Fıkralar

Bir yazarın herhangi bir konu hakkındaki kişisel görüş, anlayış ve düşüncelerini kanıtlama gereği duymadan hoş bir üslupla yazdığı, kısa fikir yazılarına “fıkra” denir. Aşağıda sizlere çeşitli fıkralar sunacağım, yaşamınızdan gülücükler eksik olmasın.

NAHİDE ÇELEBİ

Sarhoştum
Yargıç, Sabıkalıya sorar: “Sen bu bayanın evine girmişsin?” Sabıkalı. “ Sarhoştum, sayın yargıç,  kendi evim sanmıştım.” Deyince yargıç: “Öyleyse neden bayanı görünce kaçtın?” Sabıkalı: “O nu da karım sandım. “ diye cevaplamış.

GAZETE OLSAYDIM
Kadın kahvaltı sofrasında gazete okuyan kocasına bakıp söylenmiş. “Keşke  gazete  olsaymışım. Böylece bütün gün sıkı, sıkı tuttuğun ve ilgilendiğin tek şey ben olurdum.” Adam kafasını kaldırmadan cevap vermiş: “Evet keşke sen bir gazete olsaydın böylece yarın senin yerine yeni bir tane alırdım.”

ÜÇ DİL
Temel ile Dursun Sultanahmet’te gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar. Turist İngilizce, Almanca ve Fransızca sorar fakat bizim Lazlar anlamaz. Temel: “Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti.” Dursun: “Ula neye yarayacak ki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyor

Dişi mi Erkek mi?
Oflu Hocaya sormuşlar: “ Hz. Nuh’un gemisine zeytin dalını getiren güvercin dişi miydi, erkek miydi?” Hoca hemen cevaplamış: “ Kesun erkek idi, dişi olsaydı ağzuni uzun zaman kapali tutamazdi ki” demiş.

Neresi Korkunç?
İki cimri Kayserili aralarında konuşuyorlardı: -Dün bi sirke gittim. Çok korkunç bişey oldu. Aslan bakıcısını parçalayıp öldürdü. -Peki, sizden bunun için ayrıca para aldılar mı? -Hayır, almadılar. -Eeee, neresi korkunç ki bunun?