Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '15

 
Kategori
Tarih
 

Fırat'ın doğusunda, neler oldu; neler oluyor; neler olacak?- 14

Fırat'ın doğusunda, neler oldu; neler oluyor; neler olacak?- 14
 

Musul, bölge içine girmeden "bağımsızlık" olmaz; olmamalı...


FRANSA, BELLİ BİR DERECEYE KADAR "YEREL ÖZERKLİK" GARANTİSİ KAYDIYLA KUZEY IRAK(MUSUL)IN TÜRKLERE BIRAKILMASINI İSTİYORDU...

Son zamanlarda, genel olarak kuzey Irak, özel olarak da Musul'da yaşanan siyasi ve askeri hareketlilik, iç ve dış politika gündemine oturunca yapılan tartışmalar, bana bir kez daha 95 yıl öncesini hatırlattı...Bu nedenle, daha önce yaptığım gibi yine bir geri dönüş yaparak, dün ve bugün arasındaki benzerliği ortaya koymak istedim...

x       x       x

FRANSA VE İNGİLTERE ARASINDA YAŞANAN EN ÖNEMLİ KONU, "NÜFUZ BÖLGESİ" SORUNUYDU...

Bugün de, Suriye ve Irak'ta yaşanan siyasi ve askeri hareketliliğin tek nedeni, aynen 95 yıl öncesinde olduğu gibi, bölge haritasının yeniden çizilme öncesinde "konum kazanma" ya da dünkü tanımla "nüfuz bölgesi" elde etme mücadelesidir...

x

San Remo Konferansı...(14-24 Nisan 1920)

Bu Konferans'ta hazırlanan taslak, genel hatları ile, Osmanlı Devleti'nin, Asya ve Kuzey Afrika'da bulunan toprakları üzerindeki bütün haklarından vazgeçmesi; Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da "bağımsız bir Ermenistan" ve "özerk" bir Kürt Devleti'nin kurulması" idi...

Bu genel hatlar içinde, Musul'la ilgili olarak, Fransa'ya  İngiltere arasındaki "nüfuz bölgesi" tartışmaları  dikkat çekici olmuştu... Bu tartışmalar, genelde iki başlıklı idi; biri, bölgede kurulması düşünülen "Güney Kürdistan", diğer de "petrol" idi...

O günlerin aktörleri; İngiltere ve Fransa...Günümüzün aktörleri; Amerika, Türkiye ve Rusya...(Bu sıralama bilinçli olarak yapılmıştır)

NOT-1 : Bölge petrolü ile ilgili gelişmelere, gelecek bloglarımda, --Amerika'yı da dahil ederek-- ayrıntıları ile değineceğim. Şimdilik yalnızca "Kürdistan" ı konu edeceğim.

x

Kürdistan...

İngiltere'nin başlangıçtaki önerisi, resmi olarak, hiçbir gücün  gözetimi altında olmayacak "bağımsız bir devlet" ya da "aşiretler federasyonu" idi... Ancak, savaşın başlangıcından beri, bölgede yapılmış olanların sorumluluğunu İngilizler almış olduğundan bölgede kurulacak "bağımsız bir Kürdistan"ın İngilizlerin denetimi altına girebileceğini düşünen Fransızlar, buna karşı çıktılar ve bölgede kurulacak Kürt Devleti'nin üzerinde Türk egemenliğinin olasını istediler... Bunun üzerine, İngiltere uzun zamandır savunduğu Manda'sız bağımsız devlet yaklaşımından vazgeçerek, Fransızlar'ın, belli bir dereceye kadar "yerel özerklik garantisi" kaydıyla bölgenin Türklere bırakılmasını kabul etti... Bu durumda, Kürtler, tam bağımsızlık statüsü için bir yıl içinde Milletler Cemiyeti'ne başvurma hakkına sahip olacaklardı(1).

NOT-2 : O günden bu güne 95 yıl geçti... Kürtler ancak, "tam bağımsızlık statüsü kazanmış olmalılar" ki, Barzani, "tam bağımsızlık" hazırlıkları yapmaktadır...

Bu çözüm tarzı, sanki İngilizlerin hiçbir şekilde Kürt meselesine karışmayacakları sonucunu getiriyordu. Bu çözüm, İngilizlerin, temel jeopolitik ve stratejik hedeflerini terk etmiş izlenimini veriyordu. İngilizleri bu şekil bir çözüme götüren nedenlerin başında, belki de o sıralarda Musul Vilayeti bölgesinin Fransız "nüfuz bölgesi" içinde bulunmasıydı.

Konferansın başladığı 1920 yılında fiili olarak İngilizlerin işgali altında bulunsa da, daha önce belirtildiği gibi Sykes-Picot Antlaşması'nda, bu bölge Fransız egemenliği bölgesi içinde bulunuyordu... Buna rağmen, İngilizlerin bu politika değişikliğinde, kuşkusuz bölgedeki muhtelif aşiretlerin isyankar tutumlarının ve --Türklerin dışında--(x) hiçbir dış otoriteyi kabul etmemelerinin büyük payı vardı.

Bir hatırlatma yapmak gerekirse, "Kürtlerin büyük bir gücün desteği olmaksızın varlıklarını sürdüremeyecekleri", öteden beri biliniyordu... Aşiretler, ne Fransa'nın ne de İngiltere'nin egemenliği altına girmek istiyorlardı..."Bölge halkı, Türk yönetimine alışmıştı. Alternatif bir koruyucu bulunmadıkça bölgeyi Türkiye'den ayırmak güçtü"(2).

Evet, o günlerde güçtü... Ama, Lozan'da ayrıldı... Yarın ne olur bilinmez...

cdenizkent

-------------------- :

(1) Paul C. Helmreich, Sevr Entrikaları,(Özgün adı: From Paris To Serves), İstanbul: 1996, ss.221-222

(x) Bu konuyu, yani "Türklerin ve Türklerle işbirliği içinde olan bazı aşiretlerin karşıt tavırlarını" dan önceki bloglarımda ayrıntıları ile anlatmıştım.

(2) A.g.y., s. 227

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..