Fıkralar da Gülümsetebilecek mi?

Bu kadar sıkıntı üzüntü içinde fıkralar da gülümsetebilecek mi?

Aşağıda çeşitli fıkralardan seçilmiş bir demet sunuyorum umarım gülersiniz. Dilerim bundan sonra ağlamayalım.

NAHİDE ÇELEBİ

SAAT NEDEN GERİDE
Öğretmeni Temel'e sordu: “Söyle bakalım Temel... Amerika'da saatler Avrupa'ya göre neden 5 saat geridir? “ Temel “Amerika daha geç keşfedildi da ondan öğretmenum “  

İSMİMİZ OKUNUNCA
Temel ile Dursun, İstanbul’da minibüsle Kadıköy’e gidiyorlarmış. Şoför “Karaköy, Beşiktaş, Taksim” diyormuş.
Dursun sıkılmış ve Temele: “Ula Temel, biz ne zaman ineceğuz? “  Temel: “Çatlamasana ula, ismimiz okununca ineruk.”

TABUTUN NERESİNDE
Bir grup insan Nasreddin Hocaya sormuşlar: “Hocam, siz iyi bilirsiniz cenaze töreninde bir tabutun neresinde gitmek gerekir?” Nasreddin Hoca durur mu yapıştırmış cevabı: “İçinde gitme de neresinde gidersen git.”

LAZ MISINIZ?
Adam sorar: “Affedersiniz, siz Laz mısınız?”  Temel: “Evet, nerden anladın uşağım?”  “Şapkanın üzerinden kafanı kaşımaya çalışıyorsun, şapkayı çıkarmıyorsun da ondan anladım.”  Temel sinirlenir ve : “ Ne var yani? Sen kıçını kaşımak için pantolonunu çıkarıyor musun?”

ATLAR SENİ GÖRMESİN
Turan amca Erzurum’da Faytonculuk yapan bir gariptir. Bir gün durakta beklerken yanına şişman mı şişman bir adam gelir ve: “Beni şu yokuşun başına kadar çıkarıver” der. Faytoncu bir şişman adama bakar birde cılız mı cılız atlara ve eğilir adamın kulağına yavaşça: “Ağabey atlara görünmeden arkadan bin! ” der.

ERZURUM SOĞUĞU
Bir gün bir Erzurumlu ile bir Rus kahvede konuşuyormuşlar. Rus demişki : “Bizim memlekette hava o kadar soğuk olur ki arabalar buz olur.”  Erzurumlu bunu duyunca altta kalmamak için demişki :”Ola kardaş sen ne diyirsen hele geçen kış bizim dama bir pisik(kedi) çıkmış aşağı düşerken soğuktan donmuş yaz gelince de miyavlayarak düşüp öldi.