Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '09

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Filipinler - Manila & Cebu

Filipinler - Manila & Cebu
 

Filipinlere gitmeden önce aklımda kalan; Diktatör Marcos, ayakkabı düşkünü karısı Imelda. Tabi birde küçük yaşta fuhuşa sürüklenen kızlar. M.S yani Marcos’tan Sonra ki yeni sistem, fuhuş sektörünü en azından şehrin dışına taşımış. Özellikle Alman ve İngiliz bayii gruplarına yönelik verilen “paket servis” turlar revaçta. Yani, daha havaalanında yanlarına birer eskort veriliyor, dönene kadar da eşlik ediliyor. Artık ne çıkarsa bahtına.
Çoğunluğu hristiyan olan ve dinini İspanyollardan, adını işgalci İspanya kralı 2.Philip’den alan Filipinler’in halkına sanki bu din (hristiyanlık) hiç yakışmamış gibi. Sakil duruyor. Bir din bir toplumun karekterini de değiştirir mi? Burada değiştirmiş. Asya halkına özgün zerafeti, güleryüzü, nezaketi, barışcıllığı da taşıyan Budha’nın ruhuna, felsefesine ihanet ediliyormuş gibi hissettim. Halkı, diğer asya halkına göre çok daha meteryalist, oportunist, sert mizaçlı.
Manilanın içinde taksi ile dolaşırken teneke mahallelerinden geçebilirsiniz. Ama sakın taksiden inip fotoğraf çekeyim hevesine kapılmayın. Şanslıysanız problem yok ama aksi takdirde bu son kez deklanşöre basmanız olabilir. Piranha’lar gibi saldırıp sizi donunuza kadar soyabilir, direnirseniz size çok daha fazla zarar verebilirler.
Gelmeden önce Manila’nın gece hayatının çok güzel olduğunu duymuştum. Malati denilen bölge biraz hareketli. Ancak İstanbul’u tanıyan bir kişinin dünyanın neresine giderseniz gidin daha iyi bir eğlence şehri bulabileceğini sanmıyorum. Ne Newyork ne Barcelona, ne St.Pauli, Amsterdam, Rio ne de Miami. Varsa yoksa İstanbul... Dampa, balıkçıların ve balık restaurant’larının olduğu mahalle. Marketten balığınızı, böceğinizi alıyorsunuz, seçtiğiniz bir restaurant’ta da keyfinize göre ve ücreti ile pişirttiriyorsunuz. Müthiş bir keyif.
Enteresan; Barlarda ısmarladığınız her içki için adisyona teker teker tüm masadakilerden imza alıyorlar. Sebep; Velev ki sarhoş oldunuz. “içmedim” demeyesiniz. Bir-iki tamam. Ama üçüncü birada da imza istenince biz de her Türk’ün atacağı malum imzayı attık. (A A) 4. bira için de imzalarımızı verdikten sonra garson kız adisyonlara baktı, 3-5 adım attı.. ve geri döndü.. sordu..
- kız, erkek, hepinizin adı A.A mı yani?
Peki, ne gördük; Rizal Park, İspanyol Koloni döneminden kalma ve 1945 yılına kadar sırasıyla İspanyol, Amerikan ve Japon'ların hegemonyası altında bulunan Santiago Kalesi, yine İspanyol'lar dan kalma 1571 yılında yapılmış San Augustin Kilisesi, Casa Manila. Corregidor Adası II.Dünya Savaşı esnasında Amerikalı'lar ile Filipinli askerlerin Japon hücumuna karşı canla başla savundukları tarihi bir adadır. Burada, bir de kesinlikle görülmeye değer bir de savaş müzesi bulunmaktadır.
CEBU
Bahanem güzel.. Bana yeni destinasyonlar lazım. Ekmek parası malum. Halk da öyle istiyor.. Gezmek, görmek lazım. Araba lastiği mi bu? Görmeden, yaşanmadan satılmaz buralar. Ver elini Key West, Bora Bora, Tahiti, Phi Phi, Krabi, Zanzibar, Changmai, Macau, Phuket, Kota Kinabalu, Capo Verde, Maldivler, Mauritius... offf gez babam gez.. Zor iş!. Şimdi de *Skm Cebu.. Yeter ki halk memnun kalsın. Memleket kurtulsun.
Maniladan uçakla 1 saat mesafedeki CEBU, Filipinlerin ve dünyanın en gözde balayı mekanlarından biri. Otelden çıkmadıkça kendinizi cennette hissedebilirsiniz. Yaprakları masmavi denize ulaşan palmiyeler, ayaklarınızı yakan bembeyaz kumsal. Rüya sanki. Ama çıkayım, gezeyim, eğleneyim derseniz ilk etapta sizi bir taksici terörü bekliyor. Taksimetreyi inatla açmıyorlar, açsa bile yolun ortasında (hatta ormanın) şu kadar vermezsen götürmem diyor. Restaurant’larda da gramaja dikkat. Cebu’da balık kilo ile kabuklular ise gram ile fiyatlandırılıyor. Karıştırırsanız, yani ıstakoz’u da benim gibi kilo hesabı sanırsanız cebinizdeki para hesaba yetmeyebiliyor.
Filipinler resimler için http://picasaweb.google.com.tr/baracudacem/FiLiPiNLERMANiLA#
Kısacası.. Filipinler turu, gerçekten zihinlerden kazınmayacak hatıralar biriktirebileceğiniz bir tur. 10 üzerinden 8 ile değerlendiriyorum.
Filipinler kısa geçmiş; İspanya için denize açılan Portekizli kaşif Ferdinand Magellan ve onun tayfaları, buradaki takımadalara 1521 de varan ilk Avrupalılardır. Kolonileşmenin başlangıcı ise, İspanya kralı Philip II zamanındadır. Filipin adı bu kraldan gelir. Filipinin Fetihçisi ise, Miguel Lo'pez de Leguzpi, Meksika'dan 1565'de buraya ulaştı ve Cebu'da ilk kolonileşmeyi şekillendirdi. 1571'de Manila'yı Yeni İspanya'nın başşehri olarak tesis etti. Romalı misyonerler yerli halkın çoğunun dinini değiştirdiler. Sonraki 333 yıl içinde İspanyol ordusu, yerel halkın isyanları ve çeşitli dış koloni meydan okumalarıyla savaştı. Böyle meydan okumalar, İngiliz, Çin, Alman, Fransız, Japon ve Portekizlerden de geldi. İspanya için en büyüleyici kayıp, Yedi yıl savaşlarında Manila'nın İngilizler tarafından kalıcı işgalidir. Filipinler, Yeni İspanya'nın bir toprağı olarak 1565'den 1821'e kadar yönetildi. Daha sonra İngilizlerin yönetimi altına girdi.
Filipinler, üniter başkanlık yapısına sahiptir. Başkan, devlet ve hükümet başkanlığı görvelerinin her ikisini de üzerinde bulundurur. Silahlı kuvvetlerin baş komutanıdır. Halkın oylarıyla altı yıllık bir dönem için seçilir. Kabineye atama yapar ve toplantılara başkanlık eder. İki kamaralı meclis, senato ve temsilciler meclisinden meydana gelir. Senato üyeleri altı yıllık bir dönem için seçilir. Temsilciler meclisi üyeleri ise üç yıllık bir dönem için yasamalı ilçelerden sektörel temsilciler içinden seçilir.
Filipin, Birleşmiş Milletler'in 24 Ekim 1945 günündeki başlangıcından beri kurucu ve aktif üyesidir. Bunun dışında Güney Doğu Asya Ulusları Cemiyeti'nin (ASEAN) de kurucu üyesidir. Filipinler aynı zamanda Doğu Asya Zirvesi (EAS)'nin de üyesidir. Asya Pasifik ekonomik Birlilği'nin, Latin Birliği ve Grup 24'ün aktif bir üyesidir.
Filipinler 7.107 takım adadan oluşmuştur. Doğusunda Filipinler Denizi, batısında Güney Çin Denizi ve güneyinde Celebes Denizi ile çevrilmiştir. Borneo adası birkaç yüz kilometre günetbatıda ve Tayvan tam kuzeyde uzanır. Moluccas ile Sulawesi kuzeyde ve Palau Filipinler Denizi'nin uzakdoğusundadır.
Filipinler tarımsal alanda, elektronik endüstrisinde ve ekonomi hizmet sektöründe yeni endüstrileşen ülkedir. Filipinler 85 milyona aşkın nüfusuyla (2007) dünyanın en çok nüfusuna sahip 12. ülkesidir. Okur-yazarlık oranı %95'dir (2007) ve hemen hemen erkeklerin oranı kadınlarınkine eşittir. Yaşam süresi kadınlarda 72, erkeklerde 66 yıldır. Nüfus yılda yaklaşık olarak %2 artmaktadır. 1903'den beri 100 yılda nüfus 11 kat arttı. Bu da gösteriyor ki, büyüme oranı bölgedeki diğer ülkelere göre daha hızlıdır. (Endonezya aynı sürede sadece 5 kat büyüdü).
1987 Yasasında Filipince ve İngilizce'nin her ikiside resmi dil ilan edilmiştir. Birçok Filipinli İngilizce'yi, Filipince'yi ve yerel dillerini anlayabilir, yazabilir ve konuşabilir. On iki büyük bölgesel dil, yerel bölgelerinin yardımcı resmi dillerinin her birine konuşan bir milyondan daha fazla kişiden olumuştur
Filipin dünyadaki dinlerden en büyük ikisi olan İslamiyet ve Hristiyanlık'ı kabul etmiştir. Ferdinand Magellan'ın 1521'de ülkeye gelmesiyle Hristiyanlıkla tanıştılar. 1899'da Amerikan askerlerinin ülkeye gelmesiyle de Presbiteryen ve Metodist (Protestan mezhebi) ile tanıştılar. Güney Asya'da ticaretle genişleyen Arapların teklifiyle 14.yüzyılından kısa bir süre sonra İslamiyetle tanıştılar. Bugün ülkenin kuzeyinde sınırlandırılmışlardır. Filipinler'in yaklaşık %86'ı Hristiyan olmakla beraber bunların %81'i Roma Katolik Kilisesi'ne bağlıdır. Filipinler'in yaklaşık olarak %9'i ise Müslüman'dır ve yerel dilde 'Moros' olarak bilinir.
Filipin kültürü, Filipinlerin İspanyol ve American kültürleriyle, yerli Avustralya uygarlıklarının bir karışımıdır. İspanyol tesirindeki Filipin kültürü, çoğunlukla İspanya ve Meksika kültürünün sonucu olarak İspanyolların üçyüz yıldan daha fazla süreyle Meksika Şehri kanunları kullanarak Filipinleri sömürmesiyle türedi. Bu İspanyol tesirleri çok belirgin bir şekilde edebiyat, halk müziği, halk dansı, dil, yiyecek, sanat ve din'de, (Roma Katolik Kilisesi dinsel festivalleri gibi) kendini gösterir.
Ülkede önemli sayıda İspanyol etkisi de vardır. Sayısız cadde, kasaba, ilçe adları İspanyolca isimlerden oluşmuştur. İspanyol mimarisi de ülkede büyük ölçüde etki yaptı. Bu etki özellikle ülkenin kiliseleri, hükümet binaları ve üniversitelerde görülebilir. Savunma ve muhafaza için Vigan şehrindeki İspanyol sömürge kasabası gibi birçok İspanyol stili evler ve binalar muhafaza altına alınmıştır.
Filipin mutfağında Çin etkisi çok belirgindir. Yerel dilde Mami olarak bilinen şehriyenin varlığı, Çin mutfağını andırır.
Resmi dil Filipince (Devlet Dili), İngilizce
Başkent Manila Yüzölçümü: 300,000 km² Bağımsızlık İspanya'dan: 19 Haziran, 1899 (Resmi) Dini:%80 Katolik, %5 Müslüman, %10 Diğer (Protestan, %5 Musevi ve Yerel (Pagan) dinler)
Para birimi Filipinler Pesosu 1 amerikan doları yaklaşık 48 Peso

 
Toplam blog
: 305
: 4038
Kayıt tarihi
: 23.01.07
 
 

Kayseri doğumlu, 1977'den beri Sektörde (Otel, Çarşı, Yurtdışı Acente, Profesyonel Turist Rehberi..