Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '12

 
Kategori
Dünya
 

Financial Times'in edepsizliği! (Başbakan ve cemaat hakkında söyledikleri)

Financial Times'in edepsizliği! (Başbakan ve cemaat hakkında söyledikleri)
 

Biliyorsunuz ülkemizde iktidar ve cemaat aleyhine söylenen her söz, yazılan her kelime didik didik edilip, içindeki harflerde suçlamalar aranıyor. En küçük imada bulunulduysa vay o sözü söyleyenin veya yazanın haline…

Şimdi sizlerle bir gazeteden aldığım alıntıyı paylaşacağım. Bu alıntıyı benim okuduğum gibi birileri de mutlaka okumuştur. Okumadıysa bile danışmanları, yandaşları okuyarak kendisine aktarmıştır.

"Lokomotif durur durmaz, demokratik yenilenme de geri gitmeye başladı. Türk hapishanelerinde 50 generalin dışında 100'ün üzerinde gazeteci var. Erdoğan gittikçe eleştirilere karşı hoşgörüsüz ve kibirli davranıyor. AKP hükümeti, spordan bilime kadar hemen her sosyal alanı eline geçiriyor"

Sanık sandalyesinde Erdoğan Türkiye’sinin Vladimir Putin'in Rusya'sından daha sık boy gösterdiği Strazburg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, otoritarizme giden yolda kısmen de olsa fren rolü oynuyor.

Polis ve yargının içindeki karanlık İslami hareket hakkında yazdıkları için hapse giren iki gazeteci, Strazburg'daki davaları başlamadan iki gün önce serbest bırakıldı. Ama Strazburg Brüksel değildir."

Bunu kim mi yazıyor?

Financial Times gazetesinden David Gardner!

Eğer bir gün bu yazarın Türkiye’ye yolu düşerse, soluğu nerde alacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz.

Bu ne cesaret?

Sen hem Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştir, hem de ülkeyi yönetenlerin ortağı cemaati…

Bu olacak iş mi?

Bu ülke bu günlere nasıl geldi sen biliyor musun?

Senin karaladığın kesimler, kendilerini bu günlere getirenleri bile yargılıyorlar. Bir senimi yargılayamayacaklar!

Sayın Başbakanımızdan ricam, derhal bu gazetenin sahibiyle görüşüp, bu yazarın işine son verilmesini sağlamasıdır. İşine son verildikten sonra da Türkiye’ye teslim edilmelidir!

Türkiye’ye getirildikten sonra, suçladığı Polis tarafından sorgulanıp, yine suçladığı yargı tarafından yargılanılmalıdır.

Eğer gazetenin sahibi bu yazarı işinden atmazsa, o zamanda bu gazetenin basıldığı ülke olan İngiltereli yetkililerle irtibata geçilerek,  gereğini mutlaka yapmalıdır.

Eğer Sayın Başbakanımız başaramazsa, devreye Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül girmeli ve arasının iyi olduğu görsel medyaya yansıyan İngiliz Kraliçesinden yardım istemelidir.

Ne demek?

Bir ülkenin Başbakanına "hoşgörüsüz ve kibirli" demek…

Sen kendini ne sanıyorsun?

Bu başbakanın yüzde 50 oy alarak iktidar olduğunu bilmiyor musun?

Ya “polis ve yargı içindeki karanlık İslami hareket?”

Bu gazeteci, suçladığı cemaatin bu günlere nasıl geldiğini biliyor mu?

Ben; geriden ahkâm kesmek diye bunu derim!

Otur sırça köşküne, Türkiye’deki iktidarı ve ülkeyi birlikte yönettiği ortağı hakkında ahkâm kes!

Ey gazeteci sen bilmiyor musun bu ülkede iktidarı ve ortağı cemaati eleştirmenin yasak olduğunu, eleştirenlerin içeri tıkıldığını?

Bu ülkede serbest olan tek alan var, o da muhalefete muhalefet etmektir.

Muhalefet partilerine istediğinizi söyleyebilirsiniz!

İktidar için söylemek istediklerinizi bile bire bin katarak muhalefete söyleyebilirsiniz.

Bakın bakalım o zaman yazılarınız ne kadar çok okunuyor!

Her yandaş görsel ve basılı medyada yer alıyor!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..