Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Film başlıyor

Film başlıyor
 

Hiç kalem tutmadan yazmaya başlamıştı ellerim, yaşamış olduğumuz bu hayatın senaryosunu. Rollerini paylaşmış olduğumuz bu filmin başrollerinde sen ve benden başka hiç kimsecikler yoktu. Üzerinde yaşadığımız ve sadece bize ait olan bir Dünya, sen ve ben.

Benden sana bir mektup…

Asırlar öncesinden, belki de sen bu Dünya’da dahi yokken yazmaya başlamıştım sana ait olan tüm hislerimi. Ve asırlar sonrasında, belki de ben bu Dünya’da dahi yokken okumaya başlamış olacaksın sana emanet bıraktığım bu sevgimi. Oysaki şimdi, ben bu harfleri kelimeler haline getirip de, onları bir cümle içine yerleştirmiş olmakla birlikte, bu harfler nasıl ki bir anlam kazanıyorlarsa, gelecek zamanda, bir yerlerde, ellerim ellerinle buluştuğu vakit seninle anlam kazanmaya başlayacak yok olmaya yüz tutan benliğim.

Ve sen kulağıma eğilip de: “Ben, seni ruhum gibi seviyorum…” dediğin anda, tende can bulmaya başlayacak asırlar öncesinden bedenimi terk eden ruhum.

Ve ben yanına gelip de: “Ölümün dahi haberi yok, sensizlik içinde ölmüş olduğumdan…” tümcesini fısıldayarak merhaba diyeceğim seninle gözlerimi açtığım hayata. İşte o zaman, mektup sahibinin, yani senin ellerinde okunuyor olacak.

* * *

 

Ey sevgili yar,

 

Ben, senin doğduğun gün nefes almaya başlamış olacağım ve bu sayede içinde seni barındıran bir sevda seyrinde, bir ömrü kapsayacak olan uzunca bir yolculuğa çıkacağım.

 

Bilmelisin ki, bu âlemde ibretlik olan bu sevda seyrinde, seninle birlikte seyirci olmak bizlere bahşedilmiş bir lütuf olsa gerek. Bu, kaderlerimizi asırlar öncesinden yazıp da bugünlere taşıyan ve bunu bizlere bizzat yaşatan, bu muazzam kudretin emarelerinden sadece biridir.

Bu emare ile ortaya çıkan küçük bir kıvılcım, hayatlarımız üzerinde sonsuza dek sürecek büyük etkiler bırakacak.

Asırlar öncesinden başlayıp asırlar sonrasında devam edecek olan bu etkilerin neticesini yaşamak dileklerimle.

 

Şimdilik hoşça kal,

 

* * *

 

Film başlıyor…

Asırlar sonrası…

Sen, asırlar öncesinden yazılmış olan bu kader yolunu takip edip de bir anda çıkıp geldiğin an, yeni bir Güneş doğmuş oldu üzerinde yaşamış olduğumuz Dünya’da. Soğuyan tenimi ısıtmaya başlayan bu Güneş ile, yani seninle, ısınarak nefes alamaya başladı ruhum. Hayat, tam da son bulacak derken hayata yeniden başlamış olmanın adı oldun sen. Ve sen, dünyama girdiğin anda anlamış oldum ki: “Aşk, gözlerindeki yok oluşlarıma aldırış etmeden dahi sevebilmekti seni…”

Sevmek, sevda mevsiminin en güzel ikliminin, en güzel çiçeği olan “sen”i bir ömür boyunca fani olan bu hayatta ve sonsuza uzanıp baki olan öte hayatta koklayıp da nefes alabilmekti. Kokunda hayat bulup her daim diri kalabilmekti. Gözlerinin içindeki dünyada kaybolup da: “Ben, sende görmeye başladım kendimi, ki sen de kendinde bil diye beni…” diyebilmekti her defasında.     

Seni görmeden dahi, bende sana dair zuhur eden hissiyatım, senin bütün mevcudat içindeki en kıymettar varlık olduğunun en büyük göstergesiydi. Bu fani yaşam boyunca bana yol gösteren bu hissiyat, seni her defasında, içimde bir yerlerde doğrulayıp duruyordu. Bu rota üzerinde yol aldığım: “Bu sevgi, ne büyük bir sevgiydi ki, bütün bir âlemin tecelliyatı ben gibi bir hülasada beliriverebiliyordu her defasında sen, sen diye…”

Bu acziyetimin neticesinde ortaya çıkan bu azamet, beni her durumda sana getiriyordu ve yine sana geliyorum ve her daim sana geleceğim. Sana gelişlerimin her anında, sana gelebildiğim için binlerce kez şükrediyordum ve hala şükrediyorum ve şükretmeye devam edeceğim. Kalbimin her zerresine seni düğüm düğüm işleyen bu kaderi yaşayabilmiş olmanın vermiş olduğu bu gururla, her an münacat ediyordum ve hala münacat ediyorum ve etmeye devam edeceğim.

Dualarımdasın, her daim kalbimde olduğun gibi. Ve en büyük isteğim, son anımda dahi benimle birlikte “bir yudum sen” olmasıdır. Son anı yaşayacak olmamdan korkma sakın. Ben, sadece ve sadece senin kahramanınım. Ve şunu bilmelisin ki, kahramanına bir şey olursa bu film de burada biter. Oysaki film, yeni başlıyor…

 

 

MURAT TAŞ

 
Toplam blog
: 102
: 1428
Kayıt tarihi
: 24.06.11
 
 

Çukurova Üniversitesi Maliye Bölümü mezunuyum. 8 Nisan 1987 doğumluyum ve Adana'da Seyhan ilçesin..