Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '14

 
Kategori
Siyaset
 

Fethullah Gülen yeniden yargılanmalıdır.... Çünkü...

Fethullah Gülen yeniden yargılanmalıdır.... Çünkü...
 

Kendi düşen ağlamaz...


...Çünkü,  Fethullah Gülen'in hakkında dava açılması(2000) ile beraat etmesi(2006) süreci arasında 6 yıllık bir zaman aralığı var. Bu zaman aralığı içinde Türkiye'de, yargının aynı çizgi içinde "bağımsız ve tarafsız" konumunu koruduğunu sanmıyorum..."Davanın açılması" 28 Şubat süreci içine rastlar; Gülen'in "berati" ise, Gülen'e hoşgörülü bir devlet ve hükümet döneminde gerçekleşir.

Bu nedenle, Fethullah Gülen'in yeniden yargılanmasının gerektiğini düşünürüm.... Hukukçu değilim, bunun nasıl bir hukuki yoldan giderek yapılacağını bilemem... Ama, yeniden bir yargılanma süreci başlarsa, bu sürece 17 Aralık'tan bu yana, hakkında yapılan tüm iddiaların da dahil edilmesi isterim.

x    x    x

Geçmişe dönüp medyayı biraz karıştırdığınızda, bugün, yalnızca AKP'ye karşı oldukları için Gülen Cemaati'ne toz kondurmayanların, 2000 yılı öncesinde ve sonrasındaki zamanlarda Gülen Cemaati'ne karşı nasıl bir tavır içinde olduklarını görüp hayretler içinde kalırsınız.

Burada, "Fethullah Gülen Cemaati", "hareketi" ya da "hizmeti" konusunda 15 kadar bloğumu, hep bu şekilde yazdım.

Bu blogların hemem hemen tamamında, Fethullah Gülen ve ABD ilişkisi konusuna değindim. Ancak, seçim öncesi süreçte, konu o kadar farklı mecralara yönlendirildi ki, Gülen hareketi boyut değiştirdi ve bazı kişi ve gruplar; hatta bazı siyasi partiler tarafından "zararsız" gibi algılanmaya başlandı... Gülen Cemaati'nden gelecek birkaç oy için, başvurulan bu çirkin siyaset içimi karartmıştı...

Bu nedenle, Gülen'in amaçlarını ve  varmak istediği nihai sonucun ne olduğunu kısa notlarla hatırlatmaya çalışacağım...

x   x   x

Fethullah Gülen ve yandaşlarını, "bir çeşit cemaat" diyerek, modern dünyanın gereği olan basit ve masum bir İslami topluluk olarak görenler, onun "sinsi ve örtülü(maskeli)" ve de "sabırlı" bir yöntemle "şeriat devleti"ne doğru yürüdüğünü görememişlerdir... Dün(2001) olduğu gibi bugün de, Gülen'in sinsi emelleri ortaya çıkmasına rağmen, onun -- yurtiçi ve yurtdışı -- eğitim alanındaki etkinliğinden övgüyle söz edenler, ona olan hoşgörülerini hala sürdürmektedirler.

Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi(DGM) Savcılığının iddianamesindeki şu sorular, Fethullah Gülen Hareketi'nin sinsi amaçlarını açıkça gösteriyordu(1) :

-- Fethullah Gülen, müritlerine, neden "Anayasal kurumlardaki güç ve kuvveti cephenize çekinceye kadar, her adım erkendir" diyor?(Anlaşılan 14 yıl sonra hareket zamanı ancak gelmiş.cd)

-- Neden mülkiye, adliye ve askeriye başta olmak üzere devlet içinde teşkilatlanma isterken, "buradaki arkadaşlarımızın korunması çok önemlidir" diyor?(O yıllarda, bu cemaata gösterilen hoşgörü, bu korumayı sağlıyordu zaten.cd)

-- Neden, Arapça eğitimin kaldırılması devletin bir yanılgısı olarak kabul ediliyor?(90'lı yıllar Kuran Kursları'nın en fazla açıldığı ve buralarda dini bilgiler yanında Arapça da öğretildiği yıllardır.cd)

-- Neden, kitaplarında, İslamcı çeteler gibi, tebliği ve cihat konuları üzerinde hassasiyetle duruyor? 

-- Neden, oluşturduğu "ışık evleri"nin medrese ve zaviyelerin fonksiyonları ifa ettiğini söylüyor?(2000'li yıllarda Türkiye'de 2500 adet "Işık evi" vardı.cd)

-- Neden, Cumhuriyet Dönemi'ni kötülüyor ve bu dönemi kendi tarihi olarak görmüyor?

x    x    x

"Ankara DGM Cumhuriyet Savcılığı'nın, "Şeriat devleti kurmak için örgüt kurmakla" suçladığı Fethullah Gülen'in lideri olduğu cemaatin; yani Fethullah Gülen Hareketi'nin, tüm çabası, dün olduğu gibi günümüzde de,Türkiye'deki siyasal ve ekonomik güç dengelerinde söz sahibi olmak ve rant ortaklığıdır.

İnsanlara yaklaşırken liberal İslam anlayışı ile hareket etmiştir -- Bu tavır, ABD'nin, Türkiye'ye biçtiği "ılımlı İslam" projesinin de bir gereğidir -- Bu hareket, İslam'ın yasal yüzünü göstermekten çok, tüm insanları kucaklayan bir "hoşgörü felsefesi" olarak lanse edilmiştir.

Üniversite'de, hedef kitle olarak seçilen gençlere, bu hareketin, Türkiye'de laik, demokratik düzeni bozacak bir hareket olmadığı, bunun Türk insanını bir eğitme hamlesi olduğu imajı verilmiştir. Cemaat "tek tip" insan yetiştirme gayreti içinde olmuştur. Son zamanlara kadar da bunu başarı ile yürütmüştür.

Diğer hedef kitle olarak da ortaokul son sınıf ve lise öğrencileri seçilmiştir. Çünkü gençlerin en cahil olmakla birlikte en idealist oldukları devir bu yaşlarıdır.

Gülen'e göre, askeriye, mülkiye, hukuk, teşkilatlanması gereken kurumlardı...Üst düzey bürokratlarla sıkı ilişkiler kurmak, içişlerine ve polis teşkilatında örgütlenmem cemaatin vizyonu içindedir."(2)

x   x   x

Bir ceketinden başka bir şeyi olmadığını ifade eden Fethullah Gülen'in, 2001 yılında, yurtiçi ve yurtdışında kontrol ettiği yüzlerce "dernek, özel okul, dershane, öğrenci yurdu" vardı...

Ayrıca bu kuruluşların parasal kaynağını sağlayan 218 şirket, faizsiz finans kurumu, bir sigorta şirketi ile, eğitimin halka yönelik ayağını oluşturan biri İngilizce olmak üzere 17 yayın organı, ortalama 250 bin tirajjlı gazete -- evlere ücretsiz bırakılanlarla bu sayı bugün  1 milyon olarak gösterilmektedir -- televizyon, ulusal düzeyde eğitim veren 2 radyo istasyonu...

14 yıl önce tespit edilen bu sayılar bunlardı... Bugün bu sayılar, yeni ilavelerle kaça yükselmiştir acaba?... Bunlar tek ceketli bir garibanın yapacağı işler midir?

Ankara ve Bursa'da Fethullah Gülen Türkiye'ye döndüğünde ona büyük arazilerde şatovari yerleşim yeri hazırlayanların katkısını da unutmamak gerekir..

Kankası olan  CIA Başkanı ile birlikte hareket eden Fethullah Gülen'e, ABD'nin de, elini uzatıp cüzdanını açmadığını kimse söyleyemez... İlkokul mezunu olduğu söylenen Gülen'e "yeşil pasaport" verilmesi ya da alınması da cabası...

Anlayan anlamıştır. Anlamak istemeyenler, zaten kafalarını kesseniz önyargılarının dışına çıkamazlar.  

SONUÇ :

BU NEDENLE FETHULLAH GÜLEN'İN YENİDEN YARGILANARAK  HAK ETTİĞİ CEZAYI ALMASINI İSTERİM.

Kim ne derse desin....

cdenizkent

 ------------------------  : 

(1) "Ankara DGM Savcılığı'nın İddianamesi", Milliyet Gazetesi, 1 Eylül 2000

(2) A.g.y. 2 Eylül 2000

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..