Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '12

 
Kategori
Deneme
 

Film şeridini andıran kareler

Film şeridini andıran kareler
 

Alınıtıdır.


Bahçede yürüyoruz. Gecenin 8 inde sınavdan çıkmışız ve okuldayız. Sınav hakkında yorumlar yapılıyor ve sonraki sınavlar hakkında konuşuluyor. Keyfim hiç yok. Sınavın başında geçirdiğim şoktan hala çıkamadım. Tek soru, yazı yazma ve süre sadece 45 dakika.. Tüm bildiklerim heyecandan karıştı kafamda, bu derece kötüsünü hiç yaşamamıştım. Bir ucundan başlamak gerekti, zaman da benimle beraber beklemiyordu. Onu mu yazsam, bunu mu bilemedim. Yazdım birini, olmadısildim. Deneme yazmak ama bilgi temeline dayandırmak. Yaza, sile,  değiştire zaman ilerledi.

Ek 5 dakikadan sonra kağıtlarımızıkurbanların o masum ifadeleriyle gözetmene teslim ettik. Sınav olanlar varmış, gürültü yaptık diye okul binasından kovulduk “İşi biten binayıterk etsin!”. Yedik sanki, 2, 3 bilemedin 5 dakikaya çıkacağız zaten. Çıktık elimiz mahkûm. Gecenin sessizliğiyle yüz yüze geldik bir an; o da şaşırdıbizi gördüğüne. Köşede arkada kalanlarıbekledik, yanımızdan bir araba geçti. Hangi hocaydıya bu diye düşünürken araba çıktıokuldan, göremedik kimdi acaba. Arkasında bıraktıklarıyetti onun kişiliğini kavramaya.

“ Aaaaaaaaay! Kediiiiiiiiiiii!”

Arkamı döner dönmez güvenliğin orda, okul kapısının içtarafında zıplayan bir şey gördüm, kedi oyun oynuyor sandım ama o ses neden o kadar kötüçıktıanlayamadım. Meğer kedicik can çekişiyormuş, bir fark ettim her yer kan içindeydi. Araba az ileride durunca adam kediye bakmaya geliyor sandık, yanılmışız. O şahsiyet arkadaşıyla camdan muhabbet ettiği sırada, onu ezdiği kedi zıplaya zıplaya can çekişiyordu arkasında. Zavallıkedicik…Bakmamaya gayret ettim, çünküher bakışım aklımdan çıkmayacak görüntüler oluşturuyordu beynimde. Ama o merak yok mu işte insanın içini kasıp kavuran, hep arkamıdönmeye itekledi beni. Bir veterinere götürecek birileri bulmak umuduyla etrafa seslenirken kedicik son nefeslerini veriyormuşmeğer. Patisini son kez yukarıdoğru kaldırdıktan sonra, bedeni hareketsiz kalakaldı.

Yoldan geçemedik. Onu o halde bırakıp yanından geçip ilerleyemedik. Olayıbir köşeden izleyen görevli geldi birden. Yaklaştıve öldüğünden emin olduktan sonra bir kürek ve bir süpürge alıp süpürüverdi. Ne kadar gaddarca gelse de en başta, çok büyük bir dirayet göstergesiydi. Ama hiçbir şey düşünecek halim kalmamıştı. Aldım başımı, kimseyi beklemeksizin uzaklaştım okuldan.

Dolan gözlerimi görünce şaşırıyordu herkes, tamam hoşbir görüntü değildi ama ağlanacak kadar da değildi dercesine gözlerini dikmişlerdi bana. Verecek bir cevabım yoktu, düşününce cevap verecek bir konu da yoktu zaten.  Geçeninin sessizliği daha da büyümüştü, daha da sessizleşmişti. Olay olup bitmişti ama benim kafamda sahneler ardıardına tekrarlanıyor, kedinin çırpınışlarıhiçmi hiçkesilmiyordu. Resmen bir cinayet gözlerimin önünden film şeridi gibi geçmişti. Konuşmalarından kopuk boşboşyürüdüm. Yürüdüğüm yollar olayıdaha da içselleştirmeme neden oluyordu.

Gördüğümüz ve uyanınca “Oh, çok şükür rüyaymış.” dediğimiz türden bir kabustu resmen.

Bir olay daha ne kadar etkileyici ve sarsıcıolabilirdi ki?

Kasım / 2012

Ceren YILDIZ

 
Toplam blog
: 11
: 205
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

İngilizce öğretmeniyim. Sonbaharda doğmuşum, belki bu yüzdendir sonabahara olan hayranlığım. 92'n..