürmek için lale devri tasarladılar ve uygulşadılar..uyguluyorlar...Aydın nve yetkin insanları;üstadları algılayamayan çömezler de ülkeye terörist kadar ziyan veren lümpenliklerine devam ediyor.Dere yataklarına TOKİ ve diğer kurumların ev yapmalarına izin veren kim ?..Devlet...Yılışık festivallere trilyonlar akıtıp onay veren kim ?..Devlet...Ben daha becerikli devlet adamları istiyorum..Daha uyanık bir halk hayal ediyorum...kaval sesleriyle hemencek uyumayan...Teşekkürler...saygılar... 10.07.2012 15:48