Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '19

 
Kategori
Güncel
 

Fiiller, Eylemler, Sonuçlar

Birçok vakada suçlunun bulunması için paranın takip edilmesi önemli bir ipucu arama yöntemidir. Bu yöntemde paradan suç ve suçluya ulaşma çabası genellikle pozitif sonuçlar verir.

Bu yöntemle toplumları da avlayan şey genellikle para olmasa dahi menfaat ilişkisidir. Balığı yemleyen büyük bir hayır sahibi değilse, balık bilmezse Halik bilir düsturu çerçevesinde balığı beslemezse, balığı yemleyen kişi son tahlilde balığı yiyecek, ya da ondan faydalanacak olan kişinin işçisidir. (İnsan hayatında olduğu gibi, toplum hayatında uzun hedefler, yakın hedefler olmak üzere hedefler vardır. Hedeflere ulaşmak için çoğunlukla fedakârlık yapılması elzemdir. Bu fedakârlık, bir kurtuluş savaşı da olabilir, aç susuz çalışmak da olabilir, tasarruf etmek, enerji, para ve güç biriktirmek de olabilir. Ama asla bu fedakârlıklar bedelsiz kazanç sağlayan sözüm ona uyanık, açgözlü, midesine, nefsinin arzularına yenilen ve bu arzuları ve duyguları bir hiç uğruna yapan ve bu hususta her şeyi çıkarlar için feda edip buna uyanıklık hatta daha da ileri giderek akıl diyenler, çeteleşip masumların aklını çelenler, aklını dumura uğratarak buna felsefe, sanat, moda, din, siyaset diyenler de olabilir ki böylelerinden Allah bir toplumu böyle kötü ve kötü niyetlilerden korusun diye dua etmekten başka elimizden bir şey gelmediği zamanlarda dahi bir umut olması gerekir. Umutsuz nasıl yaşanabilir ki?)

Amerika’da bundan yıllar önce yapılan bir deneyde henüz dört beş yaşında olan çocukların hareketleri, davranışları gözlenmiş. Bu deneyde çocuklara masada alacakları kadar şeker olan bir çikolata kabı konmuş. Onlara belirli bir süre (bir saat) sabredenlerin iki adet şeker alabileceği ancak sabredemeyenlerin ise bir tane alacağı söylenmiş. Ve çocukların bazıları hemen birer tane şeker alıp pes etmişler, diğerleri ise şekerlerin başına gelmiş, almaya niyetlenmiş, daha sonra vazgeçmiş sabretmişler. Sabırları onlar için çok zor olsa da bir saatin sonunda kendilerine söz verildiği gibi ikişer adet şekerle ödüllendirilmişler. Daha sonra bu çocuklar büyümüş ve yetişkin olmuşlar, gerçek hayatlarında gözlemlenmişler. Bu çocuklardan pes eden ve tek şekerle yetinmek zorunda kalanların, toplumda kötü namına ne varsa tüm davranışları sergiledikleri, yenilgi halinde diğerlerini suçladıkları görülmüş.  Diğer çocuklara gelince onlar ise; toplumda erdem, başarı namına ne varsa tüm davranışları sergileyenler olmuşlar.

İyi ve kötü toplumda hemen hemen herkesçe aynı olan kurallar vardır, dinler ahlak kuralları, toplumsal değerler iyiyi tavsiye eder, kötüyü men eder. Bize uyarlanırsa, hırsızlık, yalan, haksızlık, adaletsizlik, başkasının mal ve ırzına yan gözle bakmak, dedikodu yapmak,  haset beslemek, başkasına ait olanı almaya çalışmak gibi listeleyeceğimiz iyiler ve kötüler listesi vardır.

Toplumda insan hayatında olduğu gibi, uzun vadeli doğru yoldan saparak tüm bunlara kılıflar uydurmak da tıpkı küçük çocukların deneyinde olduğu gibi sabır göstermektense kötü fiillere bahaneler üreten, sana yasak, bana hak gibi adaletsiz ancak orman kanununda olan savların arkasına saklanan toplumların içten içe çürüyeceği açıktır. Toplumlarda da orman yasası uygulanabilir. Allah irade vermediği hayvanlar arasında insanlar arasında olması mümkün olamayan mükemmel bir denge, sebep-sonuç ilişkisi yaratmıştır. Misal hayvanlar arası çiftleşmelerde dahi bir düzen, bir denge vardır. Şüphesiz bir çocuk doğurabilen insana nazaran dokuz doğuran bir köpek yavruları arasında sağlıklı birey sayısına ve oranına bakmak dahi bize bir şeyler söyler. Doğal dengenin mükemmel uyumu hakkında seçilme yasası ile insanlar arasındaki yasaların farklı olmasına neden insanlara akıl, mantık ve yaratılanların en üstünü sıfatı verilmiş olmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu yeteneklerimizi kullanarak ben bu satırları yazıp bir şeyler anlatmaya çalışırken, satırları okuyanlar da benden farklı olarak bu düşüncelerin üstüne bir şeyler koyuyorlar. Ben de okuduklarımın üstüne bir şeyler koyarak bu satırları yazdığımdan, kartopu olan bilgi çığa dönüşüyor. Küçük bir ışık olsa bu bir aydınlatma aracı, karanlıkta aya, aydınlıkta güneş oluyor. Uç uca ekleniyor, artıyor. Karanlıkların da aynı şekilde artması, kötü eylemlerle gölün bulandırılması ve balıkların önünü görememesi gibi, eylemler iyi ya da kötü fiillerle yakın, uzak geleceği ya karartıyor veya aydınlatıyor.

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..