Fetjullah Gülen’i doğuran kirli doğru

Osmanlı’yı 1914’e getiren akıl, akıl tutulması mı? Proje mi?. 1789 Fransız ihtilalı düşünceye özgürlük getirdi diye Avrupalılar kiliseye karşı özgürlüklerini ilan ederken, Pozitivizmi keşfettiler. “Tanrıyı öldürdüklerini, İsa as.mı Avrupa’dan kovduklarına inandılar. Bunun adını, düşünce adamları Pozitivizm koydu.

Fethullah Gülen’le ilgisi ne?

Siyasi sistemler, ideolojisi ne olursa olsun, düşmanlarını ve muhaliflerini kendileri doğurup besleyip büyütürler.

Avrupa; pozitivist düşünce tarzını 19 yy son çeyreğinde, aşama aşama terk etti.

Yüz yıllardır savaştığı Osmanlı adaleti ve İslam medeniyetini bulandırmanın en etkili silahını keşfetmişti.

Osmanlı sosyetesi yani varlıklı İstanbul şişmanlarının çocukları; Fransız Üniversitelerinde eğitilerek, pozitivizmi ve Paris sokaklarının lümpen kültürüyle değiştiler. Avrupa’nın terk ettiği pozitivist akıl hoşlarına gitti.

‘Jön Türkler’ olup evlerine döndüler. Büyük oranda içerde yükselen İttihat ve Terakki hareketine kan can oldular.

İttihat ve Terakki, Osmanlıyı;1914’e tesadüfen getirmedi. İttihat ve Terakki 1914’ü, 1918’i ve 1919’u 23 Nisan 1920 ye getiren tek etkin akımdır. 23 Nisan1920’den 1950’ye kadar tamamen Paris ve Avrupa pozitivizmiyle düşünülüp, Yeni Türkiye Cumhuriyet bu algı ile yapılandırıldı.

Her ne kadar Atatürk’ün bilimsel ve belirli felsefi temeli olan düşünceleri hakim gibi gözükse de egemen olamadığı hareketin sonuçlarından anlaşılmaktadır.

Bu akıl Osmanlı ve Türk milletinin Allah’ını öldürmek ve Hz. Muhammed,ini kovmak istiyordu.

Ne yazık ki; Avrupa, Tanrısını öldürürken ve İsa’yı kovmak isterken hangi öfke ve haklı nedenlere dayanıyordu, bunu göz ardı etti bizim Jön Türkler.

Avrupa insanları; Kilisenin engizisyonu, Tanrı tarafından görevlendirilmiş toprak ağlarının zulmüne karşı mücadele ediyor, baş kaldırıyordu. Peki Osmanlı halklarının ticareti ve devlet erkini elinde tutan, Engizisyon mahkemeleriyle halkı sömüren kilise gibi bir yapılanma ile başı dertte miydi? Topraklar ve ticaret Allah tarafından atanmış toprak ağalarının elinde miydi? Halk toprak ağalarına Kilise tarafından köle olarak veriliyor muydu? Hayır.

Avrupa’nın keşfettiği pozitivizm nedeniyle Koskoca Osmanlıyı kaybettik. Türk milletinin Tüm dünyanın sığındığı dayandığı güvendiği adalet anlayışını kaybettik. İki bin yıllık Müslüman Türk devletlerinin Devlet ve millet kültürünü, medeniyet hafızasını kaybettik. Bu değerlerden hiçbir kalıntı bırakmamak için de; bu milletin, dilini, alfabesini, Dinini değiştirdiler.

İşte Fethullah Gülen’leri İslam Ülkelerinde; doğurup besleyen, büyütüp başına bela eden hastalık budur.

Yüzünü halktan çeviren ceberut, kendi halkını sömüren, halkın onurunu, inancını, beden ve ruh bütünlüğünü kontrol ederek insanları dönüştürmek isteyen kutsanmış devlet zihniyeti son yıllarda bir parça halka döndürüldü.

Şayet 14 yıldır iktidarda bulunan Ak Parti de; halkı, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı görüp, onun değerlerini yok sayan ve aynı zamanda devletin kamu hizmeti alanlarında hizmet ve adalet dağıtımında halkı görmezden gelmeye devam etseydi. Bu gün 24Temmuz 2016 itibarı ile tarihin çöplüğüne gömülürdü.

Halk Ak Partiye dedi ki; “Biz yüz yıldır kaybettiğimiz özelliklerimiz geri istiyoruz. Bunları elimizden alanlarla işimiz yok” dedi.

Bu milletin iki bin yıllık Devlet Millet ve medeniyeti genlerine kazınmıştır. 15 Temmuz 2015 günü o genler devreye girdi.

Ak Partinin önünde tarihi bir fırsat var ve bu fırsat Türk Milletinin 2000 yıllık medeniyet hafızasını geri kazanma fırsatıdır.

Ak parti ve Meclisteki diğer partilerin bu fırsatı ziyan etmeye hakkı yoktur. Şayet böyle bir hataya düşerlerse meclisteki siyasi partileri Fethullahçılar gibi onursuzca tarihin çöplülüğüne atılacaktır.