Fidanlar nefessiz

gördü elindeki sopayı ve döndü arkasını

vursun diye bekledi öyle istedi

tam havadayken eli durakladı bunu nasıl indirmeli

ve arkası dönükken bilemedi şimdi nasıl inlemeli

kaçmalı mı şimdi yoksa vurmaya devam mı etmeli

oda kararsızdı mücadele mi ya da af mı dilemeli

vicdanla kötülük korkuyla kızgınlık arasında

neler yaşandı bir an şu karanlık odada

yine bir an da belliydi yaşanacak

biri kötülükle vuracak

öteki kızarak savaşacak

işte bir nesil daha böyle solacak

olan Ethemime, Mehmedime, İsmailime olacak...

M

-E.C.K-