Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Fethiye – Ölüdeniz Gezi ve Otel izlenimlerim … ( Part 1 )

Fethiye – Ölüdeniz Gezi ve Otel izlenimlerim … ( Part 1 )
 

Tatilimizin Ölüdeniz bölümünü 2 ayrı otelde geçirdik bunlardan biri Montebello Beach Hotel idi… Ölüdeniz genelindeki otel ve pansiyonların geneli O.K. diye ifade edebileceğimiz Oda Kahvaltı konseptine göre hizmet veriyor…

Sadece bazıları H.D. Her şey Dahil sistemi üzerinden çalışıyor… Bizim Ölüdeniz ‘ deki tercihimiz O.K. oldu ve iyi ki de öyle olmuş… Çünkü Yarım, Tam Pansiyon yada H.D. sizi otele fazlasıyla bağlıyor ve gezme tercihlerinizi olumsuz yönde etkiliyor…

Belli saatlerde otelde kalmak zorunda oluyorsunuz ve yeterince gezme imkanı bulamıyorsunuz… Çünkü o psikolojide verdiğiniz ücreti çok önemsemeseniz de, ödediğiniz paranın karşılığını almak için yeme içme alışkanlıklarınızı bu doğrultuda gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz…

Dolayısıyla bu zorunluluk sizi ister istemez etkiliyor… Kaldığımız Montebello Beach Hotel hizmet olarak belli standartların üzerindeydi bu yüzden hiçbir rahatsızlık çekmedik… Ama belirttiğim nedenlerden ötürü sadece O.K. konseptiniz seçmemiz isabet oldu…

Otel önceden kaldığımız yerlere nazaran nispeten daha küçük bir işletmeydi… Havuzu küçüktü ve ortam olarak da oldukça kalabalıktı… Bu yüzden biraz zorlandığımızı söylemeliyim… Ama küçük oteller sınıfında tatilcilerin tercihleri arasında bulunacak düzeyde iyi bir oteldi Montebello …

Merkeze o kadar yakındı ki, otomobilimizi kullanmadan her tür deniz eşyamızı halk plajına rahatlıkla taşıyabildik… Önceki günlerde özel beachleri tercih ettiğimiz için, orada kalırken bir de Ölüdeniz ‘ in Halk plajını denemek istedik… Burası içerideki kapalı bölgeye nazaran daha serin ve daha temizdi…

Açıkçası beachlerdeki hamam misali sudan çok Halk Plajından memnun kaldığımı belirtmek zorundayım… Hoş, buranın denizi de sıcak sayılırdı ama iç bölgeye nazaran girmeye daha müsaitti… Bana göre gireceğiniz deniz suyu biraz soğuk olmalı ve insanı ilk girişte irkiltmeli…

Maalesef Fethiye bölgesinin denizi kuzey bölgesine nazaran daha sıcak… Ne kadar serin olursa olsun kuzeyin ortalamasına erişemiyor hiçbir zaman… Ama benim gibi iflah olmaz bir deniz aşığı iseniz, o zaman hiçbir şeyi dert etmeyip, gözünüzü karartarak giriyorsunuz denize…

Neyse, bu noktaya çok takılmamak lazım… Sonraki günlerde ise herkesçe bilinen dünyaca ünlü Kum Burnu ‘ nu denedik ve tek kelimeyle oranın denizine ve doğal atmosferine bayıldık… Burası bilinen ismiyle Ölüdeniz Milli Parkı olarak geçiyor…

Kafanıza göre girip çıkamıyorsunuz… Belli ücretleri ve giriş çıkış saatleri var… Sanırım önceki günlerde burayı gezi planımız içerisine alamayışımızın sebebi buydu… Birkaç deneme yapmış ama doyasıya vakit geçireceğimiz zaman aralığını bir türlü yakalayamamıştık…

Bu sefer doğru zamanda ve doğru planlamayla Kum Burnu ‘ nu ve Milli Parkı gezme imkanımız oldu… Tek kelimeyle muhteşem bir atmosferi var parkın… Sadece o ünlü burnu değil, genel olarak parkı yaşamanız gerekiyor orada…

Çocuklu bir aile olmamız sebebiyle yavrumuzu da oyalamamız gerektiğinden, biraz da onun vesilesiyle bir çok yerini gezme imkanı bulduk… İçindeki küçük küçük hayvanat bahçelerinden oyun parklarına bir çok alternatif mekanı barındırıyor Milli Park ve size her türlü keyfi sunuyor…

İsteyene plaj voleybolu ve basketbol alanlarıyla grup halinde takılma imkanı da sağlıyor… Burun bölgesine gelmeden kendi imkanlarınızla denize girme fırsatı da yakalayabiliyorsunuz… Bu açıdan cebinizi de çok yormuyor… Yani, nasıl bir gün geçirmek isterseniz o isteğinizi rahat rahat uygulama imkanı bulabiliyorsunuz…

http://www.hayatveinsan.com/fethiye-oludeniz-gezi-ve-otel-izlenimlerim-part-1/#.UMUOIXaQHmE

 

 
Toplam blog
: 700
: 694
Kayıt tarihi
: 24.03.11
 
 

Üniversite mezunu, eğitim alanında çalışıyor, yazı çalışmaları yapıyor, hayata ve insana dair cid..