FİFA sıralama listesi ve imparatorluk.. Mutlu musun Terim?

FİFA  İnternet sitesinden yapılan duyuruda Şubat 2015 itibari ile Dünya Milli Takımlar Sıralamasında Türkiye  52. sırada yer alabidi.

2016 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubunda oynadığı 4 maçta 4 puan alabilen Türkiye için bu durum kuralar çekildiği andaki beklentilerin oldukça altında idi.

Her göreve geldiği dönemde olduğu gibi daha maçlar oynanmadan biz bu  gruptan lider çıkarız söylemini dilinden düşürmeyen İmparator Fatih Terim maçlar oynandıkça bırakın lider olmayı play off bile oynayamadan elenebilecek durumda kaldığını gördü.

Bizim için süpriz değildi.

Geçmişteki son Dünya Eleme maçları için de ve yine Avrupa Şampiyonası eleme maçları için de Fatih Terim ile ileriye değil geriye gittiğimizi yazmıştım. 

2003 yılında aynı Milli Takımlar içinde 8. sırada olan Türkiye için aradan geçen 12 yılda 52. sıraya gerilemek büyük bir hüsrandır.

Dahada vahim olan eğer bu yıl içinde oynanacak iki grup maçından galibiyetle ayrılamaz isek gelecek Dünya Kupası Eleme grubuna 4. torbadan girme ihtimalimiz oldukça yüksek. Bu da grupta bizden çok daha kuvvetli en az 4 takımın olması demek. Böylece eleme gruplarından çıkmak çok daha zor hale gelecek.

Fatih Terim Milli Takımlar sorumluluğuna ara ara 3 kez gelmiş ancak her defasında Milli Takımımız FİFA  sıralamasında gerilemiştir.

Göreve geldiğinde hemen özel bir turnuva veya seyahat planlayan Fatih Terim ya ABD turnesine çıkıyor ya da FİFA sıralamasında ilk 50 nin içinde olmayan sıradan takımlar ile maçlar organize ederek gelişime katkıda bulunmayan planlar yaparak günü savuşturuyordu. Üstelik bu  takımlar ilk 50 nin içinde olmadığ halde bu takımlara bile net üstünlük sağlayamıyor hem moral hemde prestiijimiz kayboluyordu. Böylece üst düzey Takımlar ile özel maç teklflerimiz bile kabul görmüyordu. Ancak Brezilyayı bile 3,5 milyon euro ödeyerek davet edebilir duruma geldik.

Milli takımlar düzeyinde gelecek planlamasını doğru yapamayan Fatih Terim  bu dönemde uzun sözleşmelere imza atarak kendisi için maddi güvenceyi fazlasıyla temin edebiliyordu.

Milli takım ve Ülke Futbolu kaybederken Fatih Terim kazanıyordu. Mutluydu.

Görevde iken her Milli Takım seçmelerinde oldukça fazla oyuncuyu kadroya çağırıyor 2 yıllık bir Eleme grubu maçları süresince 50 hatta 60 tan fazla oyuncuya resmi ya da özel maçlarda görev veriyordu.

2005 yılındaki  İsviçre play off maçından sonraki olayların  bizzat sorumlusu olan Fatih Terim alınan 6 maçlık ceza ile Maçlarımızın nerdeyse tamamının dış sahada oynanmasına neden olmuş 2005 yılından bu günlere kadar gelinen çöküşteki en önemli basamağı kendisi oluşturmuştur.

Milli takımların bir alt havuzu olan Ümit Milli ve Genç Milli oyuncuları hemen hemen hiç kullanmazken Süper ligde iki veya üç hafta form tutan oyuncuları hemen kadoya çağımış  daha sonrada bu oyunları hiç kullanmamıştır. Sadece günlük veya bir  iki maçlık günü kurtarma politikasını uygulamıştır.

Bu gün FİFA  listesinde 52. sırada olmamız 4-5 yıl öncesinden çalan çanlar ile haber verilmişti. Ancak ne TFF ne de sorumlular bu çan seslerini duymak istemediler. Çünkü hemen herkes günü ve koltuğu koruma ve kurtama derdinde idi. 

Şu anda 52 . sırada olmamızın sadece futbolseverleri üzdüğünü sorumluları çokta fazla düşündürdüğünü zannetmiyorum. 

Yine de düşüncelerimizi yazmak ve öneride bulunmak futbolsever olarak görevimiz diye düşünüyorum. 

Eleme grubu maçlarına Türkiye olarak 2. torbadan girdiğimiz dönemlerde Macaristan ve  Belçika gibi ülkeler 4. torbadan giriyordu. Bizim için bu maçlar kolay maçlar olarak düşünülüyor Gruptan lider çıkmamız halinde 1. torbaya bile girmemiz mümkün yorumları yapılıyordu.

Özellikle Belçika son yıllarda müthiş bir Genç jenerasyon  organize ederek sabırla bu günlere geldi. Türkiyenin 52. sırada olduğu listede Belçika nın 4. sırada olduğunu biliyormuydunuz. Türkiye 2007 yılında 18. sırada iken Belçika  35. sırada idi.  2015 yılında Türkiye 52. sıraya inerken Belçika 4. sıraya çıkarak Türkiye ye 70 basamak fark atmış bulunuyor.

Bu gün Belçika Milli takımında oynayan bir süper star yıldız ismini sayabilirmisiniz. Hemen ilk akla gelen Chelsea de oynayan Eden Hazard ve Yine kaleci Courtoisi sayabiliriz belki. Belçika Milli takımında  Belçika liginde oynayan  sadece 3 futbolcu varken diğer 25 futbolcunun 13 ü Premier ligde Chelsea, Tottenham, Liverpool ve Everton da İtalyada Roma ve Napoli Fransada Monaco ve Lille de yine iki oyuncuları var.

Türkiye Milli Takımında ise Arda Turan dan başka  bazen Mevlüt Erdinç (o da düzenli olarak çağrılmıyor) bulunuyor. 

Bu durumda gelecek dönemde  52. sıradan  yukarı çıkmak çok zor görünüyor. Elimizde yeni yeni parlamaya başlayan ve gerçekten gelecek vaat eden bir Ozan Tufan  ve Roma  da bu sezon hemen hiç şans bulamayan Salih Uçandan başka neredeyse kimse yok diyebiliriz.

Federasyonun ve Fatih Terimin mutlaka bir 5 yıllık gelecek planması yapması sürekli haftalık oyuncu rotasyonu yerine çekiirdek kadroyu  oluşturması gerkemektedir. 

Bu çekirdek kadronun Ozan Tufan, Salih Uçan, Tolgay Arslan, Mert Günok,Harun Tekin, Alper Potuk, Serdar Aziz, Hakan Çalhanoğlu gibi yetenekli ve genç isimler   etrafında şekillenecek diğer tecrübelilerle oluşturulması gerekir. Bunun yanında Gerek Ümit ve Genç milli takımdan  oyuncular ve  gerekse şu anda  Almanya ve Hollanda gibi altyapısı temel futbol eğitimi ileri seviyedeki ülkelerden eğitim almış  ve almakta olan  Lokman Erdoğan, Caner Çavlan ,Ahmet Sağat, Kenan Kırım, Tarık Kurt  gibi 17 - 18 yaşındaki gençlerde takip edilerek istikrarlı gelişim gösteren yetenekli oyuncuların da  seviyelerine göre A milli takıma adapte edilmeleri gerekir.

Bu günü kaybettik ama 2020 yi ancak sabırlı ve istikrarlı bir planlama ile kurtarabiliriz.

Federasyon  Hiddink ile Fatih Terim le yüksek bütçeler ile sözleşme yapmak yerine maddi imkanlarını gençlerin eğitimlerine ve alt yapıya harcaması gerekir.

Yıllık 3,5 milyon Euro ödenen Fatih Terim in bu maaşını hakettiğine inanmamız için şu anda FİFA sıralamasında 52. değil en azından ilk 15 içinde olmamız gerekmiyormuydu?

Teknik direktörlere yüksek ücret ödeyerek üst seviyelere çıkamadığımız geçmişten belli değil midir? 

Fatih Terimin ülke futboluna Milli takımlar düzeyinde katkısı ne Şenol Güneşten ne de Mustafa Denizli den asla ileri seviyede değildir.