Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '11

 
Kategori
Anılar
 

Fil Hafızası

Fil Hafızası
 

Fil hafızası denilen türden bir hafızam var... Hiç bir şeyi kolay kolay unutmuyorum. Unutmak istesemde unutamıyorum... Tüm yaşamım ile ilgili fotoğraf kareleri var beynimde ve silinemiyor. Bazen bir yemek kokusu, bazen dinlediğim şarkıda bir kelime, bazen bir film afişi ortaya çıkarıyor ben derinlerde gizlemeye çalışsamda. Ve bu fotoğraf kareleri ortaya çıktığında çorap söküğü gibi pek çok şeyi hatırlatıyor... Bu noktada da özlem, hasret duyguları devreye giriyor... Yutkunamıyorum, boğazımda bir düğüm, gözlerim doluyor, boğuluyorum sanki. İçim acıyor...  

Ben ki günü yaşa, anı yaşa gerisi boş diyen biriyim. Kendi dediğimin arkasında duramıyor, geçmişin izlerine takılıp kalıyorum... Çoğunlukla güzel anılar aslında, belki o yüzden unutmak istemiyorum ama ya anıların içinde yitip gidenler, yeri dolmayan, telafisi olmayanlar...  

İstanbul’dan ayrılalı 4 yıl oldu. Bu yüzden ben içinde İstanbul olan pek çok diziyi, filmi çevremdekilerden farklı izliyorum... İçinde Galata Köprüsü’nü gördüğümde, arkadaşlarımla birlikte Taksim’den Eminönü’ne kadar yaptığımız yürüyüşlerde Galata Köprüsü’nde oltalardan kaçışımızı ve orada soluklanmamızı hatırlıyorum, Taksim Meydanı’nı gördüğümde, daha cep telefonlarının yaygın olmadığı yıllarda meydandaki ankesörlü telefonların önündeki bekleyişlerimi hatırlıyorum, Ortaköy Camisi’ni gördüğümde orada yediğim kumpirin tadını damağımda hissediyorum...  

Bu kadarla kalmıyor ki, o kumpiri birlikte yediğim, yürüyüşlerde yanımda olan hüznümü, sevincimi, heyecanımı paylaşan dostlarım... Dostlarımla yaptığım sohbetlerim...  

Varsın boğazım düğümlensin, gözlerim dolsun... Ne dostlarımı, ne İstanbul’u, geçmişimi, anılarımı unutmayacağım... Beni ben yapan, yaşadıklarım değil mi?  

 

 
Toplam blog
: 17
: 887
Kayıt tarihi
: 03.08.10
 
 

Düşüncelerin, yaşananların uçup gitmesine izin vermemek için yazmak istiyorum. Yazdıklarımı paylaşma..